AKP SEÇİM BÜROSUNU ZİYARET ETTİ, HOPA'DAKİ OLAYLARI DEĞERLENDİRDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yozgat'ta düzenlediği miting öncesi AKP Seçim Bürosu ile Şehit Aileleri Derneği'ni ziyaret etti. Hopa'daki olayları değerlendiren Kılıçdaroğlu, siyasetçilerin gittikleri illerde, ilçelerde özgürce propagandalarını yapmalarını, hiçbir yerde hiçbir siyasetçinin şiddetle karşılaşmasını istemediğini ve doğru da bulmadığını söyledi.Yozgat Şehit Aileleri Derneği'nde, dün Hopa'da Başbakan'ın konvoyuna yapılan saldırıyı değerlendiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, siyasetçilerin gittikleri illerde, ilçelerde özgürce propagandalarını yapmaları gerektiğini belirterek, “hiçbir yerde hiçbir siyasetçinin şiddetle karşılaşmasını istemem doğru da bulmam. Demokrasinin güzelliği her türlü düşüncenin özgürce dile getirilmesidir. Bir siyasetçi bir yere geldiğinde eğer onun düşüncülerine tahammül edemeyip veya onu protesto ederken taş ve sopa gibi şeyler kullanıyorsanız, bunlar doğru değil, tasvip etmek mümkün değil" dedi.
Bu tür olaylarda dikkat edilmesi gerekenler olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bizim hoşumuza gitmeyen afiş veya pankartın açılması veya bunun bir şekilde sözlü olarak dile getirilmesin de özellikle güvenliği sağlayan güvenlik güçlerinin silahla, bombayla, orantısız güç kullanarak karşı tarafı susturması şeklinde bir yapıya dönüşmemelidir. Burada daha dikkatli, daha düzenli davranmak gerekiyor. O olayda bir yurttaşımız hayatını kaybetmiş, Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Fırsatım olursa Hopa'ya gideceğim. Bir polis arkadaşımız otobüsten düşmüş, yaralanmış. Ona da 'geçmiş olsun' dileklerimizi iletiyoruz. O konuda milletvekili adaylarımızdan bilgi aldım, konuyla yakından ilgileniyorlar" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Yozgat mitinginde meydanda bulunan yaklaşık 5 bin coşkulu kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada, "Yetki verin, güç verin, halkın imparatorluğunu kuralım." dedi. alanda bulunan coşkulu kalabalığın 'Başbakan Kemal' sloganları eşliğinde konuşan Kılıçdaroğlu, "Hiç kimsenin önünde diz çökmedim, emir ve talimat almadım, hiç kimseye diyet borcum yok, minnet borcum yok. O yüzden eğer talimat alacaksam, Türk milletinden, sizden alacağım talimatı. Benim yandaşlarım yok, varsa sadece ve sadece vatandaşlarım var. Yandaş yok, vatandaş var. Hedefimiz, vatanadşın güçlü olmasıdır, zengin olmasıdır, vatandaşın aşının, işinin olmasıdır. Eğer siz vatandaşı perişena etmişseniz, kredi kartı bataklığına soktuysanız, çiftçi perişansa, şeker pancarı fabrikaları kapanıyorsa, binlerce mağdur yaratıyorsanız, buna kim 'dur' diyecek. Ben yola çıktım, buna 'dur' demek için gücümü sizden alıyorum. Yetki verin, güç güç verin burayı da ayağa kaldırayım" dedi.
Siyasete atılırken söz verdiğini de hatırladan Kılıçdaroğlu, "Bu millete yalan söylemeyeceğim. Aleyhimde de olsa her yerde, her ortamda doğruları söyleyeceğim, kararlıyım. Yozgat'a fazla gelmedik. Bir vatandaşımız yolda 'yeteri kadar gelmediniz, derdimizi yeteri kadar dinlemediniz' dedi. Haklısınız. Bundan sonra Yozgat'a daha fazla gelecğğim, daha fazla derdinizi dinleyecğiim' dedi. Bu sırada coşkulu kalabalık 'vur vur inlesin AKP dinlesin'
diye slogan atmayı sürdürdü. Kılıçdaroğlu, Yozgat'ın son 4 yılda 230 bin göç verdiğini, belirtirken, iktidarın 'istikrar sürsün, Türkiye büyüsün' dediğini hatırlatırken, "Sevsinler senin Türkyi büyüsün safsatanı. Peki Allah aşkına, madem Türkiye büyüyor, Yozgat niye küçülüyor, ufalandı . Birileri büyüyor o doğru, birileri malı götürüyor o da doğru, birileri halık sömürüyor o da doğru. Türkiye yoksullaşyor o da doğru. Ama birileri zenginleşiyor" dedi.
YIRTIK AYAKKABI İLE SİYASETE GİRİP, BAYRAĞI SÖMÜRENLERDEN HESAP SORACAĞIM
Yozgat'ın en çok şehit veren bir il olduğunu da belirten Kılıçdaroğlu, "Yozgat Ulusalr Kurtuluş Savaşı'nda en ciddi mücadaeleyi yapandır. Musatafa Kemal'in Bozok kahramanlarından ,yaylalarından Yozgatın kahramanlıklarından söz ettiğini biliyoruz. Yozgat kan kaybediyorsa, işsizlik, yoksulluk varsa, Tekel fabrikaları kapanıyorsa, Yozgat'ı bu hale getirenlerden Yozgatlının demokratik yollardan hesap sorması lazım. Hesap soracak mısınız" diye sordu. Alandakı kalabalık hep bir ağızdan 'evet' diye karşılık verdi. Kılıçdaroğlu, "Kemal kardeşiniz hesap sormak, için, kul hakkı yiyenlerden, hortumculardan, köşeyi dönenlerden hesap sormak için yola çıktı. Yırtık ayakkabı ile siyasete girenlerden, inancını, etnik kimliğini, bayrağı sömürenlerden hesap soracağım" dedi. Coşkulu kalabalığın 'vur vur vur inlesin, tayyip dinlesin' sloganları arasında konuşmasını sürdüren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
HORTUMCU SİYASETE SON VERECEĞİM
"Ben insanımı seviyorum, cebimi değil, yurttaşı düşünüyorum. 2.5 aylık kübra açlıktan ölüyorsa, o dert Recep Tayyip Erdoğan'ın derdiği deği, Kelal Kılıçdaroğlu'nun derdidir. Bir anne 'çocuğuma kahvaltı veremiyorum' diye intihar ediyorsa, o dert Recep Tayyip Erdoğan'ın değil, o dert Kemal Kılıçdaroğlu'nun derdidir. Manisa'da bir gazimizi yatağında açlıktan ölüyorsa, o dert Recep Tayyip Erdoğan'ın derdi değil, o dert kardeşiniz Kemal kılıçdaroğlu'nun derdidir. Bu derdi bitireceğim. Aile sigortasını getireceğim. bu ülkede hiçbir ailenin, hiçbir çocuğunun yatağa aç girmesini istemiyorum. Bunu sağlayacağım, aiie sigortası ile bu memlekete huzur getireceğim. Anneler çockularını karnı doymuş olarak okula gönderecekler. Geliri olmayan, asgari ücreetin altında olan her ailde kadının banka hesabına en az 600 lira para yatıracağım, namerde muhtaç olmaayacak, istediğini alacak, ister makarna, bulgur, pririnç, elbise alacak. Bu bizim sosyal devlet anlayışımızdır. Aile sigortası ile bu ülkede yoksulluğu bitireceğiz. 'Kaynağı nereden bulacaksınız' diyorlar. Bu ülkede kaynak, imkan var. Sayın Erdoğan Merkez Bankası'nda para var, gözünü oraya diktin' diyor. Bu millet için harcanakcak, senin için harcanmayacakki. Allah aşkına insan hayatı mı önemli, para möıenemli? Çocuk açlıktan ölüyor, o tutturmuş para gidecek diyor. Size sözüm var, ahtım var. AKP Genel Merkezi'ne bağlanan hortumları kesecğim, barışı, huzuru keseceğim, hortumcu siyasete son vereceğim"dedi.
BU DÜZENDEN HORTUMCULAR MEMNUN
Konuşmasında 'çiftçiler hayatından memnun mu?, besiciler, esnaf, emekliler hayatından memnun mu?' diye soran Kılıçdaroğlu, 'hayır' diye seslenen vatandaşlara, "Peki Allah aşkına işçi, çiftçi emekli, işsizler memnun değil, kadınlar memnun değil. Bu düzenden kim memnun? Bu düzenden hortumcular memnun, milletin cebini hotumlayan memnun. Hortuma son, halka hizmete devam. milletin zenginleşmesİne devam. Çiftçi için söylüoyrum. Traktöre konulan mazotun litresi 1.5 lira olacak. Hemen itiraz ediyorlar. Mazotun dışarıdan geldiği doğru, rafineride işlendiği doğru, rafineri sahibinin, dağıtım şirketinin, benzin istasyonunun kar payı doğru. Ben mazotu 1,5 liradan, devlet zarara uğramadan vereceğim. Rafineri zarara uğramıyor, Kar daihl 1.5 liradan çiftçiye vereceğim. Nasıl oluyor da 3.5 liradan veriyorlar. 1 lirası KDV, 1 lirası ÖTV. Hepsi dahil mazotu 1.5 liradan vereceğim. Çiftçi dışında mazotu düşük fiyatla gemiciye, yatı olanlara veriyorlar. Peki çiftçinin günahı ne ?. Yat sahibi olmamak. Recep bey diyor ki, 'sen de al yatını, sana da 1.5 liradan verecem' diyor. Çiftçinin elektrik borcu var, bütün Türkiye dahil 900 bin lira. Devletin bütçesi içinde küçük bir rakam. Maksat çiftçi rahat etsin bu ülkede" dedi.
ESNAF KARDEŞİME SÖZÜM VAR
Aile sigortası ile en az 600 lira vereceğini, bundan ise en çok yararlanacak olanın esna olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Çünkü kadınlarımız, çoluk çocuğunu alıp esnafın yanına gidecek, ekmeğini, pirincini alacak, esnaf da rahatlayacak, veresiye defteri olmayacak, her şeyini peşin alacak, esnafımız da huzur içinde olacak.Esnafın derdi, çalışır sabahın köründe, dükkanını açar, siftahını yapar, çay kahve içer, sigorta primini, vergisini öder. Zaman gelince emekli olur, aylığını alır. Geçinmek mümkün değil bu aylıkla. Emekliğ aylığından yüzde 15 kesilir. Esnaf kardeşime sözüm var. Halkın iktidarında yüzed 15 kesintiyi kalıdracağım" diye konuştu.
KEMAL KARDEŞİNİZ BİLİN Kİ DOĞRU SÖYLÜYOR
Kılıçdaroğlu, alandaki coşkulu kalabalığa yaptığı konuşmasında, "Çiftçi 'anamızı da aldık getirdik' diyor. Sandığa anamızı da, dayımızı da, yengemizi de götüreceğiz. 'Aile sigortası gelince yeşil kartı iptal edecek' diyorlar, Kesinlikle inanmayın, devam edecektir. Aile sigortası aileye ekonomik güvence getirecektir. Kemal kardeşiniz ne söylüyorsa bil ki doğruyu söylüyor. '4 B , 4 C kaldırılsın' diyorlar. Tekel'i işçilerimiz özelleştirmeyin diyorlar. Şeker Fabrikasını özelleştirecekler. Şekere kota getirmişler. Kim istiyor kota getirin diye, Amerika istiyor. Rahmetli Ecevit'e 'köylü Afyon ekmeyecek' demişlerdi. 'Ben bu ülkenin Başbakanıyım. Benim ülkemde Ayon ekilecek, köylüme sen müdahale edemezsin' demişti. İki tahene tarcihiniz var. Sürünmeye devam, haksızlığa devam, göçe devam, Yogat küçülsün diyorsanız, milletvekili sayısı 4 fazla, 2'ye insin diyorsanız, yeri belli AkP, sonuca katlanırsınız. Ama 'hayır' biz Yozgat'ta iş bulmak istiyoruz, aşımız olsun, fabrikamız olsun, çocuklar yatağa aç girmesin diyorsanız yeriniz belli, sırtınızı AKP'ye döneceksiniz, karşıya bakıp CHP'ye oy vereceksiniz" dedi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'A KİM USTA, KİM ÇIRAK GÖSTEREYİM
Ülkede huzuru, barışı sağlamanın yolunun kolay olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Kardeşçe, bütün mesele, halk ile siyasetçi arasındaki güveni sağlayacağız. Bunun için yola çıktım. Yozgat'a daha çok fazla geleceğim.
Sayın Erdoğan'ın konuşmalarına bakınız. Sabah, öğlen akşam, öğleden sonra Kılıçdaroğlu. Akşam yatıyor klıçdaroğlu, rüya görüyor Kılıçdaroğlu. Kan ter içinde uyanıyor, bakıyorki evde Kılıçdaroğlu yok rahat ediyor. 'Yav Kılıçdarolğu dedik ama sanal bu adam' diyor. Evde bulamadık. Sayın Erdoğan'a çağrım var. Her demokratik ülkede, liderler televizyolara çıkarlar, adam gibi konuşurlar. Ben sorarım o cevaplar, o sorar ben cevap veririm. 'Geir mi Recep Tayyip Erdoğan, gelir mi. Sayın Erdoğan kemal kardeşinizin karşınısa gelebilir mi? Diyor ki 'ben çıkmam' diyor. Korkmuyorsan, o zaman geleceksin. Efendim diyor 'ben ustayım o çırak' diyor. 'Yan yana gelemiyiz' diyor.
Bir, sen ustaysan daha iyi ya, ben çırrakım, gelirsin karşıma ben bu millete kim usta, kim çırak ona göstereyim.
Erdoğan'ın kemal kardeşinizin karşısına çıkması için bir, geçmişinin temiz olması lazım. İki, kul hakkı yememesi lazım. üç, mangal gibi yürek lazım. Korkak adamdan Başbakan olur mu ?, hayır gelir mi?. Adam gibi adam ol Recep bey, korkma, ben efendi adamım" dEDİ.
BİZ CEBİZİMİ DEĞİL, VATANDAŞI DÜŞÜNÜYORUZ
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de AKP'nin gövdesini silkelediğinibelirttiği konuşmasının son bölümünde, "Dallarını sirkelemek size ait. 'Söz mü?' diye sordu. Kılıçdaroğlu, "Ancak armut, kiraz düşecek diye beklemeyin. Her an Recep bey düşeblilir, dikkatli olun. AKP'nin ağacı niye meyva vermez. Çünkü bereketsiz. Bereketli olsaydı çiftçi, işçi, esnaf, hayatından memnu olurdu. Yurt dışından ithal kurbanlık anguslar gelmezdi. Mazotun litresi 4 lira olmazdı, çocuklar yatağa aç girmezdi, 2,5 aylık Kübra annesinin kucağında açlıktan ölmezdi. Bereket, halkın iktidarındadır.Çünkü biz cebimizi değil, vatandaşı düşünüyoruz" dedi. Yozgat valisine de seslenen Kılıçdaroğlu, "Ya adam gibi valilik yap, ya istifa et il başkanlığı yap ' diye konuştu.