İYİ Partili Yokuş: Asgari Ücretli’nin, Memurun Alın Teri Çalınıyor! Fakir daha da fakir hale geldi…
İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş , açıklanan enflasyon rakamlarıyla gerçek enflasyonun arasında dağlar kadar fark olduğunu, vatandaşların TÜİK verilerine itimatının kalmadığını söyledi.
Yaptığı basın açıklamasında, enflasyon verilerinin vatandaşlar açısından önemine dikkat çeken Yokuş, “Resmi enflasyon rakamları açıklandı. Yıllık tüketici fiyatları enflasyonu yüzde 79’a dayandı. 6 aylık enflasyon farkı bizim için kıymetli. 6 aylık enflasyona göre memurlarımız, emeklilerimiz ücret artışı alıyorlar. Ocak-Haziran arasında 6 aylık enflasyonumuz yüzde 42,4 arttı. Bu hızlı fiyat artışları yediden yetmişe herkesi perişan etti. Vatandaşlarımızın yüzde 90’ı enflasyon rakamlarına inanmıyor. Rakamların doğru olmadığını düşünüyor. TÜİK rakamlarıyla oynanıyor. Bağımsız kuruluşların yapmış olduğu araştırmalar TÜİK’in rakamlarını yalanlıyor. Bu kuruluşların yaptığı enflasyon tespitleri yüzde 175’e dayanmış halde. 6 aylık enflasyon ise yüzde 80’e dayanmış durumda. İstanbul Ticaret Odası’nın İstanbul özelinde yapmış olduğu araştırmada enflasyonun yüzde 94’e çıktığı ifade ediliyor. TÜİK’in düşük enflasyon açıklaması, memurumuzun, emeklimizin, asgari ücretli çalışanımızın alın terini çalınıyor, hakkını gasp ediyor.” şeklinde konuştu.
Verilerin gerçek olarak yansıtılması halinde tablonun çok daha farklı olacağını vurgulayan Konya Milletvekili daha sonra şu ifadeleri kullandı:
ASGARİ ÜCRETLİNİN, MEMURUN ALIN TERİ ÇALINIYOR
Eğer Türkiye’de gerçek bir enflasyon hesabı yapılmış olsaydı, TÜİK rakamlarla oynamasaydı, hesaplama kalemlerinin ağırlıklarını değiştirmesiydi, iddia ediyorum ülkemizdeki resmi enflasyon yüzde 130 olarak hesaplanırdı. Bunun anlamı nedir? Bu yıl asgari ücretliye önce yüzde 50 sonra yüzde 30 zam verildi. Türkiye’de ortalama enflasyon en az yüzde 130 olduğuna göre asgari ücretlinin alım gücü yüzde 50 düşmüştür. 2021 ocak ayında yeni düzenlenen asgari ücretli maaşıyla kaç litre mazot alınıyordu? Kaç litre süt alınıyordu? Ya da kaç gram altın veya ne kadar dolar alınıyordu? Bir de bu soruları 2022 ocak ayı için soralım. Birde yeni zamla beraber 2022 temmuz ayı için soralım.
Memurlarımız bu yıl ocak ayında yüzde 7,5 zam aldılar. Daha sonra enflasyon farkı olarak yüzde 30 civarında bir zam daha aldılar. Şimdi ise enflasyon farkı olarak yüzde 41,5 zam alacaklar. Tamamını toplayınca memurlara verilen zam yüzde 80’i bulmuyor. Memurumuzun da alın teri çalınmıştır. Aynı hesabı memur için de yapmalıyız. Geçen yılın maaşıyla mazot, gıda ve döviz karşısında alım gücü neydi? Geldiğimiz noktada alım gücü ne olmuştur?
EMEKLİLERİMİZİN HAKKI GASP EDİLİYOR
Emeklilerimizin hali bambaşka bir sorun. Asgari ücretlimize yılbaşında artış yapıyoruz. Memurumuza, memur emeklimize toplu sözleşme gereği yılbaşında zam yapıyoruz. Ama Bağ-Kur ve SSK emeklimize, “Size yılbaşında zam yapmayız” diyoruz. Zammı yılın ortasında geçmiş 6 ayın enflasyonu kadar veriyoruz. Yani bu enflasyon farkı yine TÜİK’in rakamlara takla attırdığı enflasyondur. Emeklimizin hakkını da çalıyorlar. Yani memurumuzun, emeklimizin, asgari ücretlimizin, dar ve sabit gelirli vatandaşımızın hakkı gasp ediliyor. Buna rağmen yüzde 40 zam müjde gibi sunuluyor. Bu verilen zam değil enflasyon farkıdır. Bunun içinde büyümede pay yok. Refah payı da yok. Gerçek enflasyon artışı yok. Türkiye’de gıda enflasyonu yüzde 130’lara dayanmış durumda. Böyle bir enflasyon sürecinde 2 taksitte toplam yüzde 79-80 zam yapmak, vatandaşımızı sefalete sürüklemektir. Bunu asgari ücretlimiz biliyor, emeklimiz biliyor, memurumuz biliyor, dar ve sabit gelirli vatandaşımız biliyor.
AÇLIK SINIRININ 6400 LİRA OLDUĞU ÜLKEDE ASGARİ ÜCRET…
Kaç yıldır söylüyoruz: “En düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çıkaralım.” diyoruz. Açlık sınırının 6400 Lira olduğu ülkemizde asgari ücretin, 6400 Lira’nın üstünde olması gerektiğini savunuyoruz. Emeklilerimizin de en az bu seviyede maaş alması gerektiğini söylüyoruz.
ACİLEN EŞELMOBİL SİSTEMİNE GEÇİLMELİDİR
Enflasyonun bu kadar hızlı arttığı ülkemizde yapılması gereken eşelmobil sistemine geçmektir. Bu sistemi temmuz ayı itibariyle başlatabiliriz. Her ayın enflasyon artışının üstüne 2-3 puan refah payı ekleyerek, ağustos ayında maaşlara yansıtılmalıdır. Her ayın enflasyon farkını refah payı ile birlikte vererek, vatandaşımızı enflasyon canavarından koruyabiliriz. Türkiye tarihinde, ilk defa bu yıl, iş adamları kuruluşları, patronlar: “Asgari ücretliye zam yapalım” diye hükümete çağrı yapıyor. Buradan da anlaşılacağı gibi iktidarın ülkeyi yönetemediği, ülkemizi büyük bir sıkıntıya doğru götürdüğü ortaya çıkıyor. Bugün bu açıklamamı, ücretliler ve emekliler üzerine yaptım. Yani memur, emekli ve işçi toplam 21 milyon insanımızı ilgilendiren bir konu. Elbette ki çiftçimizin, esnafımızın, dar ve sabit gelirlilerimizin durumu da çok farklı değil. Onlarda bu bozuk düzenden maalesef payını alıyorlar.
İKTİDAR ÜLKEYİ YÖNETEMİYOR, FAKİR DAHA FAKİR HALE GELMİŞ DURUMDA
Son olarak söylemek isterim ki iktidar ülkeyi yönetemiyor. Fakirimiz daha fakir hala gelmiş durumda. İktidarın yanlış politikaları yüzünden insanımız zor günler geçiriyor. İktidar, bu gidişe dur diyecek acil önlemler almalı. Türk Lirasının değerini kaybetmesi sebebiyle ihracatın arttığını söyleyerek övünen Bakan Nebati’nin saçma sapan ekonomik yorumunu dinlemek zorunda değiliz. Bu arizi kafa ile devlet yönetilemez. Türk Lirasının değersizliği ile övünen bir bakan olamaz. Bu utanç verici bir tablodur. Bu tutum Türk milletine hakarettir.