İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş metrobüs davasından beraat etti.
Kadir Topbaş hakkında çıkan beraat kararı ile ilgili ayrıntılar ise şöyle:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın, ''İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün metrobüs projesi ile ilgili yaptığı alımlarda belediyeyi zarara uğratarak görevi kötüye kullandığı'' iddiasıyla yargılandığı davada beraatine karar verildi.
İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinde 19 kişinin yargılandığı dava dosyası ile birleştirilen ve İstanbul 31. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına Kadir Topbaş, ilk kez katıldı. Diğer sanıkları avukatları temsil etti.
Müşteki Hakkı Sağlam'ın avukatıyla birlikte hazır olduğu duruşmayı, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve CHP İl Başkanlığı üyeleri de izledi.
-Müşteki avukatının "zarar" iddiası
Duruşmaya ilk kez katılan ve kimlik tespiti yapılan Kadir Topbaş'a, "mesleği, gelir durumu, medeni hali, adresi ve öğrenim durumu" soruldu. Oturduğu evin adresini bildiren Topbaş, evli, 3 çocuklu ve doktora mezunu olduğu yanıtlarını verdi.
Topbaş'ın, gelir durumuyla ilgili beyanda bulunacağı sırada araya giren Hakim Mustafa Erdoğan, "buna gerek yok" dedi.
Savunma için süre istemediğini belirten Topbaş, bu duruşmada savunma yapacağını bildirdi.
Duruşmada söz alan müşteki Hakkı Sağlam'ın avukatı Kubilay Tekgül, Belediye Kanunu'nun 13. maddesi gereği davaya katılmalarına karar verilmesini talep etti. Tekgül, dava konusu otobüslere ilişkin İETT tarafından, Hollandalı firma aleyhine İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesine "ayıplı mal" davası açıldığını ve dava dilekçesinde, "İETT'nin 17 milyon 946 bin 890 lira zarara uğratıldığının belirtildiği"ni söyledi.
Topbaş'ın avukatı Fahri Biçer ise belirtilen davanın bu davayla bir ilgisinin olmadığını ve o davanın sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin olduğunu ifade etti. Topbaş'ın diğer avukatı Abdullah Buladı da ticaret mahkemesindeki davayla ilgili, "her ticari ilişkide bu tür uyuşmazlıkların çıkması doğaldır, o dava ile bu dava arasında bir ilişki yoktur" dedi.
Avukat Buladı, dava konusu otobüs markası dışında belediyenin aldığı başka firmaya ait otobüslere ilişkin de benzer bir davanın bulunduğunu belirterek, bu davada Yargıtay'ın verilen beraat kararını onadığını ve Hakkı Sağlam'ın davaya katılma talebini, "suçtan doğrudan zarar görmediği" gerekçesiyle reddettiğini aktardı.
Yargıtay 5. Ceza Dairesinin ilgili kararını okuyan Hakim Mustafa Erdoğan, müşteki Hakkı Sağlam'ın suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma talebinin reddine ve kararın kendisine de tebliğ edilmesine hükmetti.
-Kadir Topbaş'ın savunması
Topbaş, mahkemeye hazırladığı 4 sayfalık yazılı savunmasını sundu.
Hakim Erdoğan'ın okuduğu savunmasında Topbaş, iddianameyi ve suçlamayı kabul etmediğini belirterek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olsa da İETT'nin müstakil bir kurum olduğunu ve kendi işleyişi bulunduğunu söyledi.
Hollandalı firmadan satın alınan dava konusu otobüsleri görmediğini ve görmek için Hollanda'ya da gitmediğini anlatan Topbaş, tüm işlemlerin İETT tarafından gerçekleştirildiği, aşamalarda hiçbir görev yetkisi ve imzasının kullanılmadığı, dolayısıyla sorumluluğunun bulunmadığı yönünde beyanda bulundu.
Kadir Topbaş, otobüslerin nasıl alındığını daha sonra öğrendiğini ve alımın hangi usulle yapıldığı konusuyla ilgisinin bulunmadığını da aktararak, "Mal alımlarıyla ilgili sorumluluk İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ilgili yetkililerinde bulunmaktadır. İETT'nin ihtiyacına göre alım yapılmasında kanuna aykırılık tespit edilemez" dedi.
Oluşturulan yeni metrobüs hattı için daha hızlı, güvenli ve konforlu yolculuk yapılabilecek uygunlukta otobüslerin tedarik edilmesi gerektiğini, metrobüs hattının diğer hatlarla kıyaslanamayacak kadar özel olduğunu ve İETT'ye bağlı mevcut otobüslerle bu hizmetin yapılamayacağını belirten Topbaş, yurt dışında araştırmalar yapıldığını, Hollanda'daki firmanın araçlarının uygun olduğunun tespit edildiğini ve dolayısıyla bu alımda hukuka aykırı bir durumun bulunmadığını savundu.
Otobüs alımlarının, acil ihtiyaç duyulduğu anda gerçekleştiğini, 50 otobüsün alındığını ve alıma devam edildiğini vurgulayan Topbaş, beraatine karar verilmesini istedi.
-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması seçeneğini istemedi
Hakim Mustafa Erdoğan'ın, "Yasa gereği soruyorum. Dava sonunda hakkınızda verilecek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını ister misiniz?" diye sorduğu Topbaş ve avukatları, bu seçeneği kabul etmediklerini bildirdi.
Esasa ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Zeynel Sarıbuğa, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanıkların beraatine hükmedilmesini istedi.
Söz alan Topbaş'ın avukatları da mütalaaya katıldıklarını belirterek, beraat kararı verilmesini talep etti.
- Mahkemenin kararı
Davanın karara bağlanacağı belirtilerek son sözü sorulan Kadir Topbaş, "Mahkemenin vereceği karara saygılıyız. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Kararını açıklayan Hakim Erdoğan, dosyada kamu zararı oluştuğuna dair herhangi bir delilin olmadığını belirterek, suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle tüm sanıkların ayrı ayrı beraatini kararlaştırdı.
-Topbaş: "Birileri kendilerini tatmin ediyor"
Duruşmanın ardından salondan çıkan Topbaş, duruşmayı izleyen gazetecilere yaptığı açıklamada, "İstanbul halkına hizmet etmekten gurur duyarım. Bu hizmet karşılığında İstanbul halkı üçüncü kez bizi başkan seçti. Birileri de davalar açmak suretiyle kendilerini tatmin ediyor. Türkiye Cumhuriyeti yargısına güveniyoruz. Sonuçta mahkeme beraatimize karar verdi" diye konuştu.
Dava çıkışında Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir açıklama yapan CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ise kararı eleştirdi.
-İddianameden
Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, metrobüs alımıyla ilgili ihalede belediyenin zarara uğratıldığı, aralarında İETT görevlilerinin de bulunduğu 19 sanık hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan diğer davanın iddianamesinde ise ''İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğünün metrobüs projesi ile ilgili yaptığı alımda, belediyenin zarara uğratıldığı, bundan da Topbaş'ın sorumlu olduğu'' iddia edilmişti. İddianamede, Kadir Topbaş'ın, ''görevi kötüye kullanma'' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.