"Dedemin partisine geri döndüm" diyen Kalkan ve arkadaşlarının CHP'ye katılım töreninde duygusal anlar da yaşandı. Kalkan, "Herkesi siyasi linç operasyonuna karşı durmaya ve CHP'de siyaset yapmaya, destek olmaya davet ediyorum"dedi.
Örnek İş Merkezi’ndeki CHP İlçe binasında bugün öğle saatlerinde düzenlenen katılım töreninde Yunus Kalkan’ın CHP rozetini Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan taktı.
Çok sayıda partilinin katıldığı törende ayrıca CHP Esenyurt Belediye Başkan Adayı Çetin Çapan ile CHP Esenyurt İlçe Başkanı Erdal Akyol da hazır bulundu.
“PRENSİPLERİMDEN DOLAYI PARTİMİ DEĞİŞTİRDİM”
Rozet takma töreninden önce ilk sözü eski AKP’li Yunus Kalkan aldı. Konuşmasına Winston Churchill’in bir sözünden alıntı yaparak başlayan Kalkan: “Ben şuna inanıyorum. Winston Churchill’in bir lafı var öyle insanlar vardır ki prensipleri için partilerini değiştirirler, öyle insanlar da vardır ki partileri için prensiplerini değiştirirler. Ben çok uzun yıllardır Esenyurt siyasetinde siyaset yapan biri olarak prensiplerimden asla ve kata taviz vermedim. Ben prensiplerimden dolayı partimi değiştirdim. Aslolan insanların prensipleridir, aslolan insanların kişilikleridir, karakterleridir” dedi.
“İTİRAZIM ÇAPAN’IN ÖNÜNÜN KESİLMESİNE”
“İstifamın gerekçelerini daha önceden paylaşmıştım” diyen Kalkan, daha sonra şunları söyledi: “18’i hatta 21’ine kadar yapılan Esenyurt’ta yapılan bu çirkin müdahalenin, bu yol kesici müdahalenin düzeltilmesi için bekledim. Fakat gördüm ki, acısını yıllarca kendimizin çekmiş olduğu hamleleri bugün iktidarı elimize geçirdiğimizde pervasızca ve fütursuzca karşımızdaki insanlara uygulamaktan bir adım bile geri kalmıyoruz. Benim itirazım buna arkadaşlar. İtirazım, Gürbüz Çapan’ın siyaseten önünün engellenmesinedir. Dolayısıyla Esenyurt’ta böyle bir anlayışa, böyle bir zihniyete 30 Mart akşamı burada hep beraber cevap verecek, Esenyurt’lu olmayanları Esenyurt’un dışına hep beraber göndereceğiz inşallah.”
“DEDE OCAĞINA DÖNDÜM”
“Yapılan hareket ortadadır, bunu herkes nasıl anlamak istiyorsa öyle anlasın. Ben baba evine döndüm. Sizlerle başka bir şey paylaşmak istiyorum, 70’li 80’li yıllardan bu yana milli görüş çizgisinde başlayan bir çizgisi vardı ailemin. Ama ondan önce de dedelerim rahmetli Sırrı Atalay’dan beri 40 yıl CHP’ye oy verdiler. Dolayısıyla ben baba evine değil, dede ocağına döndüm. Çok net ve açık söylüyorum ki; bana gönüllerini ve yüreklerini açan Esenyurt’un gerçek halkına çok çok teşekkür ediyorum”
“16 AY YATTIK “PARDON” DEYİP ÇIKARTTILAR”
Kalkan’ın ardından yargı kararı nedeniyle Esenyurt Belediye Başkan Adaylığı’ndan çekilmek zorunda kalan Dr. Gürbüz Çapan da konuştu. “Ben hep yarışmadan yanayım” diyen Çapan, “Yarışırsak bir şeyler başarırız. AKP seçimi aldı 5 yıl hiçbir şey konuşmadım. Neden konuşmadığımı sordular, halkımız onları teveccüh ettiği için konuşmadım. Sonra seçim çalışması başlattım, beni aldılar Ergenekon’dan içeri attılar. 16 ay yattık, sonra pardon deyip çıkarttılar” şeklinde konuştu.
“SEÇİME TEK BAŞINA KATILMAK İSTİYORLAR”
Aday olunca kendisiyle ilgili dosyanın piyasaya çıkartıldığını belirten Çapan, CHP’nin adaysız bırakılmak istendiğini söyledi. “Küflenmiş dosyayı adaylığım açıklandıktan sonra 19 klasörü 3 gün içerisinde okudular ve ceza verdiler. Ona da tebligat yapmıyorlar. Partiyi adaysız bırakmak istiyorlar. Seçime tek başına katılmak istiyorlar” diyen Çapan, daha sonra şunları söyledi:
“KARS HERHANGİ BİR YER DEĞİL”
Yunus bizim genç bir arkadaşımız. Ben hep söylerim; diğer hemşerilerimiz bizi hoş görsün, Kars herhangi bir yer değil. Biz Kars’ta 40 yıl Rus esaretinde kalan insanlarız. 1917 Ekim Devrimi’nden sonra, dedelerimiz toplanmışlar. Çıldır Şura Hükümeti vardır, arkasında Ardahan Şura Hükümeti var, sonra Oltu Göle Şura Hükümeti olan Sürmeli Aras Şura Hükümetleri var. Sonra bunlar toplanır…. Komisyonu kurarlar. Hükümetin iki bakanı vardı; biri Rum, biri Ermeni. Biz Kafkasya’nın halklar bahçesiyiz, Kars Kafkasya’nın kalbidir. Kars’ta toplanmışız, oradan dağılmışız. Sivas’ın Kangal’ı da Kars’lıdır, Amasya’nın Taşova’sı da Kars’lıdır, Muş’un Bulanık’ı da Kars’lıdır. Yani ilk geldiğimiz yer Kars’tır.
“30 YIL BÜYÜK ACILAR YAŞADIK”
Cumhuriyet’in yöneticileri iyi çalışmadığı için unsurlarımız ayrıştı biraz, farklı arayışlara girdiler, farklı ideolojilerde çözüm bulmaya başladılar. Biz işçi sınıfı ideolojisi, Marksizm ideolojisi dedik, bir başka kısım İslam düşüncesiyle ancak Hz Muhammed’in açtığı yolla mutluluğa erebiliriz dediler, kimisi de Türkçülük akımına kapıldı. Bir 30 yıl büyük acılar yaşadık. Bütün bu acılara son verip baba ocağınız, bu taş binamızın kapısını herkese açmak istiyoruz. Dağıtılmış, çökertilmiş CHP’yi yeniden hayat damarlarıyla buluşturmak istiyoruz. Ankara’da MHP’li bir arkadaşımıza adaylık verildi, Antakya’da AKP’li bir arkadaşımıza adaylık verildi.
“YUNUS’U GÜRBÜZ ÇAPAN GİBİ KABUL EDECEKSİNİZ”
Huzurunuzda söylüyorum, Yunus’u partiye kabul ederken Gürbüz Çapan gibi kabul edeceksiniz. Kapıdan girip “ben bu partiye üye olmak istiyorum” diyen herkese kapımız açık. Yeni CHP’den kastımız, halkımızla buluşmak, dinimizle barışmak, etnik kimliklerimizle barışmak. Bu çatıyı sağlamlaştırmak. 600 yıl Osmanlı Aleviler ezildi, şimdi son 30 yıldır Kürtler dışlanmaya çalışılıyor. Olabilir, isyan çıkabilir. İsyan çıkınca sadece isyan edenin suçu değil ki. Niye isyan ettin diye sorarlar adama. Şimdi 9 kardeş olan birinin bacısı dövülebilir mi ama kimsesiz olunca dövüyorlar. Bunları yaşatmayacağız. Hiçbir kadına el kaldırılmamalı, kadına el kaldıranın eli kırılmalı. Ölümden yana değilim ama namus cinayeti işleyeni, gencecik kızları öldüreni aynı şekilde cezalandırmaktan yanayım. Başka hiçbir şekilde ölüm cezasını onaylamıyorum.
“ETNİK TARTIŞMA YAPAN BİZDEN DEĞİLDİR”
Türkiye’de etnik tartışmayı yapan, mezhep tartışması yapan hiç kimse bizden değildir. Adımız farklı, soyadımız Türkiye’dir. Türkiye halkını kandırdılar. Sorunsuz ülke olacağız diye yedi düvelle dövüşe girdik. Hiçbir komşumuz kalmadı. İran’la düşmanız, Irak’la zaten düşmanız, Suriye’yle düşmanız, Yunan’la zaten halimiz belli, Rusya’nın durumu açık. Necmi’nin yaptığı 20-30 kat apartmanı düşün, orta kat burası, aşağı inemiyoruz, yukarı çıkamıyoruz, nereye gideceğiz. Mesela bizim Suriye’yle ne alıp veremediğimiz var, bize ne, onların kendi yönetimleri kendi sorunları. Ondan 1-2 ay evvel Emine Hanım gitmez miydi Esad’ın eşiyle çay partilerine? Bir anda Esad’ın adı Esed oldu.
“BABAYİĞİTSEN EFENDİ’YE BAŞKALDIR”
O kadar babayiğitsen efendiye karşı baş kaldır. Efendi senin elinde “Bir Diktatör’ün Otoportresi” diye kitap gördü. Efendi senin bütün sırlarını ifşa ediyor. Fethullah veya cemaat değil o, efendi seni taşıyamıyor. Dünyanın efendisi Akdeniz’deki yönetimleri taşıyamaz duruma geldi.
“DÜNKÜ KASETTEN SONRA İNSAN UTANÇ DUYAR”
Dünkü kasetten sonra insan utanç duyar. O ne biçim bir şey öyle! Şimdi herkes demedi mi, bunlar mümin, Müslüman, haram yemezler, (Yunus Kalkan’a dönüp) öyle katılmadınız mı AKP’ye? Bizim orada oruç tutana, namaz kılana adam derler. Ben de adam biliyorum. Müslüman deyince aklıma adam gelir be! Önce Esenyurt’tan başlayalım, bizim hakikaten barışa katkımız olacak. Sevelim sevmeyelim, herkesle beraber olacağız.
"KARDEŞİM HİZMETKARINIZ OLACAK"
Birisi bizden farklı düşünüyorsa onu rahatsız etmeyeceğiz. Severiz sevmeyiz. Belediye başkanı dediğin halayın başındaki adamdır, yoksa belediye başkanlığı diye bir taht yoktur. Halay kurulur, birine mendil verilir, sen halayın başı ol diye o kadar. Bunun böyle korunaklı bir hale getirilmesi, yukarıda tutulması, tanrı katına taşınması günahtır, suçtur, ayıptır. Kardeşim belediye başkanı olacak, sizin de hizmetkarınız olacak." KAYNAK:YERELGASTE.COM