MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yozgat ve çevresindeki seçim gezisinin ardından Ankara'ya dönüş yolunda, otobüste gazetecilere konuştu. MHP'yi sarsan kaset skandalına da bir kez daha değindi ve bu konuda önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin değerlendirmelerindeki satırbaşları şöyle:
SİYASETİ KİRLETİYOR: Partimizin aleyhine yayın yapan 126 internet sitesi var. Kasetlerin yayınıyla ilgili arkadaşlarımız savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bakalım savcılık nasıl harekete geçecek? İlk yayınlanan siteleri incelettik ve bunun ABD'ye dayandığı netleşti. Onun üzerinde çalışıyoruz. Bunlar kimdir? Ne kadar gerçek kişilerdir? Netleştiği takdirde de kamuoyuyla paylaşacağım. Bunlar siyaseti kirleten olaylar.
ANKETLERE YASAL ZEMİN: Türkiye'de kamuoyu araştırma kuruluşlarının bir yasasının olması lazım. Bunların sorumluluğu yok. Kamuoyu araştırmasını kim nasıl hangi şartlarda yapabilir? Şeffaflık derecesi nedir? Biraz istatistik bilen, siyasette biraz bilgisi olan 3 kişi bir araya gelip kamuoyu araştırma şirketi kuruyor. Sorular hep aynı.
ERDEM'E SORACAĞIZ: Sözgelimi seçimlere bir hafta kala 1995'te bir anket MHP'yi yüzde 8 gösterdi. Seçim sonucu yüzde 8. Bu nasıl bir iş? Hepsinin sorgulanması gerekir. Geldi geçti diyemeyiz. O dönemde yüzde 8 diye manşet nasıl atıldı. Sonuç nasıl böyle çıktı? Yüzde 7, 15 çıkabilir. Ama bir hafta kala, 'baraj altında' ya da 'yüzde 8' diyorsunuz kalıyor. Tarhan
Erdem'e soracağız mesela, 'Bu kenaheti nasıl yaptınız' diye.
BAHÇELİ DEĞİL BAHÇELİEVLER BULVARI
Bahçeli, memleketi Osmaniye'de Başbakan'ın düzenleyeceği miting alanıyla ilgili 'Devlet Bahçeli Bulvarı yerine Bahçelievler Bulvarı yazılmasının' hatırlatılması üzerine, 'Recep Bey'in bilgisi olduğunu zannetmiyorum, teşkilatın işgüzarlığı' yanıtını verdi.
7 yıldır sigara içmiyorum
2004'ten beri sigara içmiyorum. Hiç içmedim. Bazen bir kahve içtikten sonra aklıma geliyor ama içmiyorum. Sabah kahvaltı yapıyorum. Bir kibrit kutusu peynir, üç zeytin. Bir de çay içiyorum, bulduğum yerde de yemek yiyorum. Vitamin almıyorum. Ben işi Allah'a bıraktım. Cep telefonum var ama Özel Kalem'de. Hiç kullanmıyorum. Evde lazım olur diye şarjını dolduruyorum koyuyorum ama, kimse aramıyor. Tabii, bağlantıları Özel Kalem sağladığı için doğrudan arayan olmuyor. Milletvekili olduğumuzda bize bir dosya veriyorlar, içinde birçok kart var, imkan var. Bunların hiçbirini kullanmadım. Sağlık harcamalarımı hep kendim yapıyorum. İşte 12 Haziran'da hükmü bitecek, yani hiçbir anlamı kalmayacak.
Tatlıses'i un gibi yapıp attı
Onur kırıcı bir durum. 'Delikanlı adamsın' gibi mesajları okuyor, var mı, yok mu o belli değil. Ardından hastaneye gidiyor, 'başvurusunu aldım' diyor. Halk tarafından sanatçı yönüyle sevilen bir kişiyi, siyasetin değirmeninde un gibi yapıp attı. Akşam da şoförleri toplamış. Gencebay'dan şiir okuyor. Hangisine sorarsan Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur ya da Orhan Gencebay dinler. Müslüm'den bari bir de şarkı söyleseydi...