CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerle ilgili yaptığı ilk değerlendirmede oy artışı ve milletvekili sayısında artış olmasına karşın kendilerini başarı olarak görmediklerini belirterek, “Eğer olağanüstü koşullar olmasaydı daha farklı olabilirdi…O zaman CHP’ye oyun gelip gelmediğini çok daha rahat görebilirdik. Haziran ile Kasım arasında 400 kişi hayatını kaybediyorsa ve bu süreci görmezlikten gelip olağan bir süreçmiş gibi değerlendirirsek yanlış yapmış oluruz” dedi. Seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından Kılıçdaroğlu CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyerek şu değerlendirmelerde bulundu:
SORUMLULUĞUMUZ ARTTI
Ortaya çıkan tablo CHP’nin sorumluluğunu çok daha ileriye taşımıştır. Bunun bilincindeyiz. Biz bu ülkede güçlü, sağlıklı bir demokrasinin, iyi işleyen kuralların olmasını arzu ediyoruz. Ortaya çıkan tablo diğer muhalefet partileri oy kaybettiği için bizim sorumluluğumuz parlamentoda dışında da çok daha fazla artmıştır.
OLAĞANÜSTÜ KOŞULLAR
Türkiye bu seçimlere olağanüstü koşullarda gitmiştir. 7 Haziran-1 Kasım arası olağanüstü gelişmeler yaşanmıştır. 400’e yakın insan hayatını kaybetti bu sürede. Bunun da çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Terör, can ve mal güvenliği her şeyin önüne geçmiştir.
MİLLİ İRADEYE SAYGILIYIZ
7 Haziran’da nasıl milli iradeye saygılı olduysak 1 Kasım’da ortaya çıkan tabloya da saygılıyız. Milli iradeye saygı duymak demokrasinin temel kurlarından biridir. Hiçbir yurttaşımın en ufak bir endişe duymamasını istiyorum.
KARARLILIKLA DEVAM
CHP seçim öncesi yaptığı çalışmalarla ortaya koyduğu tablodan ötürü hiçbir vatandaşımızdan olumsuz bir tepki almamıştır. Şunu yanlış yaptınız diye hiçbir yurttaş seçim alanına adaylarımıza olumsuz tepki göstermemiştir. Bu şu anlama gelir; CHP’de yaşanan değişim olumludur, kararlılıkla devam edecektir.
GÜÇ VE HUKUK VURGUSU
Asıl değerlendirmemiz gereken nokta; güç ve hukuk. Bu iki kavramın özenle korunması gerekiyor. İktidarda olanlar gücü toplumun vicdanında hukuku temsil eder. Güç hukukun üstüne çıkarsa toplumda bir baskıya dönüşür. Bu demokrasimizi zedeler. Bütün iktidarların hukukun üstünlüğü kavramına özen göstermesi ve uyması gerekiyor. Eğer demokrasiyi, İnsan haklarına saygıyı geliştireceksek, kadın erkek eşitliğini sağlayacaksak gücün zehirlenmemesi lazım. Güç zehirlendiği andan itibaren toplum derin sorunlar yaşar.
GÜCÜN BASKIYA DÖNÜŞMESİ
Bütün bunları dikkatle izleyeceğimizi bütün vatandaşların, siyasal partilerin bilmesi gerekir. Sorumluluğumuzun ağırlığı da buradan geliyor. Hiç kimse kendini hukukun üstünde görmemeli. Her yurttaşın can ve mal güvenliği kutsaldır ve sağlanmalıdır. Gücün baskıya dönüşmesi son derece tehlikelidir.
MAZLUMUN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Bugüne kadar hep mazlumun yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Hukuku korumanın yolu mazlumun yanında olmaktır.
ENDİŞE DUYMAYIN
Türkiye’nin geleceği açısından hiç kimse endişe duymasın ve kaygılanmasın. Bu ülkeye demokrasiyi getiren ve güçlendirecek olan CHP’dir. Gücün hukukla dengelenmesi gerektiğini, hiçbir gücün hukukun üstünde olmadığını söyleyen de CHP’dir. O açıdan bütün yurttaşlarımın kaygı, endişe duymaması tam tersine iktidarı yakından izlemek, uygulamalarını izlemek, toplum adına gerekli muhalefeti yapmak bizim temel görevimiz olmaya devam edecektir.
OLAĞAN DEĞİL
Olağan bir süreçte seçime gitmedik. Ekonomideki olumsuzluklar hiçbir zaman düşündürmedi. Ankara’da 102 vatandaşımız hayatını kaybetti. 7 Haziran- 1 Kasım arasında 400’e yakın insanımız öldü. Olağanüstü bir süreçte seçime gittik böyle bir tablo çıktı ortaya. Bu tablonun çok iyi değerlendirilmesi lazım. Eğer olağanüstü koşullar olmasaydı daha farklı olabilirdi.
İSTİFA DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
CHP diğer partilere benzetmeyin. Demokrasiyi getiren partiyiz. Bizim zaten kurultay sürecimiz devam ediyor. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Kurallar aynen çalışır. Oyumuz arttı ama kendimizi başarılı görmüyoruz. Milletvekili sayımız da arttı ama başarılı görmüyoruz. Başarının ölçüsü iktidar olmaktır. Bütün bunları yetkili organlarımız kurultay değerlendirecektir. Hazırladığımız seçim bildirgesi toplumda genel kabul gördü. Keşke olağanüstü bir süreç yaşamasaydık o zaman CHP’ye oyun gelip gelmediğini çok daha rahat görebilirdik. Haziran ile Kasım arasında 400 kişi hayatını kaybediyorsa ve bu süreci görmezlikten gelip olağan bir süreçmiş gibi değerlendirirsek yanlış yapmış oluruz.