BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için 'sanal', 'vitrin süsü' ve 'kukla' ifadelerini kullandı. Seçmenlerden CHP, MHP, BDP’ye oy vermemelerini isteyen Erdoğan, "Kemal Kılıçdaroğlu diye biri yoktur, sanaldır, sanal. Kılıçdaroğlu hayali ve yapaydır. Kılıçdaroğlu, siyaset mühendislerince üretilmiş, bir vitrin süsüdür. Vitrinin arkasındaki çeteciler, akıl hocaları tarafından yönlendirilen bir figürdür. CHP’nin yeni genel başkanı sadece bir projeden itibarettir. BDP’nin bile parmağında oynattığı, kukladan ibarettir" dedi.
Ak Parti'nin bugün Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingte yaklaşık 70 bin kişiye seslenen Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Yol arkadaşlarım. Ahde vefanızdan dolayı gönülden şükranlarımı sunuyorum" dtiyerek sözlerine başladı. Kayseri'ye içini dökmeye geldiğini söyleyen Erdoğan, bu ilin Ankara’ya sırtını dayamadığını, kendisinin üretip, satıp, mkazandığını söyledi. Erdoğan, ötelenmenin, itilmenin, ikinci sınıf sayılmanın ne olduğunu bildiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendisi dışındakilere böcek muamelesi yapıldığını çok iyi biliriz. O zihniyet bize haddinizi bilin geride durun dedi. Siyaset sizin neyinize dediler. Biz sizi idare ederiz dediler. Siz kapıcısınız, odacısınız, arada bir oy verin sonrasına karışmayın dediler. Dış politikadan ekonomiden anlamazsınız, siz iktidar olamazsınız dediler. Siz muhtar bile olamazsınız dediler. Hatta gün geldi, kim oluyorsunuz Cumhurbaşkanı seçiyorsunuz dediler. Seçeceğiz hem de Kayseri’den seçeceğiz dedik. Biz bu ülkenin evlatları ve sevdalıyız dedik. İşte 3 kasım 2002 şahlanıs tarihimiz oldu. Anadolu’nun şahlanış tarihi oldu. Biz onların bize yaptıklarını yapmadık. Dışlamadık, ötekileştirmedik. Tam tersine 74 milyona aynı nazarla baktık. Bizim onlardan farkımız bu. Biz birilerine değil, Kayseri’ye değil, Türkiye’ye cumhurbaşkanı seçtik. Galata bankerlerinin değil, Türkiye’nin iktidarı olduk. 3 Kasım’da hangi acıları çektik, hangi muameleye maruz kaldıksak, onlardan kaçındık. İnançlarımızla oynandı. Hiç kimsenin hayat tarzına karışmadık. Çünki hepsi bizim kardeşlerimiz."
"BUGÜN 'ŞÜKRAN TÜRKİYE' NİDALARI ARTTI"
Başbakan Erdoğan etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmadıklarını,herkese eşit mesafede durduklarını belirtirken, "Herkesin dini kendisine. Güvencesi de biziz. Bundan sonrada öyle olacak. Biz, bu Türkiye’yi özgürlükle demokrasi ile kardeşlikle büyüttük" dedi.
3 Kasım öncesi uluslararası platformda ezik olan Türkiye'nin, Ortadoğu, Balkan, Kıbrıs politikasının olmadığını iddia eden Erdoğan, "Şimdi gündem belirleyen bir Türkiye var. Bugün ne söyleyecek diye ağzına bakılan Türkiye var’’ diye konuştu. Erdoğan, bugün 'Şükran Türkiye' nidalarının arttığı, İsrail karşısında adalet isteyen, korsanlara haddi bildiren ülke haline gelindiğini belirtti. İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet'i ve Gazze'ye giden Mavi Marmara gemisinde İsrail askerlerinin baskınında ölenlerden Furkan Doğan’ı rahmetle anan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kılıçdaroğlu’nun haddini bildirmelisiniz. Filistin, Gazze kaçkınlarına haddini bildirmeye var mısınız. Bunlar batının karşısında el pençe divan durdular, bizi onlara şikayet ettiler. Zannediyorlar ki aynı devran dönüyor. O çetelerin oyunları geride kaldı. İktidarı şimdi millet belirliyor, millet. Kosova’ya gittik, Priştine’de ellerinde Türk bayraklarıyla bizi bekleyen, yeri göğü inleten o çocukları, gözü yaşlı olarak gördük, izledik, duygulandık. O çocukların gözündeki umudu, çoşkuyu gördüm. Hamdolsun dedim. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin pasaportunun, parasının değer kazandığını gördük, bu bize yeter. Biz, bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Bizim kitabımızda mağrur olmak yok. Gururlanma padişahım senden büyük Allah var anlayışıyla buraya geldik."
Kayseri Büyükşxehir Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarını gündeme getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sert suçlamalarda bulunan Erdoğan, "Bana bir mektup gönderiyor, kimden ne alınmış, imzası nerede, önünde bir kapak yazı. Hayatı bu adamın böyle geçti. Benim belediye başkanıma iftira eden adamı liste başı yapıyor. Bunu milletvekili yapıp, karşılıksız çeklerden kurtaracak. Benim milletvekilime borçlu adamı milletvekili yapıyor. Benim dokunulmazlığım var hadi ama belediye başkanın dokunulmazlığı yok. O Kayseri’de yaptıklarıyla konuşuyor. Kiracıydı o vekil, benim milletvekilime borcunu ödemiyor" dedi.
Erdoğan, Güneydoğu'da partisine yönelik saldırıları anlatırken de "Ak Parti'nin 100 seçim bürısunu bastılar. Hazro ilçe başkanımızın oğlunu kaçırdılar, yurtları bastılar. Yurt çocuklarına molotof atıp hasnelik ediyorlar. Bu BDP çıkıyor, demokrasi diyor. Demokrasiyse kendini neden terör örgütüne yaslıyorsun?" diye konuştu.
KADIN DERNEKLERİNİ GÖREVE DAVET EDİYORUM
CHP'nin milletvekili adayları Binnaz Toprak'ın Zincirlikuyu Mezarlığı girişindeki ayetle ilgili sözleriyle ilgili "Kadın profesör ayet olduğunu bilmiylor", Nur Serter'in 27 Mayıs'ta göbek atanlar olduğuna ilişkin sözlerine de "Kendisi bu konuda mahir galiba" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlara sandıkta onurlu ders istiyor ve bekliyorum. Bunlar darbecidir, darbeci. Darbe destekçileridir. Eski Genel Başkan Deniz Baykal, konuşturulmuyor. İfşa edemiyor. Baykal aday oldu, diğer hanım niye aday yapılmadı. Onu da aday yapsaydınız. Suçlu hanım oldu, kendisi suçsuz oldu. Bu konuda ileri geri konuşan kadın derneklerini göreve çağırıyorum. Asıl burada konuşun. Kim konuşursa, CHP’nin asıl niyeti ortaya çıkacak, züccaciye dükkanı darmadağın edecek."
"BAHÇELİ SUS PUS OLMUŞ KUZU GÖRÜNÜMÜNDE"
Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin, CHP'nin Hakkari mitingiyle ilgili eleştiride bulunmamasına da tepki göstererek, "MHP liderini bile susturdular. Sus pus olmuş, kuzu görünümünde. Hakkari’de Türk bayrağı yoktu. O adamlar ellerine Türk bayrağı alamazlar. Sayın Bahçeli, konuşsana" dedi.
MHP'nin, Balyoz davasında tutuklu olan Özel Kuvvetler Komutanı Emekli Korgeneral Engin Alan'ı milletvekili adayı yapmasını da eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:
"İçerde bir emekli korgeneral var. Bahçeli överek, anlatıyor. Bunu Bahçeli’ye Kayseri’den duyuruyorum, 18 Mart Çanakkale kutlamalarında oranın Kolordu Komutanı ben şehitliğe geliyorum herkesle tokalaşıyorum, beyefendi ayağa kalkmadı. Ne oldu kalkmayınca, or da olamadı. Şimdi bunu şöyle böyle kahraman diye takdim ettiğin bu kişi devlet hiyarşisi içinde saygı, sevgi nedir, ast üst arasındaki irtibat nedir bilmiyor. Geldi, bir vakfın başına, üniforması çıkınca, bu kez karşımızda daha farklı görüntüye büründü. Bunun her yanı kahraman olsa neye yarar. Nerede kahramanlık yapmış.’’
"BDP'Yİ PIŞPIŞLIYORLAR"
CHP ve MHP’nin yanlarına BDP’yi aldıklarını söyleyen Başbakan ‘’CHP’de, MHP’de, BDP’yi pışpışlıyorlar. Bu statüko partilerine gereken dersi verip, dağıtmalarını, bunları destekleyen medyaya gerek dersi verin istiyorum. Öyle bir ders verelim ki, siyaset mühendisleri yalnız kalsınlar" dedi.
TOPLU AÇILIŞI BAKANLAR YAPTI
Başbakan, Kayseri mitingi 1 saat gecikince,Ankara mitingine yetişmek için Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesindeki 69 tesis, bina ve raylı sistemin 18 aracının toplu açılışına katılamadı. Toplu açılışı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Osman Güneş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yaptı.
Ak Parti'nin bugün Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingte yaklaşık 70 bin kişiye seslenen Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Yol arkadaşlarım. Ahde vefanızdan dolayı gönülden şükranlarımı sunuyorum" dtiyerek sözlerine başladı. Kayseri'ye içini dökmeye geldiğini söyleyen Erdoğan, bu ilin Ankara’ya sırtını dayamadığını, kendisinin üretip, satıp, mkazandığını söyledi. Erdoğan, ötelenmenin, itilmenin, ikinci sınıf sayılmanın ne olduğunu bildiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendisi dışındakilere böcek muamelesi yapıldığını çok iyi biliriz. O zihniyet bize haddinizi bilin geride durun dedi. Siyaset sizin neyinize dediler. Biz sizi idare ederiz dediler. Siz kapıcısınız, odacısınız, arada bir oy verin sonrasına karışmayın dediler. Dış politikadan ekonomiden anlamazsınız, siz iktidar olamazsınız dediler. Siz muhtar bile olamazsınız dediler. Hatta gün geldi, kim oluyorsunuz Cumhurbaşkanı seçiyorsunuz dediler. Seçeceğiz hem de Kayseri’den seçeceğiz dedik. Biz bu ülkenin evlatları ve sevdalıyız dedik. İşte 3 kasım 2002 şahlanıs tarihimiz oldu. Anadolu’nun şahlanış tarihi oldu. Biz onların bize yaptıklarını yapmadık. Dışlamadık, ötekileştirmedik. Tam tersine 74 milyona aynı nazarla baktık. Bizim onlardan farkımız bu. Biz birilerine değil, Kayseri’ye değil, Türkiye’ye cumhurbaşkanı seçtik. Galata bankerlerinin değil, Türkiye’nin iktidarı olduk. 3 Kasım’da hangi acıları çektik, hangi muameleye maruz kaldıksak, onlardan kaçındık. İnançlarımızla oynandı. Hiç kimsenin hayat tarzına karışmadık. Çünki hepsi bizim kardeşlerimiz."
"BUGÜN 'ŞÜKRAN TÜRKİYE' NİDALARI ARTTI"
Başbakan Erdoğan etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmadıklarını,herkese eşit mesafede durduklarını belirtirken, "Herkesin dini kendisine. Güvencesi de biziz. Bundan sonrada öyle olacak. Biz, bu Türkiye’yi özgürlükle demokrasi ile kardeşlikle büyüttük" dedi.
3 Kasım öncesi uluslararası platformda ezik olan Türkiye'nin, Ortadoğu, Balkan, Kıbrıs politikasının olmadığını iddia eden Erdoğan, "Şimdi gündem belirleyen bir Türkiye var. Bugün ne söyleyecek diye ağzına bakılan Türkiye var’’ diye konuştu. Erdoğan, bugün 'Şükran Türkiye' nidalarının arttığı, İsrail karşısında adalet isteyen, korsanlara haddi bildiren ülke haline gelindiğini belirtti. İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet'i ve Gazze'ye giden Mavi Marmara gemisinde İsrail askerlerinin baskınında ölenlerden Furkan Doğan’ı rahmetle anan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kılıçdaroğlu’nun haddini bildirmelisiniz. Filistin, Gazze kaçkınlarına haddini bildirmeye var mısınız. Bunlar batının karşısında el pençe divan durdular, bizi onlara şikayet ettiler. Zannediyorlar ki aynı devran dönüyor. O çetelerin oyunları geride kaldı. İktidarı şimdi millet belirliyor, millet. Kosova’ya gittik, Priştine’de ellerinde Türk bayraklarıyla bizi bekleyen, yeri göğü inleten o çocukları, gözü yaşlı olarak gördük, izledik, duygulandık. O çocukların gözündeki umudu, çoşkuyu gördüm. Hamdolsun dedim. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin pasaportunun, parasının değer kazandığını gördük, bu bize yeter. Biz, bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Bizim kitabımızda mağrur olmak yok. Gururlanma padişahım senden büyük Allah var anlayışıyla buraya geldik."
Kayseri Büyükşxehir Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarını gündeme getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sert suçlamalarda bulunan Erdoğan, "Bana bir mektup gönderiyor, kimden ne alınmış, imzası nerede, önünde bir kapak yazı. Hayatı bu adamın böyle geçti. Benim belediye başkanıma iftira eden adamı liste başı yapıyor. Bunu milletvekili yapıp, karşılıksız çeklerden kurtaracak. Benim milletvekilime borçlu adamı milletvekili yapıyor. Benim dokunulmazlığım var hadi ama belediye başkanın dokunulmazlığı yok. O Kayseri’de yaptıklarıyla konuşuyor. Kiracıydı o vekil, benim milletvekilime borcunu ödemiyor" dedi.
Erdoğan, Güneydoğu'da partisine yönelik saldırıları anlatırken de "Ak Parti'nin 100 seçim bürısunu bastılar. Hazro ilçe başkanımızın oğlunu kaçırdılar, yurtları bastılar. Yurt çocuklarına molotof atıp hasnelik ediyorlar. Bu BDP çıkıyor, demokrasi diyor. Demokrasiyse kendini neden terör örgütüne yaslıyorsun?" diye konuştu.
KADIN DERNEKLERİNİ GÖREVE DAVET EDİYORUM
CHP'nin milletvekili adayları Binnaz Toprak'ın Zincirlikuyu Mezarlığı girişindeki ayetle ilgili sözleriyle ilgili "Kadın profesör ayet olduğunu bilmiylor", Nur Serter'in 27 Mayıs'ta göbek atanlar olduğuna ilişkin sözlerine de "Kendisi bu konuda mahir galiba" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlara sandıkta onurlu ders istiyor ve bekliyorum. Bunlar darbecidir, darbeci. Darbe destekçileridir. Eski Genel Başkan Deniz Baykal, konuşturulmuyor. İfşa edemiyor. Baykal aday oldu, diğer hanım niye aday yapılmadı. Onu da aday yapsaydınız. Suçlu hanım oldu, kendisi suçsuz oldu. Bu konuda ileri geri konuşan kadın derneklerini göreve çağırıyorum. Asıl burada konuşun. Kim konuşursa, CHP’nin asıl niyeti ortaya çıkacak, züccaciye dükkanı darmadağın edecek."
"BAHÇELİ SUS PUS OLMUŞ KUZU GÖRÜNÜMÜNDE"
Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin, CHP'nin Hakkari mitingiyle ilgili eleştiride bulunmamasına da tepki göstererek, "MHP liderini bile susturdular. Sus pus olmuş, kuzu görünümünde. Hakkari’de Türk bayrağı yoktu. O adamlar ellerine Türk bayrağı alamazlar. Sayın Bahçeli, konuşsana" dedi.
MHP'nin, Balyoz davasında tutuklu olan Özel Kuvvetler Komutanı Emekli Korgeneral Engin Alan'ı milletvekili adayı yapmasını da eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:
"İçerde bir emekli korgeneral var. Bahçeli överek, anlatıyor. Bunu Bahçeli’ye Kayseri’den duyuruyorum, 18 Mart Çanakkale kutlamalarında oranın Kolordu Komutanı ben şehitliğe geliyorum herkesle tokalaşıyorum, beyefendi ayağa kalkmadı. Ne oldu kalkmayınca, or da olamadı. Şimdi bunu şöyle böyle kahraman diye takdim ettiğin bu kişi devlet hiyarşisi içinde saygı, sevgi nedir, ast üst arasındaki irtibat nedir bilmiyor. Geldi, bir vakfın başına, üniforması çıkınca, bu kez karşımızda daha farklı görüntüye büründü. Bunun her yanı kahraman olsa neye yarar. Nerede kahramanlık yapmış.’’
"BDP'Yİ PIŞPIŞLIYORLAR"
CHP ve MHP’nin yanlarına BDP’yi aldıklarını söyleyen Başbakan ‘’CHP’de, MHP’de, BDP’yi pışpışlıyorlar. Bu statüko partilerine gereken dersi verip, dağıtmalarını, bunları destekleyen medyaya gerek dersi verin istiyorum. Öyle bir ders verelim ki, siyaset mühendisleri yalnız kalsınlar" dedi.
TOPLU AÇILIŞI BAKANLAR YAPTI
Başbakan, Kayseri mitingi 1 saat gecikince,Ankara mitingine yetişmek için Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesindeki 69 tesis, bina ve raylı sistemin 18 aracının toplu açılışına katılamadı. Toplu açılışı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Osman Güneş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yaptı.