Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Hatay'ı ele geçirip demografisini değiştirmek isteyen ve Hatay'ı Hatay olmaktan çıkaracak olanlara karşı, örgütümüzün talebi, inancı ve seyre baktığımızda Hatay'da yola Lütfü Savaş ile devam etmeye karar verdik" dedi
Özgür Özel, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. Konuşmasının başında İliç'te meydana gelen maden faciasına değinen Özel, “İliç'teki toprak kayması değil, insan hayatını hiçe sayarak maden artıklarını bir dağ şeklinde istiflemesinin sonucudur. 9 tane vatan evladı durdurulan arama kurtarma çalışmalarıyla ümitlerin bittiği noktada bunun kurbanı olmuşlardır. Oradaki hem çaresizliği hem ümitsizliği gözlerimizle gördük. 9 kayıp çok büyük. 2 soma faciasını bir anda yaşayabileceğimizden son anda kurtulduğumuzun bir göstergesi. Bu İliç'teki altın madeni yılların çevre mücadelesinin yılların demokratik meslek örgütlerinin CHP'nin bizzat çevreden sorumlu genel başkan yardımcılarımızın geçmişte dikkat çektiği bir yerdir. AKP, MHP'nin değerli seçmenleri yıllarca hain dedikleri, marjinal gruplara CHP destek veriyor dedikleri hep tehlikeye dikkat çekti. Bundan 3 yıl önce orada siyanür sızıntısı oldu. Göstermelik durdurdular madeni. O madeni durdurdular 16 milyon 440 lira ceza kestiler. İlk caydırıcı diye düşünüyorsun. Sadece aylar sonra plan bütçe komisyonunda vergi affı getirdiklerinde bu şirket de yararlandı. İliç'i zehirlenmenin, siyanürü sızdırmanın cezası 16 milyon. Kendilerine yapılan kıyak 22 milyon lira. Erdoğan'ın haberi olmadan 2 milyon kimsenin cebine giremez. Bu İliç madeninin büyümesine izin veren rapor. Bakan adına imzayı genel müdür atıyor. Ey Devlet Bey, siz devleti bilen, devlet geleneğini bilen bir partinin genel başkanı olarak, bakanın benim adıma imzayı sen at dediği genel müdürün imzasından, bakan Murat Kurum’un sorumlu olmadığını söylüyorsun. Ben bunları sizleri vicdanınıza havale ediyorum” eleştirisinde bulundu.
Bu sorunu CHP çözer
“Deniz Baykal, 1978'de Ecevit hükümetinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'ydı. Baykal bütün madenleri kamulaştıracaktı” diyen Özel, “1985 cunta sonrası gelen ANAP hükümetinde madenlerde yavaş yavaş özel sektöre açılmaya başlarken, 'Türkiye yüzde 10 devlet hakkıdır' diye madde konuldu. 2004 yılına kadar böyle devam etti. 2004 yılında AKP devlet hakkını yüzde 2'ye indirdi. 2010'da bu hak yüzde 4'e çıkarıldı, yüzde 50 teşvik verildi. 2019'da ise devletin indirimi yüzde 75'e çıkarıldı. Bu hesaba göre nasıl oluyor? Altının fiyatı dünyada düşüyorsa Türkiye'de devlet hakkı da düşüyor. Çıkaran şirket 100 liranın 98 lirasıyla para kazanırken, payımızı düşürüyorlar. Halkın çıkarları yerine ayrıcalıklı grupların çıkarlarını üstün tutanların, birilerine rant yaratanların nasıl ekonomimizin canına okuduklarını hem de 9 canımızı nasıl felakete sürüklediklerini gördük. Bu sorunları herhangi bir muhalefet partisi çözemez. 1978'nin morali ve gücüyle Ecevit'in cesareti ve Baykal'ın kararlılığıyla CHP çözer” ifadelerini kullandı.
Akşener'e cevap verdi
31 Mart akşamının bambaşka bir önemi var olsuğunu belirten Özer, “Yoksullar, garibanlar, emekliler ve emekçiler için; bu iktidar beklediği desteği görecek olursa, beklemediği desteği alamazsa, bu gidişata kırmızı ışık yakılmazsa 1 Nisan sonrası felakettir. İlk mesajı 31 Mart'ta verirse ayağını denk alacak. 4 yıl boyunca seçim olmaması, zenginin kayrılması, en düşük maaşa mahkum edilmenize son çareniz, son yetkiniz. Gücünüzü gösterin” dedi. Meral Akşener'e de yanıt veren Özel, “Biz iktidar olursak ezanı sustururlar dedikleri CHP o ezanı okuyan müezzinin hakkını savunmaya bayrağı indirecekler dedikleri CHP günü gelince o bayrak için can vermeye her zaman hazırdır. Dışarıda bir basın emekçisi arkadaşımız var bekliyor. Akşener'in açıklamalarına ne diyeceksiniz? Ona karşı vereceğim cevap iki kelime canı sağ olsun” diye konuştu. Çok tartışılan Hatay adaylığına da netlik kazandıran Özel, “Son 22 yılda deprem vergilerini doğru yere harcamamış hükumetin sorumluluğunun bir yere yüklenmesi doğru değildi ama biz mesajımızı aldık. Dün gece saat 3'e gelirken biz üzerime düşen bütün eleştiriyi yaparak, Lütfü Savaş'ı ilk kullandığı bazı ifadelerden kendisinin de üzüldüğünü not ederek; ama bir yandan Hatay'ı ele geçirip demografisini değiştirmek isteyen ve Hatay'ı Hatay olmaktan çıkaracak olanlara karşı, örgütümüzün talebi, inancı ve seyre baktığımızda Hatay'da yola Lütfü Savaş ile devam etmeye karar verdik” açıklamasını yaptı.