Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, görülmekte olan bir dava hakkında Mecliste konuşulamayacağını söylerken, AKP İzmir Milletvekili İbrahim Hasgür, ''Oda TV'nin avukatlığını yapacaksan, git orada yap'' diyerek Kart'a tepki gösterdi. Anayasa değişikliği çerçevesinde Anayasa Mahkemesi'nin yeniden yapılandırılmasını öngören kanun tasarısının TBMM Anayasa Komisyonu'ndaki görüşmelerinde, Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Mehmet Oğuz Kaya, tasarıyla yapılan değişiklikten sonra Mahkeme Başkanının 9 bin 542 TL, üyelerin 8 bin 572 TL, 8'inci derecedeki raportörün ise 3 bin 570 TL maaş alacağını söyledi.
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, bu maaşların yüksek olduğunu ifade ederek, sadece Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerinin değil, yargıdaki tüm maaşların artırılması gerektiğini belirtti.
'Maraba hakimler, kıyak hakimler'
İsa Gök, şöyle konuştu: ''Siz böyle yaparak yargıda elit bir tabaka yaratıyorsunuz. Hakim ve savcı 3 bin lira alsın, ama bunlar 9 bin lira alsın, bu olmaz. Yargıda düşük maaşlı maraba hakimler-kıyak hakimler ayırımı yapmayın. Anayasa Mahkemesine özel bir kıyak geçme niyetiniz varsa, bunu kamuoyu sorgular. Hükümet'in kanunlarını denetleyecek olan 17 kişiye ve onun alt çalışanlarına özel maaş veriyorsanız, buna kamuoyu 'siyasi rüşvet' der, bunu yapmayın. Yarın biz bu tasarıyı Anayasa Mahkemesine götürdüğümüzde, mahkeme kendileri ile ilgili bir konuda nasıl karar verecek?'' Daha sonra söz verilen Mehmet Oğuz Kaya, Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerin maaşının damga vergisi hariç 2 bin 478 lira, raportörlerin ise 485 lira artacağını söyledi.
AKP Giresun Milletvekili Hacı Hasan Sönmez, maaşların abartılacak kadar çok yüksek olmadığını belirtti. Anayasa Mahkemesi üyeleri ile 1. sınıf hakim ve savcılar arasındaki ücret farkının şu anda 132 lira olduğunu ifade eden Sönmez, tasarıdan sonra bu farkın 211 lira olarak gerçekleşeceğini bildirdi.
MHP Mersin Milletvekili Behiç Çelik, ücret artışının bütün yargıyı kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini söyledi.
'Bir kıyak maddesi daha'
CHP'li Gök, tasarının, ''Başkan, üyeler ve raportörler ile bunların bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderlerinin mahkeme tarafından karşılanacağına'' ilişkin hükmünü eleştirdi. Maddeyi, ''Bir kıyak maddesi daha'' diye nitelendiren Gök, ''Yargıtay üyesi hastalandığı zaman gideceği yer belli ama Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerine özel bir muamele yapılacak. Biz bunlar 'Anayasa Mahkemesine verilmesin' demiyoruz, 'bütün hakim ve savcılara verilsin' istiyoruz'' dedi.
Gök, tasarının, ''mahkemenin kuruluş günü olan 25 Nisandaki tören ve armağanların mahkeme bütçesinden karşılanmasına'' ilişkin maddesine de karşı çıktı. İsa Gök, ''Bir kıyak daha... Oldu olacak onlara örtülü ödenekten harcama yetkisi de verelim, daha da verelim. Yeter ki yasaları denetlemesinler. 13 bin hakim ve savcı adına sizi kınıyorum'' diye konuştu.
'Bu düzenlemeyi yapmak durumundayız'
Başbakan Yardımcısı Çiçek ise yüksek mahkemenin uluslararası sempozyumlar ve paneller düzenlendiğini ifade ederek, ''Bu giderler daha önce dışarıdan karşılanıyordu ancak her zaman bu mümkün olmaz. Bu nedenle bu düzenlemeyi yapmak durumundayız'' dedi.
AKP Adana Milletvekili Fatoş Gürkan, tasarının, ''Anayasa Mahkemesi ve üyelerine diplomatik pasaport verilmesine'' ilişkin maddesi için ''TBMM Genel Sekreterine de diplomatik pasaport verilmesini'' içeren önerge verdi.
CHP, bu önergeye şiddetle tepki gösterdi. İsa Gök, ''Bu rezaletin daniskası. Araya Meclis Genel Sekreterini sıkıştırmaya çalışıyorsunuz, ayıptır ya'' dedi. Önergeye karşı çıkan Cemil Çiçek de bu düzenlemenin buraya konulmasının doğru olmayacağını belirtti. Müzakerelerin ardından Gürkan, önergesini geri çekti.
Kart'ın sözleri tartışmaya neden oldu
Tasarının tümü ile ilgili değerlendirme yapmak istediğini belirten CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, tasarının bir maddesi dışında, nakarat ve koro halinde iktidar söylemi ile karşı karşıya olduklarını ifade etti. Oda TV haber sitesine yönelik operasyon konusuna da değinen Kart, bu sabah da bazı gözaltılar yaşandığını belirtti. Kart, haber sitesinin tüm çalışanları tutuklanarak aslında o sitenin fiilen çalıştırılamaz hale getirildiğini öne sürerek, ''Gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'a hükümlülermiş gibi tecrit uygulaması yapılmasını da faşizmin, toplumu sindirmenin yeni bir tezahürü olarak görüyorum'' sözlerini sarfetti. Bu sözlerin tasarıyla ilgisi olmadığını ifade eden AKP'li milletvekilleri, Kart'a tepki göstererek, ''Görülmekte olan bir dava hakkında konuşamazsınız'' dediler.
AKP'li Hasgür, ''Oda TV'nin avukatlığını yapacaksan, git orada yap'' derken, AKP Kilis Milletvekili Hasan Kara, ''Bizi faşizmle suçlayamazsın. Git bunları hakim ve savcılara anlat'' ifadesini kullandı. Atilla Kart, ''İktidarın yarattığı savcı prototipinden, kanunsuz emir ve talimatları yerine getiren kolluk gücünden söz ediyorum'' diye konuştu.
'En son fren mekanizmasını da yok ediyorsunuz'
Komisyon Başkanı Burhan Kuzu da ''Gidin, basın toplantısında bunları açıklayın'' derken, CHP'li Kart, ''Bu düzenleme ile demokrasinin ve hukukun en son, denge, kontrol ve fren mekanizmasını da yok ediyorsunuz. Böyle bir tablo sonucunda dikta yapılanması giderek tırmanacak, toplumda ayrışma meydana gelecek'' dedi.
AKP'li Kara, Kart'ın yaptığı konuşmayla, açık ve net olarak tahrik yaptığını öne sürdü. Başbakan Yardımcısı Çiçek de herkes gibi milletvekillerinin de kanun dışında olmadığını, kanun çerçevesinde konuşması gerektiğini söyledi. ''Görülmekte olan bir dava hakkında, yasama meclisinde, yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, beyanda bulunulamaz'' düzenlemesini anımsatan Çiçek, ''Sizin deminden beri yaptığınız nedir? Siz görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde konuşuyorsunuz. Birisi ile ilgili bir soruşturma açılıyor, mikrofonlar siyasetçiye uzatılıyor. 'Erkler ayrılığı var' diyoruz'' şeklinde konuştu.