Mehmet Murat Çalık: İBB'den 10 yıl alacaklıyız

Beylikdüzü'nde hem deprem toplanma alanları hem de dağılma alanları olduğunu belirten Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Bütün deprem toplanma ve barınma alanlarınımızda yarın deprem olacakmış gibi alt yapı sistemini kuracağız” dedi. 369 deprem toplanma alanı ile birinci ilçe olduklarını belirten Çalık, “Silivri depreminde Beylikdüzü'nün ne kadar şanslı olduğunu gördük. Çünkü insanlar evlerinden çıktıklarında açık bir alana ulaşabiliyor” ifadelerini kullandı

MEHMET MERT

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, göreve geldikten sonra yaptığı çalışmaları ve İstanbul'u bekleyen deprem tehlikesini değerlendirdi. “Beylikdüzü Hedef Büyütüyor” sloganı ile yola çıktıklarını belirten Çalık, “Bu kentin Büyükşehir Belediyesi'nden 10 sene alacağı var” dedi. Özellikle deprem toplanma alanları konusunda Beylikdüzü'nün çok şanslı olduğunu ifade eden çalık, 369 toplanma alanı ile İstanbul'da birinci ilçe olduklarını vurguladı. Beylikdüzü'nde dönüşüm konusna da değinen Çalık, Gürpınar Siteler bölgesini örnek verdi, bu konuda finans oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.

Görevi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan devraldınız. Bunun artı ve eksileri neler?
Burada kendisiyle göreve başladım. Beylikdüzü'nde hayatın rengini değiştirdik. Beylikdüzün'deki olağan akış başka yöne döndü. Sayın İmamoğlu'nun önderliğinde burada başardığımız şey aslında buydu. Çok güzel projelere imza attık ve yaptığımız işleri mümkün olduğunca hep özenle yapmaya gayret ettik. Çünkü yerel yönetimin yetkisi, sorumlulukları bellidir. Aslolan yerel yöneticinin vatandaşa yapacağı hizmeti nasıl sunduğuyla ilgilidir. Dolayısıyla biz başından itibaren projelerimize ve bu kentin yereldeki sorunlarına özenle yaklaştık ve projeler ürettik. Benim en büyük avantajım 1999 yılından itibaren Beylikdüzü ile yollarımın bir şekilde kesişmesi. Hemen hemen 20-21 yıldır bu kentin şehir planını ve teknik bir insan olarak hafızasını biliyorum. Bu bana müthiş avantaj sağlıyor. Yani bu kenti ilk kez tanımıyorum, geçmişte yaşadıklarını biliyorum. Bir kentin problemlerini bilerek o kenti yönettiğinizde daha farklı davranıyorsunuz. Kronik problemlerini bilerek hareket ediyorsunuz. Dolayısıyla avantajları var, dezavantajları var. Birçok insanı tanıyorsunuz. İmamoğlu döneminde bu kentin tüm promlemlerini ben çözüyordum. Şimdi tekrar aynı beklenti içerisinde insanlar. İnsanlar her sorunda bana ulaşmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla onun handikapını yaşıyorum. Geçmişte problem çözen biri olmanın aslında handikapları var. Birebir bana ulaşmaya çalışıyorlar. Geçmişte biz onu sayın başkanımızla oturtmuştuk burada. Mümkün olduğunca kendisini daha vizyoner mevzularla ilgilenmesini sağlamıştık. Bu konuda da başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Beylikdüzü sadece Türkiye'den değil, dünyanın dört bir tarafından bilinen, tanınan ve gözlem altında olan bir ilçe.

Avantajlarından söz ettiniz, dezavantajları konusunda ne söylemek istersiniz?
Dezavantaj şu; nihayetinde bu kent belli bir noktaya geldi. Bu noktanın daha ötesine götürmek gerekir. Biz seçim kampanyamızda da şunu söylemiştik; ''Beylikdüzü Hedef Büyütüyor''

Beylikdüzü hedeflerini büyütecek. Tabi yereldeki kampmanyamızda Büyükşehir'i de alacağımızdan çok emin hareket ettik. Ben şunu iddia ettim, geçmişte bu kent10 sene, yalnızca bizim dönemimizde değil bizden önceki dönemde de Büyükşehir'den gereken hizmeti alamamış bir kentti. Büyükşehir Belediyesi'nden 10 senelik alacağı var bu kentin. 5 sene ben görev yapacağım, 15 sene olacak. 15 senelik alacağını biz 5 senede bu kent ile buluşturacağız dedik. Nitekim vatandaşımızda bunu gördü. Altyapı çalışmalarıyla gördü. Yaklaşık 22 kilometrelik bir altyapı projelendirme süreci yaşadık ve büyük bir kısmını bitirdik. Toplamda 7 mahallenin kronikleşmiş altyapı sorununu İSKİ ile müşterek çözmüş olduk. Dolayısıyla aslında toprağın altında yağtığınız bir faaliyettir ama bir kent için en önemli konulardan biridir. Yıllarca bu kente dönüp bakılmamıştır. Çalışmalarımızın tamamı bittikten sonra belki 30, belki 40 yıl alt yapı problemi kalmayacak. Koperatiflerle gelişmiş bir ilçeyiz biz. Üç tane beldeden oluşmuş bir ilçeyiz. Bazı bölgelerimizde geçmişte koperatifler tarafından yapılmış alt yapılar halen duruyordu. Dolayısıyla yetersizdi, devamlı tıkanıyordu, arıza veriyordu, yağmurun şiddetli yağdığı günlerde bodrum katlarını devamlı su basıyordu. Bu önemli bir hizmetti. Biz bunu almaya gayret ediyoruz ama az önce söylediğimiz gibi handikapları nedir, kıyaslamıyorsunuz. Ama tabi ben bu kıyaslanmaktan onur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Kıyaslandığım kişi benim kardeşim, yol arkadaşım. Biz güzel işler yapacağız.

Elazığ'da yaşanan depremin ardından o bölgeye gittiniz. Öncelikle Beylikdüzü adına neler yapıldı. 369 adet toplanma alanı başlığında haberler gördük. Bu deprem toplanma alanı nasıl bir alan? Riskli binaların son durumu ne? Beylikdüzü’nde deprem toplanma alanları kaç adet?
Bizim durumumuz şu; deprem toplanma alanları var, dağılma alanları var. İki kısma ayırmak gerekiyor bunu. Bizim geçmiş dönemde ABİS (Acil Bilgi Sistemi) diye bir sistemimiz var. Dolayısıyla bizim şuan ABİS ve Afet Kordinasyon birimimizle birlikte sadece toplanma alanlarını kağıt üzerinde belirlemiyoruz. Alt yapıda olması gereken hususlar var. Şuan da talimatlarını verdik. Bütün deprem toplanma ve barınma alanlarınımızda yarın deprem olacakmış gibi alt yapı sistemini kuracağız. Fen işleri müdürlüğümüz vasıtasıyla hem temiz suyumuz hem atık suyumuz konusunda o bölgelerimizde çalışmalarımızı yapıyoruz. Biz bunu Silivri açıklarında yaşanan depremle gördük. Beylikdüzü'nün ne kadar şanslı olduğunu gördük. Çünkü insanlar evlerinden çıktıklarında açık bir alana ulaşabiliyor. Bu yüzden Beylikdüzü kenti çok şanslı. Yakın coğrafyasına da fayda sağlayacak bir açık alan planlamasına sahip. Yeşil alanların da ne kadar kıymetli olduğun afet bölgelerine gittiğimizde görüyoruz. Dağılma alanları, çadır alanları daha çok okul bölgelerinde, meydanlarda yapılıyor. Ama bizim bunlara çok müsait alanlarımız, yeşil alanlarımız var. Özellikle Yaşam Vadisi’nin 600 bin metrekarelik kısmı vatandaşımız için kullanımda. Diğer 600 metrekarelik kısmı için de çalışmalarımız hızlı bir şekilde sürüyor. İSKİ'nin müdahale etmesi gereken alanlar vardı. Yağmurlarda, taşkınlarda bozulan bir dere bandımız var. İSKİ buraya çok hızlı müdahale etti. Yaşam Vadisi'ni denize kadar ulaştırma hedefindeyiz. 1-2 yıl içerisinde de bu hedefimizi gerçekleştirmiş olacağız. Dolayısıyla sadece Yaşam Vadisi'nde 1 milyon 200 bin metrekarelik bir alana sahip olacağız. Buranın haricinde geldiğimizden bu yana yaklaşık 37 bin metrekarelik açık alanı bu kentin kullanımına kazandırdık. Şuan devam eden park alanlarımız var. Açık alanlar deprem toplanma alanlarıdır aynı zamanda ama mesela bazen AFAD özel mülkiyetleri de belirleyebiliyor. Biz burada kamu mülklerinden bahsediyoruz. Gerçekçi toplanma alanlarından bahsediyoruz. Birçok yerde özel mülkiyetlerde söz konusudur, toplanma alanı olarak gösterilmiştir. Ama biz mümkün olduğunca kendi mülkiyetlerimize, kamunun mülkiyetlerine toplanma alanlarını yapıyoruz.

Beylikdüzü'nde kentsel dönüşüm anlamında riskli bina var mı?
Geçmiş dönemde de burada çok ciddi çalışmalar yürütttüğümüz bir bölgemiz vardı. Gürpınar Siteler bölgesi. Koperatifler zamanında eski inşaat teknikleri ile yapılmış bir alan burası. Yönetmeliklere uygun yapılmamış ve depremlerle de yorulmuş bir bölge. Biliyorsunuz 99 senesinde büyük bir deprem yaşadık. Biz buraya dair, kentsel dönüşüm planları hazırladık. Burada dönüşmesi gereken 3 bin konut bulunuyor. Bunun yaklaşık yapım maliyeti birkaç milyar TL'nin üzerinde. Yeniden yapılması gerekir. Biz orada senaryoyu hazırlıyoruz Hem plan sistemini hazırlıyoruz. Müdahale edilmesi gereken yerlere müdahale ediyoruz. Hatta geçmiş dönemde mahkemeye sırayet etmiş bir davamız vardı. Mahkeme kararıyla da tescillendi. Orada en azından vatandaşın mağduriyet yaşamayacağı bir sürece ulaştı. Bunlar sonucunda o bölgede boşalttığımız bir iki binamız oldu. Biraz da hızlı hareket edilmesi gereken bir husus. Bu konunun siyasetin ötesinde bir konu olduğunu düşünüyoruz. Her türlü iş birliğine hazır olduğumuz da belirttik. Bu noktada siyaset yapamayız çünkü acının siyaseti olmaz. Dolayısıyla vatandaşların sizden beklentileri var, yerel yönetimlerin de desteğe ihtiyacı var. Bu beklentiyi karşılamalıyız. Vatandaşın barınma hakkını, can güvenliğini sağlamalıyız.

Bu konuda neler yapıyorsunuz?
Finansman, kaynak oluşturmaya gayret ediyoruz. Çünkü bu işler kaynaksız olmaz. Kimse binanızı yenileyip, altında otoparklarını yapıp, sosyal tesislerini yapıp size vermez. Bu iş bi taratanda ticari boyut ile ele alınması geeken bir konudur. Biz vatandaşın minimum düzeyde ekonomik katkı sağlayacağı bir modeli masaya koyma derdindeyiz. Burada popülist bir siyaset yapmak doğru değil. Devletin imkanı ve kaynağı bellidir. Tabi ki buna bir fon oluşturma zorundadır. Vatandaşlarımız bağışlarla çok ciddi katkı sağlıyorlar. Bir taraftanda dolaylı vergilerle sadece depreme ait, özel iletişim vergileri ödeniyor. Yıllarca buralarda ekonomik bir girdi birikiyor. Fakat yerel yönetimlerde böyle bir fon yok. Yerel yönetimlerin vergisel bir geliri yok. Sadece Gürpınar'daki sorunu, 7 sene hiçbir personele maaş vermesek, çöp toplamasak, asfalt yapmasak anca o kadarlık bir bütçe ile çözebiliriz. Sadece Gürpınar Siteler bölgesinin sorununu çözebilmemiz için Beylikdüzü Belediyesi’nin 7 katı bütçesine ihtiyacımız var. O yüzden gerçekçi olmak lazım. Birbirimizi suçlayarak olmaz. Ama devletin yasal düzenleme yetkisi var. Yeni yasa tarasında depreme dönük yeni vergiler var. Dolayısıyla biz beklenti içerisindeyiz. En iyi sorunu yerel yönetim olarak biz biliriz. Yerel yönetimin önünün açılması gerekiyor. Ekonomik açıdan bizim elimiz kolumuz bağlı. Bize bir fon yaratılmalı. Ekonomik açıdan sıkıntılı bir süreç. Kentsel dönüşüm konusuna mütehaitler dahil ilgi göstermiyor. Onların ilgi göstermesi lazım. O döngüyü sağlamak için bu lazım. Oradaki dönüşüm için milyarlık bütçe gerekiyor. Beylikdüzü'nün bütçesi buna yetmez. Yerel yönetimin kaynaklarıyla kendtsel dönüşümü çözmek mümkün olmaz. Merkezi idarenin elinde birçok enstrüman var. O enstrümanların bir kısmını yerel yönetimlerin kullanmasını sağlamamlılar. Bizlerde daha gerçekçi çözümler üretmiş oluruz böylelikle.

Balkanlar’dan gelen karı ilk karşılayan ilçelerden birinde yaşıyorsunuz. İstanbul’a en ufak bir yağış düştüğünde dahi trafik felç olurken, kar yağışı sonrasında durum daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Sizin kar yağışına karşın aldığınız önlemlerden bahseder misiniz?
Tecrübeli bir belediyeyiz. Geçmişte Büyükşehir'in hiçbir imkanından faydalanmadan bu konuda sınav vermiş bir belediyeyiz. Tabi vatandaşın beklentisi çok yüksek. Vatandaş istiyor ki kar yağarken karı tutabilelim. İnanın, yurtdışında herkes kapısının önünü kürüyor bu iş bir idarenin omuzlarına bırakılacak bir yük değil. Bizim hazırda bekleyen ekiplerimiz var ve yollarımızı açık tutacağız. Kamu kurumlarına da sitelere de tuzlarımızı dağıttık. Olası buzlanmalara karşı önlemlerimizi aldık. İBB yönetimi artık 39 ilçeye de eşit derecede hizmet verecek bir belediye başkanına sahip. Dolayısıyla eskiden alamadığımız ama hakkımız olan hizmetleri almaya başladık. Beylikdüzü halkı artık kar yağarken bekleyen kar araçlarını değil, çalışan araçları görecek. Tedbirlerimizi almış durumdayız.

Esenyurt ve Beylikdüzü farklı yerler. İnsanlar Esenyurt'ta otururken Beylikdüzü'ndeyim diyorlar. Buna yönelik bir düşünceniz var mı?
Beylikdüzü'nün sınırlarının net bir şekilde algılanacağı şekilde bir kamu spotu çekmeyi düşünüyoruz. Biz isteriz ki her yer Beylikdüzü gibi olsun. Beylikdüzü'nün başardıklarını Esenyurt'un başarmasını isteriz. Esenyurt'ta kendi ismini kendi markası yapsın. Avcılar'da, Başakşehir'de başarsın. Biz isteriz ki demin de söylediğim gibi, hayatın rengi ve sıcaklığı her yerde değişsin. İnsanlar sadece Beylikdüzü ismiyle bile o algıyı bambaşka bir noktaya getiriyorlar. Çünkü Beylikdüzü'nde insanlar gerçekten mutlu. Sosyokültürel faaliyetlerimizle mutluyuz.Şuan içinde bulunduğumuz yer kültür mnerkezi ve bu kültür merkezini gençlerimize açtık. Gece yarısına kadar, kütüphanelerimizde zaman geçiriyorlar. Çocuklar, gençler sıraya giriyor sabahları. Bu bölgenin başka bir ambiyansı var. Başka ilçelerden gelen gençlerimizde çok. Geçtiğimiz günlerde Ataşehir'den gelen bir kaç öğrenci, genç gördüm mesela. Şuan Beylikdüzü'nün ruhu güzel. Biz bunu daha ileri bir noktaya taşımak için çalışacağız.

Yaptığınız kültürel etkinlikler, festivaller nelerdir?
Gelenek oluşturmaya gayret ediyoruz. Aslında her kentin bir geleneği olmalı. Özel anları olmalı. Öneğin biz 'Beylikdüzü Caz, Beylikdüzü Klasik' yapıyoruz. Bunlar artık gelenekselleşti. Sevgi Barış Buluşmalarımız var. İnanın 'Beylikdüzü Klasik' te on binlerce insan geliyor ve Yaşam Vadisi'nde sahneyi çıt çıkarmadan dinliyor. Buna başka bir yerde asla şahitlik edemezsiniz. Açık havada insanlar çıt çıkarmadan neredeyse bir saat piyano resitali dinliyorlar. Beylikdüzü böyle bir yere dönüştü. Her etkinliğimizi özel kılmak çok özen gösterdiğimiz belitmiştim. Lütuf gibi değil de, görevimiz gibi sunuyoruz. Bunları yapmak yerel yönetimin görevidir. Bu koltuğun hakkını vermek zorundasınız. Aynı şekilde Yaşam Vadisi, biz geldiğimizde Yeşil Vadi olarak anılan, hafriyatların döküldüğü, küçük bir kısmı başlamış olan bir alandı. Ama şuan yaşayan, insanların hem deprem anında kullandığı hem kültürel etkinliklere, sosyal etkinliklere katıldığı bir alan. Biz Yaşam Vadisi'ne, buranın omurgası diyoruz. Burayı ayakta tutan aslında Yaşam Vadisi'dir. Bu kent denize sırtını dönmüş. Bugüne kadar denize yüzünü dönmüş bir kent görüntüsü vermedik sırtımızı döndük. Bu kent denize yüzünü dönecek ve denizle kucaklaşacak. Bunu da Yaşam Vadisi ile yapacağız. Çalışmalar çok hızlı devam ediyor. İski'nin çalışmaları devam ediyor. Köprü geçişlerini sağlıyoruz. Yaşam Vadisi'ni kesintiye uğratmadan deniz ile buluşturacağız. Taşıtla kesişmeden denize kadar ulaşılacak. Bu kıymetli bir iştir. Taşıtın izole edildiği ve vatandaşın korkusuzca Yaşam Vadisi'nde dolaşabilecekleri bir alana dönüşsün istiyoruz. Bu kent bilimin ve sanatın merkezi olsun istiyoruz. Beylikdüzü Brış Mahallesi'nde açacağımız 'Smart' diye bir merkezimiz var. Burası da yine gençler için, ufuklarının açılabileceği ve içlerinde bilimi ve sanatı hissedebilecekleri ortam olacak.Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi'nin hazırlıklarını yapmıştık, Aziz Hoca ile bunun ön protokolleri imzalanmıştı bir önceki dönemde. Ve biz istiyoruz ki bu kentteki çocuklar bilimle sanatla buluşsunlar. Yarın neden bu kentin çocukları yeni Aziz Sancar'lar, yeni bilim insaları olmasın...

METRO HATTI YAPILAMLI
Beylikdüzü'nde metro çalışmaları ne durumda? Karar İBB'den geçti mi?
Beylikdüzü metro hattı, projelendirme süreçlerini geçti. Bu hat 10-12 sene önce bitirildi ancak kaynak gerekiyor. Bizim Ekrem Başkan ile yaptığımız görüşmelerde Beylikdüzü- Bakırköy metro hattının yanında, bir hattı da Esenyurt üzerinden Başakşehir'e bağlayıp, oradan da yeni havalimanına gidecek hattan bahsediyoruz. Başkan her ilçe ile metro görüşmeleri yapıyor bizimle de görüşecek. Başkan da bu coğrafyanın (Büyükçekmece-Beylikdüzü-Avcılar-Esenyurt) 2 buçuk milyon insanı taşıyamadığının ve bir metro hattı gerektiğinin farkında. Bu konu hem benim hem İmamoğlu'nun gündeminde. Burası bırakın İstanbul'un farklı noktalarını, kendi içerisinde bir metro sistemine ihiyacı olan bir yer. Metro ile ilgili hızlıca çalışmaların sürdüğünü biliyorum. Kaynakla ilgili Büyükçehir Belediyesi'nde bazı sorunlar var. Kaynak oluşturdukça açılır biliyorsunuz. Biz orada da adaletli ve kaynakları heba etmeyen bir anlayışa sahibiz. Yani Ümraniye'de yarım kalmış bir metroyu durdurup burada başlatmıyoruz. Yani biz bize oy veren yerlere metro getireceğiz anlayışında kişiler değiliz. Dolayısıyla biz yönettiğimiz paranın devletin parası olduğunun farkındayız. Vatandaşın parası olduğunun farkındayız ve hassasız. Başkan bildiğiniz gibi yurt dışından bulunan krediler ile birlikte yarım kalan metro hatlarını açtı. Ben Büyükşehir Belediyesi'nin çok sıkı bir finansman arayışı olduğunu biliyorum. Bu sıkıntının çözümünde Beylikdüzü'nü metroyla buluşturacağımızı düşünüyor ve inanıyorum.

ELAZIĞDAN HERKES DERS ÇIKARMALIDIR

Elazığ’daki deprem bölgesine gittiniz. Orada ne gibi tespitlerde bulundunuz?
Yerinde görmek istedim. İlk andan itibaren elimizden ne gelirse hemen yapalım dedik. Oranın ihtiyaçlarını düşündük. Vatandaş gönlünden ne koptuysa getirdi. Üç dört gün içerisinde müthiş bir kampanyaya dönüştü. Orada olanı biteni gördüm. Anneleri, babaları, çocukları ve çaresizliği gördüm. Çok üzüldüm. Oradakiler bir travma yaşıyor. Zaten insanlarımız ekonomik açıdan bir travma yaşıyordu, bir de bu eklendi. Öyle CNNTÜRK ekranlarında olduğu gibi 'Mutlu musunuz burada? gibi bir durum yok. Tuvalet ihtiyacın giderebilecek bir alan bile yok. Oradaki çaresizliği gördük. Millet olarak, devlet olarak atlatmak zorundayız. Devlet Elazığ'da. İktidar ile muhalefet ile Elazığ'da. Gürsel Tekin mesela, bir siyasetçinin kendi bölgesine yapabileceklerinin çok üstünde bir çalışma sergiledi. Bu işin siyasetini yapmayacağız. Yardımlarımızı ulaştırmak istedik. Onların her zaman yanında olduğumuzu bilmelerini istedik. Elazığ'da yıkım ve dram devam ediyor. Devletin burada model ortaya koyması lazım. Elazığ yeniden oluşturulmalı. Ders çıkartılırsa iyi bir şey ortaya konur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri