Kasetteki ses, Erdoğan’ın Kürt sorununda çok geri ve antidemokratik bir konumda olduğunu söylerken, “Ben Tayyip Erdoğan’la demokratik bir Türkiye inşa edilebileceği kanaatinde değilim. Çünkü icazet aldığı içerideki çevreler statükonun sahici sahipleri” diyor.
Dünyanın en büyük video paylaşım sitesi olan Youtube’a Mehmet Metiner’e ait olduğu belirtilen bir ses kaydı, 31 Ağustos 2011 tarihli olarak eklendi. “medyafaresi3333” tarafından eklenen kayıttaki sesin “bayramda seçmenleri ile dertleşen” Metiner’in sesi olduğu iddia ediliyor.
TAYYİP BEY BİR YERLERDEN İCAZET ALMAYA ÇALIŞTI
Fırat Haber Ajansı'nın haberine göre, "Mehmet Metiner bayramda seçmenleri ile dertleşti. Kabine oluşturulurken bakanlık beklentisi yerine getirilmeyen Metiner açtı ağzını yumdu gözünü…” ifadeleriyle başlayan kayıtta Metiner’in şu ifadelerine yer veriliyor:
“Tayyib bey benim eski dostum, yani herkesten çok ve herkesten önce yakından tanıyorum. Yani onun beyin kıvrımlarında nelerin dolaştığını bilebilecek kadar kendisine yakın olan bir insanım. Şimdi isterseniz bunu hemen çok önemsediğim için değineceğim ama politikacıların paranoyaları olur, kendilerini yaşatmak için paranoyaları olur ama bütün politikalarını paranoyalar üzerine bina etmemelidirler. Yani bir boşluktan yararlanmaya çalıştığı besbelli. Siyasal bir boşluk var. Bu boşluğu doldurabilecek etkili isimlerden biri olarak gözüküyor. İki; bir yerlerden icazet almaya çalıştı, aldı mı almadı mı bilemiyorum.
ERDOĞAN’LA DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE İNŞA EDİLEMEZ
Tayyip Erdoğan’ın liberal sağ, demokratik sağ tırnak içinde, çok kategorik olarak tabi, bunlar bire bir doğrudur anlamında söylemiyorum ama yeni bir siyaset teorisi ortaya çıkıyor, yeni bir ekonomik politika, yeni bir sosyal, kültürel, siyasal proje ortaya çıkıyor veyahut dış dinamiklerin istediği değişim bu. Ben Tayyip Erdoğan’la demokratik bir Türkiye inşa edilebileceği kanaatinde değilim. Çünkü icazet aldığı içerideki çevreler statükonun sahici sahipleri.
KÜRT MESELESİNDE ÇOK GERİ BİR KONUMDA
Kürt meselesinde de Tayyip Erdoğan’ın çok geri ve antidemokratik bir konumda olduğunu biliyorum ama çok pragmatik bir yaklaşımla Kürt sorununa el atabilir. Ama buna ne kadar cesaret edebilir bilemiyorum. Bir; cesareti el vermez. İki; zaten böyle düşünmez.
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ İLE BİREBİR ÖRTÜŞÜYOR
Yani Erbakan’ın şahsında temsil edilen gelenekçileri Kürt sorununa yaklaşımda Tayyip Erdoğan ve çevresindeki arkadaşlardan çok daha ileri bir konumdadırlar. Türk milliyetçiliği ile birebir örtüşebilecek bir siyasal yaklaşım içindedirler Abdullah Gül ve arkadaşları. Ben hepsini birebir yakından tanıyorum.
ERDOĞAN’IN ÇÖZECEK ENTELEKTÜEL DÜZEYİ YOK
Bir Mehmet Ağar’ın bir başka gerçekten sicili bozuk insanlarla birlikte yol arkadaşlığı yapıyor olması bile Tayyip Erdoğan’ın aslında Kürt sorununun ne çözümünde ne de demokratikleşme sürecinde çok aktif bir rol oynamayacağı sonucuna götürür ama oradaki boşluk, dinsel muhafazakar kesimdeki boşluk Tayyip Erdoğan’la liberal demokratik bir kanala akıtılmak isteniyor. Ama Tayyip Bey bunu götürebilecek bir şey değil, yanında danışmanlarıyla belki bir şeyler kurtarmaya çalışıyor ama kendisi siyaseten entelektüel düzeyde bunu kaldırabilecek çapta bir insan değil. Henüz entelektüel birikiminin, siyasal birikiminin bu çapta olduğuna inanmıyorum. Hele hele Türkiye’yi demokratik bir değişime uğratacak…
Çok rahatlıkla bunu söylüyoruz yani… Anadil tartışmalarında da soruyorlar bize, Kürtçe anadilde eğitim istiyor musunuz? Elbette… yani Kürtçe anadilde, Kürt insanlarımızın anadilde eğitim öğrenim yapmalarına karşı çıkmak demokratik bir yaklaşım değildir.”