CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV'deki ''Canlı Ana Haber'' programında Can Dündar'ın sorularını yanıtladı.
Uğradığı bıçaklı saldırıda yaralanan ressam Bedri Baykam'ı hastanede ziyaret ettiği hatırlatılan Kılıçdaroğlu, Baykam'ın sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Dündar'ın, ''Pek adi bir suça benzemiyor, fikirlerinden dolayı hedef olduğu söyleniyor'' sözleri üzerine Kılıçdaroğlu, ''Fikirlerinden dolayı. Yani önceden tasarlanmış olduğu söyleniyor'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Dündar'ın, ''11 ayda 2 kurultay yaptınız, 3 yönetim kurulu değiştirdiniz, bir referandum geçirdiniz, parti yönetimini tamamen değiştirdiniz, nefes almadan seçime gidiyorsunuz'' sözlerine, ''Rahat bir nefes almak için...'' yanıtını verdi.
''Bu sıkışıklık sizin için dezavantaj mı, iyi bir staj dönemi mi oldu?'' sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Sonuçta bir değişim gerekiyordu, o değişimi yaptık'' dedi.
Takvimin kısalığının CHP'nin öngördüğü bir süreç olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Bu süreç tabii yoğundu, bu süreçte bir deneyim kazandık, birikim sahibi olduk'' diye konuştu.
''Yeni bir CHP vaat etmiştiniz, şu andaki CHP, o kafanızdaki CHP mi?'' sorusuna da Kılıçdaroğlu, ''Tam değil. Daha bizim iç tüzüğümüzde arzu ettiğimiz, parti içinde demokrasiyi sağlayan, lider sultasına son veren bir yapılanmaya ihtiyacımız var. Bu tüzük kurultayıyla ilgili çalışmalar seçimlerden sonra başlayacak'' karşılığını verdi.
CHP'nin, demokrasi ve özgürlükler açısından da diğer siyasal partilere fark atması, onlara örnek olması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bu konuda önemli bir adım attıklarını, 29 ilde ön seçimi bütün üyelerin katılımıyla gerçekleştirdiklerini, bunu tüzük değişikliğinden sonra ise siyasi partiler yasası değişse de değişmese de tüm Türkiye'de gerçekleştireceklerini bildirdi.
"Siyasi partiler yasası değişmese dahi"
Dündar'ın, ''Sadece tüzük değişikliği yetmiyor herhalde, siyasi partiler yasasının da değişmesi lazım'' şeklindeki sözleri üzerine Kılıçdaroğlu, ''Siyasi partiler yasası değişmese dahi biz en azından kendi içimizde demokrasiyi sağlamakta kararlıyız'' dedi.
Kılıçdaroğlu, partinin anketlerdeki oy oranıyla ilgili soruya karşılık da ''Şu anda iyiyiz. Yukarıya doğru giden bir ivmemiz var, bu bizi mutlu ediyor'' dedi.
Şu anda oy oranlarının yüzde 30'un üzerinde olduğunu tahmin ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Oy oranında bir çıtanız var mı?" sorusuna da ''Vallahi samimi söyleyeyim, bütün hedefimiz tek başına iktidar olmak. Bu hedefi kendimiz için değil, ülke için istiyoruz. Bu ülkede demokrasiye, özgürlüklere ihtiyacımız var. Bu ülkenin yeniden kurulmasına ihtiyacı var. Oyumuz yüzde 30 yakın. Yüzde 30’un üstünde olduğumuzu da tahmin ediyorum şu anda.'' yanıtını verdi.
"Şimdi dördüncü aşamaya geldik"
CHP'nin, Cumhuriyeti kuran, çok partili rejime geçişi sağlayan, sosyal demokrasiyi bu ülkeyi getirip Türkiye'de demokrasinin kökleşmesine katkı veren bir parti olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Şimdi dördüncü aşamaya geldik, özgürlükleri Türkiye'ye getiren parti olmak istiyoruz. Baskılardan arınmış bir medya, üniversiteler, baskılardan arınmış, telefonları dinlenmeyen yurttaşlar... Bütün bunları yeniden getirmek istiyoruz. Bu dördüncü aşama için özellikle tek başına iktidar olmak ve tek başına Türkiye'yi yönetmek istiyoruz'' dedi.
Kılıçdaroğlu, bu gerçekleştiği takdirde, ekonomide de, özgürlükler anlamında da, sokaktaki yurttaş için de rahat bir nefes alacak ortam yaratacaklarını, bunun görevleri olduğunu söyledi.
''Bu dediğiniz olmazsa, bugünkü tablo devam ederse o zaman kaygılı mısınız ülke açısından?'' sorusuna da Kılıçdaroğlu, ''Elbette kaygı duyarız. Bu kaygı sadece bizim duyduğumuz bir kaygı değil'' yanıtını verdi.
Bugün ekonomi programlarını açıkladıklarını, bunların devam edeceğini, sırada tarım, enerji, eğitim programları, çocuklara ve KOBİ'lere yönelik programları olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, bunların bir kısmını süre kısa olduğu için mitingleri öncesinde basın toplantılarıyla açıklayacaklarını söyledi.
Bugün açıkladıkları ekonomi programlarını, kendileri gibi düşünmeyen akademisyenlere de danışarak, tartışarak hazırladıklarını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin büyüme hızının Cumhuriyet tarihi boyunca ortalama yüzde 5 olduğunu, 2003-2011 arasında ise ortalama yüzde 4.8 olarak gerçekleştiğini kaydetti. Bunların devletin rakamları olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Türkiye 1967 yılında dünyanın en büyük 14. ekonomisiydi, şimdi 2011 yılındayız, en büyük 17. ekonomi. Demek ki geriye gidiyoruz'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, kendi ekonomi programlarının üç ayağı bulunduğunu, birinci olarak programın merkezinde insanın bulunduğunu, ikinci olarak ekonominin uluslararası rekabete açık olacağını, ayrıca ekonomide kalıcı istikrarın sağlanacağını söyledi.
Can Dündar'ın, ''İş çevreleri CHP'ye hep mesafelidir. Bu sefer farklı bir hava seziyor musunuz?'' sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, ''Kesinlikle seziyorum'' dedi.
TÜSİAD'ın toplantısında, gelen tüm sorulara cevap vermek için zaman ayırdığını, çünkü iş çevrelerinin artık yeni CHP'yi tanımaları gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, sanayicileri ekonominin kamu görevlileri olarak gördüğünü, çünkü çalıştıklarını, ürettiklerini, siyasete düşenin ise onların önündeki tüm engelleri kaldırmak, sağlıklı teşvikler getirmek olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, ''Yani eskiden CHP iş çevreleri tarafından farklı algılanmış olabilir, ama yeni CHP'nin dost bir CHP olduğunu unutmasınlar'' dedi.