Erdoğan, Kurban Bayramı namazını kıldığı Sultanahmet Camisi’nden çıkarken gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başkanı Mesud Barzani ile görüşmesine ilişkin soru üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlar nedir? Kuzey Irak yerel yönetiminin özellikle bizim bu bölgede vermiş olduğumuz mücadelede bizimle beraber Peşmergeler’i bu noktada değerlendirmesi ve gerekli desteği onların da sağlamasıdır. Burada Kuzey Irak yerel yönetimi, bu mücadeleyi verebilecekse, biz kendilerinden bunu bekliyoruz, yoksa müşterek bir mücadeleyse bunu bekliyoruz. Aksi takdirde biz kendimiz gerekli olanı yapmak durumundayız. Bunu söylüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Türkiye’de kalkıp da kendisine paralel bir devlet anlayışına, KCK gibi, müsaade etmesi mümkün değil. Böyle bir şeyi kimse bizden beklemesin. Kimse bizim güvenlik güçlerimizin silah bırakmasını da bizden beklemesin. Çünkü güvenlik güçlerinin silahı, bir kere kendi enstrümanıdır adeta. Onu bırakması söz konusu olamaz.
Çünkü tüm vatandaşların can, mal gibi güvenliğini korumakla görevlidir. Silah bırakması gereken birileri varsa bunlar terörist gruplardır. Bunların silahı bırakması lazım ve silahın bırakılması halinde bir çok şeyin olumlu istikamette gelişeceğini de rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun için de, eğer olay siyasetse bunun yeri de parlamentodur. Parlamentoda herkes bu işin mücadelesini verir ve kazanılacak haklar varsa orada dile getirilir ve bu hakların gereği de orada verilir. Bu ülkede benim Türk vatandaşım ne denli bir gerçekse, bir vakaysa, aynı şekilde Kürt vatandaşım da, Laz’ı da, Çerkez’i de, Abhaz’ı da, Roman’ı da, Arnavut’u da velhasıl hepsi bu ülkenin bir gerçeğidir ve biz bunları birer zenginlik kabul ediyoruz. Bu farklılıklar bizim zenginliğimizdir. Etnik unsurların farklılığını hiç bir zaman birbirimize düşmanlık nedeni olarak görmedik, göremeyiz, bir zenginlik olarak görüyoruz, görmeliyiz ve geleceğe de böyle girmeliyiz. Ama burada bir şeyi hep beraber paylaşmalıyız. O da; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı da kimseyi rahatsız etmemeli. Olayın aslı budur.”
Kimse ‘benim yerim şöyledir’ şeyine girmesin
Başbakan Erdoğan, Van’da kalıcı konutlar için ihale çalışmalarının yürütüldüğünü de kayderek, şöyle konuştu: “Tüm belediyelerimizle beraber ülke genelinde bu şekilde zemin etüdlerinden tutunuz, depreme dayanıklılık vesaire bütün binaların bu incelemelerine varıncaya kadar ülke genelinde bu tür bir kentsel değişim dönüşüm projelerini de uygulamaya koyma gayreti içinde olacağız. Bu konuda vatandaşlarımızın da bizleri anlayışla karşılayacağına, bir dayanışma içinde bunu yapacağımıza inanıyorum. Çünkü bu millet karar verdiği zaman bu işlerin üstesinden gelir, ama kimse burada kalkıp da ‘Benim yerim böyledir, benim yerim şöyledir’ şeyine girmemeli. Çünkü ben de İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanlığını yapan bir Başbakan olarak, bu noktada vatandaşlarla karşılaştığımız zorlukları bilen birisiyim. Dayanışma içinde olursak, hem vatandaşlarımızın oturdukları binalardaki yaşam riskini minimize ederiz, hem de çok daha modern binalara, modern şehirlere kavuşmuş oluruz.”
5 seçim kazanan genel başkan olarak tavsiyem
Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun AK Partili Kayseri ve Elazığ Belediyelerine ilişkin yolsuzluk iddialarında bulunduğu mektubunu yanıtladı. Erdoğan, “Türkiye siyaseti, ne yazık ki, mesnetsiz iddialar ortaya atan, iddiaları çürütüldüğünde yüzü kızarmayan siyasetçiler tarafından yıpratılmıştır. Pişkinlik, toplumun farkındalığıyla ve basiretiyle dalga geçmektir” dedi. Erdoğan’ın mektubu özetle şöyle: “Hatırlarsanız, söz konusu iddiaları TBMM’de ortaya attınız ve üzerinden dakikalar geçmeden, belgeleriyle, delilleriyle iddialarınızı çürüttüm. Dahası, mesele yargıya intikal etti ve sizin defter olarak nitelendirdiğiniz kağıt parçası da diğer tüm deliller ve belgelerle birlikte yargıya teslim edildi. Yargıyı yok hükmünde görüp, yargısız infazda bulunmak, hukuk devleti anlayışıyla da devlet adamı ciddiyetiyle de bağdaşmaz. Bakınız girdiği 5 seçimden de başarıyla çıkan bir partinin genel başkanı olarak size bir dost tavsiyesinde bulunayım: Siyasette ağırlık ve ciddiyet sahibi olabilmenin ön koşulu ciddi konularla ilgilenmek ve halkın sorunlarını çözecek yaklaşımlara yoğunlaşmaktır. İşportacı mantığıyla siyaset yapanlar, ucuz hafiyeliğe soyunanlar, günü kurtarmanın derdine düşenler, hiçbir zaman kalıcı başarılar elde edemezler, milletin gönlünde taht kuran bir lidere dönüşemezler.” ANKARA
0002 sarman kontrol
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bayramda önce memleketi Rize’ye gideceğini, 11 Kasım Cuma günü de Van’ı ziyaret edeceğini söyledi. Başbakan Erdoğan Sultanahmet Camii’nde namaz kılarken makam arabasının yanına gelen sarman cinsi kedi, 0002 plakayı kokladı, bir süre oyalandı, böylece basın mensuplarına da uzun süre poz vermiş oldu.