Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Yüzde 50+1'in değişmesi isabetli olur" çıkışı ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Bu sistemin demokratik meşruiyeti yüzde 50+1'dir. MHP olarak dün ne demişsek bugün de aynı görüşteyiz" yanıtının yankıları sürüyor. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da, bugün TBMM’de düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında bu konuya değindi.
Bahçeli'nin açıklamalarına dikkat çeken Babacan, “Ne diyordu Sayın Erdoğan, hatırlayalım: ‘Başkanlık sistemi gelecek, koalisyonlar bitecek.’ Şu anda iktidar ortağı kaç parti var, kendisi bile bilmiyor. Adına ‘Türk tipi’ denen bu ucube sistem, aslında tek bir kişi için kaleme alınmıştı. Bizzat Sayın Erdoğan, bu ülkeyi kafasına göre yönetsin diye kaleme alınan bir sistem bu. Şahsına özel yapılan bu Anayasa’yı, yine kendi bedenine uyacak şekilde kesip biçmenin derdinde. Yeni anayasa dedikleri, tamamı ‘hâlâ bana engel olanlar var, şöyle bir önüm açılsın.’ Bizim ülkemizde parti genel başkanları jübile yapmasını, zamanı gelince kenara çekilmesini bir türlü bilmiyorlar, öğrenemiyorlar” dedi. “Erdoğan da her hafta Anayasa ile uğraşacağına artık mevcut pozisyonundan zaman içerisinde bir onurlu çıkışını yapmak durumundadır” diyen Babacan, “‘Oylarım düşse de başkalarına ihtiyacım olmadan ülkeyi kafama estiği gibi yöneteyim’ diyor. Hemen peşinden de küçük ortak tabii durur mu, arkasında cevap yetiştiriyor, sisteme aşık olduğu için hemen savunmaya geçiyor. Sistemde en büyük kâr onun, böyle bir ortaklık dünyada pek görülmemiştir. Kâra ortak ama zarara karışmıyor. Bir tane kabine üyesi vermiyor. İktidarın parçası olarak sürekli devlet kurumlarına nüfus etme, kadrolaşma peşinde. Onun içindir de yüzde 10’luk oyuyla Sayın Bahçeli, ülkenin başında kayyım gibi hareket etmekte” ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliği ile ilgili tartışmalara dair de konuşan Ali Babacan, “Ben buradan iktidara seslenmek istiyorum: Yaşanan tüm krizler, şu an içinde olduğunuz ittifaktaki sorunlar, yargıdaki gruplaşmalar, çeteleşmeler hepsinin çözümü için, size çözümü altın bir tepside sunuyorum. Gelin bu sistemi değiştirelim. 100’üncü yaşına ulaşmış Cumhuriyetimizi güçlendirilmiş parlamenter sistemle taçlandıralım. Meseleyi sadece 50+1 meselesi olarak görmemek lazım. Bu mesele, memleket meselesidir. Sürekli anayasa... Biz bu tartışmaların içine girmeyiz. Burada niyet önemli. Siz hukuka bağlı, gerçek anlamda hukuk üstünlüğünün olduğu bir Türkiye istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Eğer hukukun üstünlüğüne inanıyorsanız önce mevcut Anayasa’ya bir uyun. Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına saygı duyun, uyun. Bunu bir görelim ki sizin için anayasanın önemli bir hukuk metni olduğuna ikna olalım. Ondan sonra anayasa konuşulabilir. Bu haliyle anayasa konusunda, bizim hiç kimseyle konuşacak bir şeyimiz olmaz” dedi.