'Soruşturma gizliyse nasıl bilgi verdin?'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "(Kul hakkı yemeyiz, yolsuzlukla mücadele edeceğiz, hesap soracağız) dediler. Ama geldiler yolsuzluk batağına gömüldüler" derken, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı'na seslendi: Soruşturma gizliyse sınavı yapan insana nasıl

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Tekirdağ'da partisince düzenlenen mitingden önce bazı açılış törenlerine katıldı. Gençlik Merkezi ve Belediye Konservatuvarı'nın açılışına katılan Kılıçdaroğlu, öğrencilerin seslendirdiği şarkıları dinledi. Belediye tarafından Muratlı Caddesi üzerine yaptırılan alt ve üst geçitin temel atma töreninde katılan Kılıçdaroğlu, Tekirdağ Belediye Başkanı Adem Dalgıç'la beraber temele ilk kazmayı vurdu.

Daha sonra Cengiz Topel Meydanı'nda vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, 12 Haziran'da ''Yalanın, talanın sonunun görüneceğini, halkın iktidarının iş başına geleceğini'' söyledi. Kılıçdaroğlu, AKP'nin yoksulluk, yolsuzluk ve yasakları yok edeceğini söyleyerek iktidara geldiğini belirterek, şöyle devam etti:

''(Kul hakkı yemeyiz, yolsuzlukla mücadele edeceğiz, hesap soracağız) dediler. Ama geldiler yolsuzluk batağına gömüldüler. Sayın Başbakan'a Kayseri'de rüşveti toplayan adamın tuttuğu notları gönderdim. Dedik ki Sayın Başbakan, sabah akşam diyorsun ki 'kul hakkı yiyenlere karşıyım.' Gereğini yap, Kayseri'ye 2 müfettiş gönder dedik. Başbakan, 'Fotokopilere de baktım ama altında rüşvet veren insanın imzası yok' diyor. Ben de buradan diyorum ki imza yoksa altına imzayı sen at.

Ne farkeder? Yolsuzlukları soruşturmayanın Türkiye'nin kaynaklarını sağlıklı kullanma hakkı yoktur. 'Ben kul hakkı yemiyorum' demeye de hakkı yoktur. O rüşvet toplayan adamın imzası olsaydı, imza var ama adamın parmak izi yok diyecekti. Parmak izi olsaydı, imza ıslak imza diyecekti. Elli dereden su getirecekti. Sen Başbakansın, yolsuzluğun üzerine gideceksin. Biz de 'Helal olsun' diyeceğiz.''

Kılıçdaroğlu, devletin resmi rakamlarına göre bir yılda artan yoksul sayısının 818 bin olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir başbakanın, yoksul sayısının resmi rakamlardan çok daha fazla olduğunu söylediğini kaydetti.

''Bunu itiraf etti. Bunlar yolsuzluğu, yoksulluğu önleyemez. Biz 'Hemen yoksulluğu önleyeceğiz ve aile sigortasını hayata geçireceğiz' dedik. Hiçbir yerde onun yoksulluğunu teşhir etmeyeceğiz'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Sen yedi sülaleni zengin edeceksin, köşeyi döndüreceksin. Vatandaşa gelince kaynak yok diyeceksin. Biz halkın iktidarında halk için kullanacağız'' dedi.
 

 

''YGS'de şifre" iddiaları

''YGS'de şifre'' iddialarına da değinen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 milyon 700 bin öğrencinin umutlarının söndürüldüğünü belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Adam önce inkar etti, sonra 'sehven oldu', sonra 'şifre var, ne yapalım?' diyor. Bunu söyleyen adamın koltuğunda oturması ahlaki midir? Ona arka çıkıyorlar, 'Sen koltuğunda otur' diyorlar. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun ailelerine sesleniyorum, çocuklarımızın geleceğini, umudunu söndüren insanların şifresini bozun. O insanları sandığa gömelim.

Sandığa gömelim, mücadelemizi beraber yapalım. Savcılık kararı açıklanmadan gitti savcılıktan bilgi aldı. Ondan sonra da sınav sonuçlarını açıkladı. Yasalara göre soruşturmalar gizlidir ve açıklama yapıyorlar, 'Hepsini öğrendik, kopya çekilmemiş' diyorlar. Nereden öğrendin? Ankara başsavcısına sesleniyorum, soruşturma gizliyse nasıl hükümete bilgi verdin, o şifreli sınavı yapan insana nasıl bilgi verdin? Sen iktidarın borazanlığını mı yapacaksın yoksa bu ülkenin Cumhuriyet Savcılığını mı?''

Emeklilerin durumlarından memnun olmadığını, 9 milyon emekli bulunduğunu, eşleriyle sayılarının 18 milyonu bulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, emekliler için intibak yasasını çıkaracaklarını ve milli gelir artışından pay vereceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, emekliler ve ailelerinin bir partiyi iktidar yapacak güce sahip olduklarını kaydetti. Kılıçdaroğlu, her kesimin sorunlarıyla ilgilendiklerini, çözüm ürettiklerini ve tüm projelerinin insan odaklı olduğunu vurguladı.

 

"Biz vatandaşı düşünürüz, onlar yandaşı"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bizimle AKP arasındaki fark, siyah ile beyaz gibi. Biz vatandaşı düşünürüz, onlar yandaşı düşünürler'' dedi.

Kılıçdaroğlu, partisince Tekirdağ'daki Cengiz Topel Meydanı'nda düzenlenen mitingde, dünyanın en pahalı gübresini, en pahalı elektriğini, en pahalı mazotunu kullanan çiftçilere, ürününün hakkının verilmediğini savundu.

Kalabalığa, ''Bu ayıptan Türkiye'yi kim kurtaracak'' diye soran Kılıçdaroğlu, ''Kemal Kılıçdaroğlu'' cevabını aldı. Kılıçdaroğlu, bunun üzerine, ''Bu ayıptan Türkiye'yi CHP, yani halkın partisi kurtaracak. Çiftçinin alın terine değer veriyoruz'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, buna da itiraz edildiğini belirterek, ''Yapılabilir mi? Eğer kul hakkı yemiyorsanız, yolsuzluk yapmıyorsanız, yandaşlarınıza çalışmıyorsanız, halk için çalışıp, halk için üretip, halk için çaba gösteriyorsanız para var. Hiç meraklanmayın. Bu ülkenin parası var, yeter ki halk için kullanın. Ben sizin için kullanacağım bu parayı'' ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu, 2002-2010 yılları arasında gübredeki artışın 7 kat, mazottaki artışın 7 kat, buğdaydaki artışın 5.5 kat, ayçiçeğinin fiyatındaki artışın 5 kat, sığır etinin fiyatındaki artışın 5.5 kat, sütün fiyatındaki artışın 3.5 kat olduğunu dile getirerek, ''7 kat zam yaparsın, 5 kat fiyat verirsin. 2 kat çiftçinin cebinden gidiyor. Çiftçiyi süründüren, perişan eden AKP iktidarına 12 Haziran'da ders vereceksiniz değil mi? Söz mü? Siz söz verirseniz biz de sözümüzde duracağız. AKP iktidarını al aşağı edeceğiz, mazotu 1.5 TL yapacağız'' dedi.

Sadece çiftçinin hakkını teslim etmenin ve mazotun fiyatını indirmenin yeterli olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Çiftçi üretiyor, emek harcıyor, alın teri döküyor. Eğer pamuğu Yunanistan'dan getirirsen, eğer sen tarım ürünlerine bir yılda 10 milyar dolar ödersen, benim çiftçim nasıl ayakta duracak? Sen 10 milyar doları getir Türk çiftçisine ver, bak bakalım bizim çiftçimiz değil Türkiye'yi, dünyayı doyurur. Hala bilmiyorlar bunlar'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet tarihinde hiçbir hükümet döneminde yurt dışından kurbanlık koyun getirilmediğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''İlk kez bunlar getirdi, anguslarla tanıştık değil mi? 12 Haziran'da sandığa gidip oyunuzu kullanacaksınız. Elinizi vicdanınıza koyup oy atmadan düşünün. Bu memlekette yaylalarımız, çiftçilerimiz, çalışkan insanlarımız, meralarımız var. Nasıl oluyor da biz kendi besiciliğimizi yapamıyoruz, dışarıdaki besicileri zengin etmek için kendi ödediğimiz vergilerle oraya kaynak aktarıyoruz? Bunun hesabını soracak mıyız? 12 Haziran'da Türkiye'nin tarihini siz değiştireceksiniz. Türkiye'de demokrasi ve özgürlükler sayfası açacağız.''

''Taşeronlaşmaya hayır'' pankartına işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Biz alın terine değer veren bir siyasal partiyiz. Biz isteriz ki bu ülkede herkes yasalara göre çalışsın, üretsin, emek harcasın, iş güvencesi olsun, alın teri ile kazandığı ekmeği götürsün. Bütün resmi kuruluşlarda taşeron işçiler var. Ömür boyu asgari ücrete mahkum edilen taşeron işçiler. Bu ayıptan da Türkiye'yi kurtaracağız. Taşeron işçiliğe son, sendikalı, toplu sözleşmeli grev hakkına 'evet' diyoruz'' ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, AKP'nin çiftçilere yaptığı desteklere değinerek, ''Bunların derdi cep doldurmak. Bunların derdi vatandaş değil, yandaş. Bizim derdimiz vatandaş, aramızdaki fark bu'' diye konuştu.

2B konusu

2B sorununu çözeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Onların dediği gibi değil, bizim düşündüğümüz gibi çözeceğiz. Onlar 2B arazisini rayiç bedellerle nasıl satarız, onun hesabını yapıyorlar. Biz 2B arazisini yıllardır kullanan, oradan alın teri ile ekmek kazanan orman köylüsüne hiçbir ücret almadan tapusunu vereceğiz'' şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, ''Bizimle AKP arasındaki fark, siyah ile beyaz gibi. Biz vatandaşı düşünürüz, onlar yandaşı düşünürler'' dedi.

Hükümete yönelik eleştirilerini sürdüren Kılıçdaroğlu, ''Şimdi ben 'Tekirdağ'a AKP hiçbir şey yapmadı' dersem, doğruyu söylememiş olurum. Çalıştılar onlar da. Tekirdağ'a güzel bir şey yaptılar, icra dairelerinin sayısını artırdılar, yeni icra daireleri kurdular'' diye konuştu.

Çiftçilerin borç batağına sürüklendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Şöyle bir propaganda yapıyorlarmış; 'Borcumuz var unutmayın, CHP gelirse faizler yükselir' diye. Buna inanıyor musunuz? Bunlar telekulak hükümeti, aynı zamanda bunlar şantaj hükümeti'' ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, güzel bir ülke olan Türkiye'de her şeyin bulunduğunu dile getirerek, ''Kirli siyaset var bizim ülkemizde. Bu kirli siyaseti temizleyeceğiz. İlk dört ay içinde parlamentoda siyasi ahlak yasasını çıkaracağız. Ahlaksızlar parlamento dışına çıkacak artık'' dedi.

Askerlik süresinin kısaltılması önerilerinin eleştirildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, ''Hemen dediler 'Memleketi kim savunacak?' Biz savunacağız. Allah aşkına, senin çocuğun el bebek gül bebek, valinin gözetiminde 21 gün askerlik yaparken bu memleketi kim savunacak diye aklına gelmedi mi? Bu kardeşiniz onların maskelerini indirecek, gerçek yüzlerini göreceksiniz onların'' şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, gençlere de yurt sorununu çözme sözü verdi.

Miting alanındaki ''Ampulü söndürmek için sola çevirin'' pankartına işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Biz o ampulü bitireceğiz, söndüreceğiz. Biz aydınlığı, uygarlığı, çağdaşlığı severiz'' dedi.

Tekirdağ'ın, insan haklarının, özgürlüklerin, çağdaşlığın, üretimin kalesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Burası Namık Kemal'in ülkesi. Tekirdağ onunla iftihar ediyor, çünkü o zulme başkaldırdı'' diye konuştu.

"Deniz Feneri'ni unutmayacağız"

Kılıçdaroğlu, halkın iktidarını kurmak için yola çıktıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Deniz Feneri'ni unutmayacağız. Buradan Ankara cumhuriyet Başsavcısı'na sesleniyorum; YGS'de bu kadar hızlı davrandın. Gittin, soruşturmanın gizliliğini de ihlal ettin. Şimdi sana bir görev düşüyor. Eğer sen iktidarın güdümünde değilsen Deniz Feneri davasını süratle aç. Niye bekliyor bu dava? Baskı kuruyorlar savcıların üzerinde, 'davayı açmayın' diye. Yetimin hakkını korumak için çaba harcayan insanlara engel olunur mu? Bunlar olur, çünkü bunlarda 'yetim hakkı yemek ayıptır, günahtır' diye bir kavram yok. Bunların mideleri her türlü yiyeceği kaldırır.''

Bu arada Kılıçdaroğlu, DSP'den istifa eden Muratlı Belediye Başkanı Nebi Tepe'ye parti rozeti taktı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri