Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Umut Oran, CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve milletvekilleri Melda Onur, Sedef Küçük ve Kadir Öğüt, İstanbul'da yaşanan olaylı 1 Mayıs kutlamalarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Beşiktaş Meydanı'nda düzenlenen toplantıda olaylarla ilgili suç duyurusunda bulunulacağı ifade edildi.
CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, "Dün burada tam da bu meydanda tam da bu kürsünün kurulduğu yerde AKP iktidarının artık sivil faşizme kaçan uygulamalarından birine tanık olduk" diyerek konuşmasına başladı.
Salıcı, "1 Mayıs'ta CHP'liler Beşiktaş Meydanı'nda toplanmak için buraya geldiler. Daha doğrusu gelmeye çalıştılar. Metrobüs’ü, vapurları kendi tuttuğumuz otobüsleri ve her türlü ulaşım imkânını ortadan kaldırarak İstanbul'da resmen sıkı yönetim ilan edildi. Beşiktaş Meydanı'na ulaşan emek örgütlerinden, arkadaşlarımızdan, yoldaşlarımızdan ve CHP'lilerle beraber bu meydan da biraya geldik.
Örgütümüzdeki bütün arkadaşlarıma 6 saat boyunca gaz bombalarına karşı göstermiş oldukları yiğit direnişten dolayı teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. "Dün 1 Mayıs kutlamalarında emekçilerin üstüne polis vahşi bir şekilde saldırdı" diyen Salıcı olaylarda 1 genel başkan yardımcısı, bir parti meclis üyesi, 2 il başkan yardımcısı ve 1 ilçe başkanının yaralandığını ifade etti. "Bu yaralanmaların sonucunda açık olarak durum gösterdi ki polis CHP'lileri açıktan hedef aldı" diyen Salıcı "Bununla ilgili olaydan sorumluluğu olan herkes hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Milletvekillerimiz parlamentoda konuyu dile getirecekler. İstanbul il örgütü olarak bu işin peşini bırakmayacağız. Biz Beşiktaşlılara meydan ve ara sokaklarda bizlere kucak açtığı için teşekkür ediyoruz.
Bize apartmanını açan, limon veren, yaralıları tedavi etmeye çalışan halkımıza, emekçilerimizin göstermiş olduğu direnişe, gösterdikleri yakın ilgiye teşekkür ediyoruz. Dün burada mahkum olan bir tane marjinal grup vardı. O da polisti. Çevik kuvvet polisiydi. Onun dışında burada marjinal yoktu. 90 yıllık CHP vardı. Emek örgütleri vardı. İşçiler, sendikacılar vardı. Bu da böyle bilinsin. Sayın valinin yaptığı açıklamayı kendi tabiriyle söylüyorum fevkalade yanlıştır. Fevkalade yanlış bir bilgilendirmede bulunmuştur.
Bu basın açıklamasından sonra Çağlayan ve Bahçelievler'de durumu kritik olan 3 tane arkadaşımızı ziyaret edeceğiz. Bütün CHP'lileri dün burada direnen bütün arkadaşlarımıza tekrardan teşekkür ediyoruz. Sağolsunlar. Varolsunlar" şeklinde konuştu.
"HİÇBİR YERDE TANIK ARAMAYACAĞIZ"
Salıcı'dan sonra kameraların karşısına geçen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin "Ne yazık ki 30-40 yıldır demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren CHP yöneticilerine dün devlet adına görev yapan valinin marjinal grup demesini şiddetle kınıyorum. Bizim bildiğimiz Türkiye Cumhuriyeti Valisi 76 milyonun valisidir. Sadece polislerin Tayyip Erdoğan'ın değil. Nezaket kuralları içerisinde hastaneye kaldırılmış milletvekillerini, İstanbul'u temsil eden milletvekillerini arama gereği duymuyorlarsa onları da İstanbulluya havale ediyorum. Hiçbir şey söylemeye gerek yok.
En canlı tanık sizsiniz. Hiçbir yerde tanık aramayacağız. Bir basın mensupları konuşacak. Bir de MOBESE dediğimiz son derece demokratik bir kural içinde alana nasıl geldiğimizi herkes görecek. Biz genel başkan yardımcısı arkadaşlarımız, milletvekili arkadaşlarımızla toplandık. Emniyet mensuplarına haber verelim. Sadece ilçemize yürüyeceğiz. Kadir Öğüt bey evet biz CHP yöneticileri olarak kendi ilçemize yürüyeceğiz dediğinde sadece 1 dakika geçtikten sonra adeta bir düşman askeri gibi üstümüze saldırdılar. Şimdi savaş kurallarında bile bir kural işler. Şunlara bakın (gaz bombası kapsülünü göstererek) üstünde yazan bütün şeylere baktığınızda nasıl bir kuralsızlıkla hareket ettiğini sizlerde göreceksiniz. Buralara bunları biz koymamışız. Şurada dikkat son kullanma tarihinden sonra kullanmak tehlikelidir ve yasaktır diyor. Yine keza burada kullanma taktikleri veriyor. En önemlisi Cenevre Sözleşmesi'ne baktığınızda göreceksiniz. Şu anda Orta Doğu'da bir çok yerde savaş olmasına rağmen ambulanslara kimse dokunmaz.
Şu meydanda ambulansın içinde biz olmamıza rağmen bırakın milletvekilliğimizi lanet olsun ona. İnsanız her şeyden önce. İnsan olarak üstümüze bile bile bu gazların sıkılmasını doğrusu çok iyi anlıyoruz, biliyoruz. Biz bu iktidarın yetkililerini bu başbakanın kafasını çok iyi bildiğimiz için bize çok yabancı gelmiyor. Ama bize yabancı gelen ne biliyor musunuz?
Bize barış, demokrasi ve özgürlük dersi verenler şimdi sizi şiddetle kınıyorum. Bir canavarı bir Orta Doğu diktatörünü bize barış havarisi gibi tanıtmaya kalkışmayın. Türkiye'yi günaha sokmayın diyorum. Kabul edilebilir gibi değil. Biz bu fotoğrafları Ortadoğu coğrafyasında çok görüyoruz. Bu coğrafyada bugün dev gibi yıkılan dönemler böyle iktidara gelmiştir. Kamu olanaklarıyla servet edinmişlerdir. Ve servet olunca onu korumak isteyeceksiniz. Korumak içinde otorite yapıya geçeceksiniz. Otoriter yapıya geçit vermeyeceğiz. Demokrasi, özgürlük için bedel ödenecekse bütün arkadaşlar bedel ödemeye hazırız. Yeter ki demokrasi ve özgürlüğe zarar gelmesin. Bütün bu uygulamaları şiddetle kınıyorum. Bu saate kadar sadece sayın Çiçek aradı. Çiçek'in dışında nezaketen bile İçişleri bakanı devletin yetkilileri arama gereği duymadılar. Aramalarında beklemiyoruz. Ama bu rezaleti sadece burada değil dünyanın dört bir yanına da taşıyacağız. Bunu da herkesin bilmesini istiyorum" diye konuştu.
"TÜM YAPILANLARI KINIYORUM"
Tekin, konuşmasının ardından patlamamış gaz bombası kapsülünün sıcak nedeniyle patlayabileceğini söyleyerek kaldırılmasını istedi. CHP yetkilileri kapsülü alacağı zaman Tekin'in "Dur ben bunları atayım" demesi gülüşmelere neden oldu.
CHP genel sekreteri Bihlun Tamaylıgil ise "Ölçü kavramını kaybetmiş valinin söylediği olağanüstü orantılı dediği ama matematiğin M'si ve vicdan ölçüsünün hiçbir noktasının kendisine uğramadığını tespit ederek tüm yapılanları kınıyorum" dedi. Tamaylıgil "Hepinizde yakınen şahit olduğu gibi buradaki yaşananlar gerçekten 21. yüzyıl Türkiye'sine yakışmıyor. İfade özgürlüğüne, ortaya konuş noktasındaki tercihe karşı uygulanan eylemler, ağır gaz bombaları, tazyikli sularla susturulmalar bugünkü Türkiye'ye yakışmıyor. Dün hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde anayasanın ilgili maddeleri çiğnemiştir. Bir taratan halkımızın ulaştırmayla ilgili hakkı engellendiği gibi gösteri ve yürüyüş yapma hakkı da çiğnenmiş, gasp edilmiştir. Burası Türkiye Cumhuriyeti'dir. Tayyip Erdoğan Cumhuriyeti değildir. Vatandaşlara tanıdığı haklar vardır. Bunları hiçe sayarak yapılan uygulamalar ancak hukuksuzluğu temel alan Tayyip Erdoğan ve beraberindeki yönetim anlayışına yakışır. Artık meydanlar onları rahatsız etmektedir.
Çünkü meydanlar demokrasinin ses bulduğu nefes bulduğu alanlardır. Asıl yapılmaya çalışılan, ortaya konulan demokrasinin o yüce çığlığını belli alanlara kapatmaya çalışmadır. Ne yazık ki 17 yaşındaki genç kızımız yaşam mücadelesi veriyor. Bu acıları yaşatmak ve diğer iki arkadaşımız tedavisi devam ediyor. Bunu yaşatmayı bile bile emeğin sesinin kısmaya çalışan iktidara karşı bu uygulamaları reddederek kınıyoruz" dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran konuşmasına "İstanbullulara ve herkese geçmiş olsun diyorum" diye konuşmasına başladı. İstanbul'un dün perişan olduğunu belirten Oran, "Türkiye'de vatandaşa bayram zehir edildi ve vatandaşla polis karşı karşıya gelerek Türkiye tüm dünyaya rezil edildi. Dün burada yaşananlar AKP iktidarı bırakın vatandaşın can ve mal güvenliğini korumayı vatandaşın can ve mal güvenliğine kastetmiştir, gasp etmiştir" diye konuştu.
Oran, "CHP olarak biz halkımıza bu afeti yaşattırmayacağız. Biz CHP'liler olarak mecliste de sokakta da sahada da Recep Tayip Erdoğan ve şürekasının bu yaptıklarının hesabını öncelikle birbir sandıkta soracağız. Sonra onları bir bir yüce divana çıkartacağız ve yüce Türk milleti adına bu yaptıkları faşizmin hesabını yüce divanda onlara sorduracağız" diye konuşmasını bitirdi.
"DİLAN'A NASIL KIYDINIZ SİZ"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin "Sayın vali açıklamasında fevkalade orantılı güç kullanıldı ifadesini kullandı. Nasıl değerlendireceksiniz" sorusuna "Gerçekten fevkalade orantılı bir güçtü. Hiç itiraz yok. Sayın valiyi devlet terbiyesine davet ediyorum. İki şey istiyorum. Tanık olarak sizi istiyorum. Görüntü olarak da MOBESE kameralarını istiyorum. Açalım kardeşim bu meydanı açalım. Bu meydanda eğer CHP yetkililerini herhangi bir provokasyon içinde görürseniz İstanbul halkının karşısında herkesten özür dileriz. Ama biliyoruz ki MOBESE'nin arkasındaki güçler unutmayın İstanbul'un tamamı bir merkezde görüntüleniyordu. O merkezde oturan kimse o talimatı kim vermişse araştırıp bulacağız. O talimatı verdiler ve CHP'lilerin üzerine saldırın dediler biliyoruz. Marjinal grup hikayelerini geçin. Bu ülkede marjinal grup da olsa devlet sorumluğu içinde yapılması lazım. Hani Tayyip Erdoğan değil miydi 12 Eylül referandumun da Erdal Eren'e nasıl kıydılar dedin. Şimdi ben soruyorum. Dilan'a nasıl kıydınız siz. MOBESE kayıtlarına bakıldığında nasıl rezilce bir tavır alındığını devletin nasıl çıldırdığını hepiniz göreceksiniz" diye yanıt verdi.
Tekin, "Taksim Meydanı'nın bundan sonra kullanılamayacağına yönelik işaretler çoğalmakta" yönündeki bir değerlendirmeye "Tabii ki siyasi bir karar. Sayın belediye başkanı arkadaşlarımızın bütün ısrarlarına rağmen burada AVM olacak mı? sorusuna "Hayır kesinlikle AVM olmayacak . Sayın başbakan bunların kafaları AVM olduğu için orada AVM olacak. AVM'nin olduğu yerde 1 Mayıs olur mu? Ne işçisi kardeşim. Bırakın işçisini. Onun için bu dünde kutlanabilirdi. Şu anda sizden rica ediyorum. Taksim alanına çıkın. Bugün gün içerisinde 1milyon insanın sirküle edildiği yerdir. Bir buçuk milyon insan girebiliyor da oraya 50 bin tane işçi giremiyor mu?" diye yanıt verdi.
Oran, "Bu Taksim çukuru AKP'nin sonu olacaktır. AKP iktidarı Taksim çukurunda boğulacaktır" dedi. Tekin, "Bu firmalara da bakın. Bu kadar hassasiyetle bir iktidar 76 milyonu bırakıp iki firmayı koruyorsa sizinde bir düşünmeniz ve araştırmanız lazım" dedi. Tekin, sağlık durumunun sorulmasına üzerine "Ölmeyeceğiz. Durumum iyi hiç fark etmez. Bunu Evren paşa döneminde de yaşamıştık. Şimdi Tayyip paşa döneminde de bunları yaşayacağız" şeklinde yanıt verdi. Tekin, "ambulanslara gaz atıldı mı?" sorusuna da "Kesinlikle bunu bize sormayın. Sizden ricamız öncelikle bir yöneticimiz 1 saat anons etti. Kalp krizi geçiren il başkan yardımcımız bir çok arkadaşımız ambulans istiyoruz. Son derece duyarsızdılar. 50 dakika sonra ambulans geldi. Biz bindik. Bize sormayın dün gelen ambulans şoförü yetkililerine sorun. Ne diyorlarsa kabulümüzdür. Savaş kurallarında bile olmaz. Dün AKP savaş ilanı yapmıştır hepiniz bilin" diye yanıt verdi.
Açıklamanın ardından "vali ve emniyet müdürü bizi MOBESE kameralarından izliyor. Ona bir nanik yapalım. El sallayalım. Onlar hep burada olduğumuzu anlasınlar. İçişleri bakanı olacağını düşünüyor. Kendisine bir el sallayalım denilerek MOBESE kameralarına el sallandı.