TUĞLU; KALEYİ FETHETMEK ZOR AMA ONU KORUMAK DAHA DA ZOR
Silivri CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu dün bir basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki konuları değerlendirdi.Kadın Kolları Başkanı Nazan Kaçar, Gençlik Koları Başkanı Anıl Onur ve İlçe Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ağpur ile basın mensuplarının karşısına geçen İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, parti çalışmalarına da değindi. 2014 Yerel seçimlerine değinen ve bugün seçim olsa Cumhuriyet Halk Partisi seçime hazır diyen CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu; “ Kaleyi fethetmek zor ama onu korumak daha zor. Biz kaleyi geri aldı ve onu korumak zorundayız” dedi.
Belediyenin kalkanı CHP’dir.
Partililerinde destek verdiği toplantıda konuşan Tuğlu; Bugünlerde yoğunluğumuzun özünde seçim sürecine girilmesidir. Eskiden 1 ay 2 ay önce seçim sürecine giriyorduk ama şimdi 1 yıl 1 buçuk yıl önceden girildi. Bu açıkça ortada görülüyor. Bizde bu süreçte de geri kalmak istemediğimiz için birde yerelde de iktidar olduğumuz için daha yoğun ve daha çok çalışmak durumundayız. Yani bir kaleye fethetmek zor ama onu korumak daha zor. Şimdi burada kaleyi aldık. Yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi olarak kaleyi geri aldık ve onu da korumak zorundayız. Belediyenin kalkanı da hiç şüphesiz Cumhuriyet Halk Partisi olacaktır. Yöneticileri olacaktır. İlçe Başkanı olacaktır. Yönetim Kurulu Üyeleri olacaktır. Genci ile Kadını ile. Bu kalkan görevi bizim görevimizdir.
Silivri CHP seçime hazır
Parti çalışmaları hakkında bilgi veren CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu; “Biz parti olarak neler yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde Milletvekillerimizden Muharrem İnce ve Şafak Pavey’i ilçemizde ağırlayacağız. Şu an itibariyle 35 tane mahallemiz oldu. Bu 35 mahallenin her birinde mahalle başkanları görevlendirildi. Bu arkadaşlarımız mahallelerinde sandık örgütlenmesi çalışmalarını yapıyorlar. Bu konuda eksiğimiz yok. Daha fazlasını yapmak için uğraş ve çaba içindeyiz. Yani öz olarak ta biz şu anda seçime hazırız. Bunu herkesinde bilmesini istiyorum. Bugün yarın bir karar alınsa Cumhuriyet Halk Partisi İlçesiyle, Gençlik Kollarıyla, Kadın Kollarıyla, Belediye Meclis Üyeleriyle ve Belediye Başkanıyla seçime hazır. Bunu da herkesin duymasını istiyorum. Bu konuda da hiçbir tasamız ve kaygımız yok” dedi.
CHP’nin 8 Mart programı dolu dolu
Bu arada diğer siyasi partiler gibi bizde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günüyle ilgili çalışmalarımız var. kadınlarımız bununla ilgili organizasyonu yapıyorlar. 8 martta sabah saat 06:00’da başlayarak saat 16:30’a kadar bir etkinlik yapacak arkadaşlarımız. Kadın Kollarımız Sabah saat 06:00’da fabrikalarda çalışan işçi emekçi kadınlarımızın günü kutlayarak başlayacaklar programa. Ve saat 14:30’da bir basın açıklamamız olacak. Bu uğurda can veren emekçi kadınlarımız anacağız. Pazar günü de Mega Sarayda 133:00 ile 17:00 arasında düzenlenen etkinlikte tüm mahallelerimdeki kadınlarımızla bir araya geleceğiz. Ve o gün Nur Serter hanım da konuşmacı olarak aramızda olacak.
Tuğlu demokrasi anlayışına dikkat
Genel politika hakkında çok fazla söz söylemememin doğru olmayacağı düşüncesindeyim. Bu konuda Sayın Genel Başkanımız, Genel Başkan Yardımcılarımız her gün gerekli açıklamaları yapıyor. Bu konuda tekrara ilçe başkanı olarak hatırlatma yapmayı doğru bulmuyorum. Ama sadece demokrasi anlayışını hatırlatma açısından biliyorsunuz ki saklı gizli tutanaklar gündeme geldi. Evet doğaldır ve bu gazetecilik başarısıdır. Ama bu tutanaklar yayınlandı diye Sayın Başbakan çok kızdı ve Milliyet Gazetesinin de üzerine gitti. Ve orada benimde yıllardır bildiğim tanıdığım Derya Sazak’da yazıyor. Yazısı sansürlendiği içinde gazeteden ayrılmak durumunda kaldı. Buda demokrasi adına çok büyük bir kayıp.
Ülke ekonomisine katkı sunan çiftçilerimize 2b arazileri bedava verilsin
2B satışlarında çiftçilerin mağdur edilmemsi gerektiğini söyleyen Tuğlu; “Yine çok gündemde olan 2B ile ilgili biz daha önce toplantı yapmıştık. Bu konuda uzman olan yetkilerimiz ve Milletvekillerimizde gelmişti. Ama şu bir haftadır 2B ile ilgili Türkiye bir kalkıyor bir konuyor. Özellikle Güneyde Mersin, Adana, Antalya bölgesindeki çalışan işçilerimiz, köylülerimiz büyük bir feveran içerisinde. Bunların geçimi çiftçilik ve 2B arazilerinde üretim yapmak istiyorlar. Başka bir niyetleri yok. Ama orada birisi bar bar bağırıyor ve diyor ki; “biz 70 kuruş kazanmıyoruz bizden 70 bin lira talepleri var. Biz nasıl bu yerleri alacağız” diyor. Aynı şey bizim bölgemizde de böyle. Burada hükümetin çıkardığı yasada sapla samanı ayırması gerekir diye düşünüyorum. Çiftçilik yapan, üretim yapan ve ülke ekonomisine katkı sunan çiftçilerimizin hem istihdam yaratma açısından hem de milli gelire yararları açısından bu 2B arazilerinin bunlara bedava verilmesi yada en azından tarlanın beyan değeri üzerinden çiftçilerimize verilmesi gerekir. Hükümet 2B’de arazisi olan çiftçilerimizi rant olarak görmesin” dedi.
AK Parti önce eşeğini kaybettirip sonra da bulduran bir anlayışta
AK Parti Hükümetinin önce eşşeğini kaybettirip sonra da bulduran anlayışta olduğunu söyletyen Tuğlu; “Bölgemizi son günlerde rahatsız edem iki konumuz var. Birinden kurtuluyorsunuz birine yakalanıyorsunuz. Şimdi rüzgar gülü enerji gülleri dediğimiz olay Silivri’yi kuşattı. Biz bu konuda daha özce görüşümüzü belirtik. Yenilenebilir enerjiye karşı çıkmamız mümkün değil. Ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanması açısından rüzgar enerjisinden yararlanılması çok doğal ve akılcı bir il olduğunu belirtmek istiyorum. Ama siz bu rüzgar gülü işini masa başında yaparken burada ki yerel yönetimle, muhtarlarla görüşülseydi vatandaşın tarlasına, köyün merasına zarar vermeden bu işi yapardınız. Gelmiş rüzgar gülünü tarlanın ortasına koymuş. Orada ekim biçiminizi engellemiş, gübre atmanızı engellemiş ben yaptım oldu bitti anlayışı içinde ve yapılan toplantıda da yetkiler biz sizden izin almak için gelmedik biz kararımız verdik, biz size sade bilgi vermek için geldik anlayışı hiç hoş değil. Bu anlayışta doğal olarak Bakanlık yetkililerinin demokrasi anlayışını ortaya koyuyor. Bu konu da vatandaşlarımız da muhtarlarımız da feveran içinde. Tabi AK Partinin hem genelde hem de yerelde evvela eşşeğini kaybettirip sonra da buldurmak gibi bir anlayışı var. ve ilk yapılışta kendileri de pekala yanlış yaptıklarını biliyorlar. Ve daha sonra sanki o yanlışı Cumhuriyet Halk Partisi yetkilileri yapmış anlayışı sergiliyor. Tıpkı 5000’lik planlarda ki gibi. 5000’lik planlarda da aynı olayı yaşadık. 5000’lik planı Cumhuriyet Halk Partisi yapmadı. Bunun planlamasını da yapan Büyükşehir Belediyesi onaylamasını da yapan yine Büyükşehir Belediyesi. Yetki de onlarda. Yine bu konuda da yerel yönetimlere, muhtarlara yahut meclis üyelerine bilgi verilseydi bu sıkıntılar ve sorunları yaşamazdı diye düşünüyorum. 5000’lik planla ilgili itirazlar yapıldı ve şu anda bekleme sürecinde. Ben inanıyorum ki gerekli düzeltmeler yapılacaktır ve vatandaşların mağduriyetine son verilecektir. Özellikle merkez planlamasında vatandaşın mağduriyetine son verilecektir diye düşünüyorum. Ve bu düzeltmenin Büyükşehirden yapılmasını bekliyoruz” dedi.
Biz ülkemizi daha çok seviyoruz. Çünkü Cumhuriyetin kuruluşunda emeğimiz var!
AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş’ın açıklamalarına cevap veren Tuğlu; “Yerel sürecine girdik. Yerel seçim sürecine girildiğinde herkes belediyeye talip. Belediye Başkanlığına talip. Bir dönem bir yol kazası ile seçimi burada AK Partiye kaptırdık. O bir yol kazasıydı. Ama bu arkadaşlarımız o 5 yıllık sürede her halde gerekli sempatiyi kuramadılar o gerekli hizmeti yapamadılar ki vatandaş aldı ve belediyeyi asıl sahibine Cumhuriyet Halk Partisine geri verdi. Ve şu anda Cumhuriyet Halk Partili Belediye ve Belediye Başkanımız Büyükşehir olmamasına rağmen, Bakanlık yatırımları yeterince yapılmamasına rağmen büyük bir çabayla ve özveriyle vatandaşın isteklerini yerine getiriyor. Gayette güzel bir çalışma içerisinde. Tabi bu ara burada bulunan ana muhalefet partisi İlçe Başkanı ve Meclis Üyelerinin sürekli eleştirileriyle karşı karşıyayız. Bizde rakibimizin ya da sevmediğimiz birinin yaptıklarını beğenmek gibi bir anlayış oluşmadığı için bu eleştirilerle karşı karşıya kalıyoruz. Beğendiğimizi dile getirsek beklide bu bizlere artı puan yazacaktır ama bizler ya da muhalefette olanlar maalesef bunu yapmıyoruz. Sayın İlçe Başkanı Metin Karakaş ve Meclis Üyemizde elbette belediyeyi kaybetmenin acısıyla üstünden 4 yıl geçmesine rağmen bunun sıkıntısını yaşıyor. Doğal olarak ta önümüzdeki dönem ben bunu nasıl alırım nasıl belediyeye kavuşurum gibi bir anlayış içinde. Ama burada belli bir suçlamalarla karşı karşıyayız. Burada bazı sözler gördüm. Atatürk diyor ki; Ülkesini en çok seven ona en çok hizmet edendir. Bunu da Sayın İlçe Başkanımız bir açıklamasında söylüyor. Biz ülkemizi çok seviyoruz. Başkalarının da sevmediği iddiasında değiliz. Herkesinde ülkesini çok sevdiğinden hiç şüphemiz yok. Ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak daha çok seviyoruz. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyetin kurulmasında, Laikliğin gelmesinde, Ulusal Devlet yaratılmasında ve yoktan var edilişinde çok büyük emeği var. O nedenle ülkemizi biz daha çok seviyoruz ve sahip çıkma noktasındayız. Genel Başkanımızda, Belediye Başkanımızda biz de aynı anlayıştayız. Diğer partilerinde sevdiğinden hiç şüphem yok. Onlarda ülkesini seviyordur. Ama başarı noktasında o 5 yıllık süreçte demek ki başarılı olamadılar ki vatandaş onlardan görevi aldı ve Cumhuriyet Halk Partisine bu görevi verdi. 2014 yılında yapılacak seçimlerde de aynı anlayışın aynı düşüncenin yaşadığını çok net görüyorum” dedi.
İlçe başkanı saldırınca meclis üyeleri de bozuk akort sesi çıkartıyor
AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş ve AK Parti Meclis Üyeleri Zeki Tüfekçi ile Saffet Sert’in belediye çalışmalarına yönelik suçlamalarını değerlendiren Tuğlu; “ AK Parti İlçe Başkanı bir şey söyleyince elbette meclis üyeleri de koroya uyarak ara ara akortlarını bozmuş vaziyette sesler veriyorlar. Mesela çok sevdiğim saydığım Zeki Tüfekçi bey var. 4 yıl geçti ve zaman zaman biz de kendisine bir çok konuda danışıyoruz. Zeki beyi incitme konusunda en ufak bir sözde söylemek istemem. Yine meclis üyemiz ve eski Belediye Başkanımız Saffet Sert kardeşim var. Onu da çok severim sayarım ve birlikte de görev yaptık. Ama İlçe Başkanı belirli konularda saldırı noktasında olunca bunlar da kendilerine düşen görevi yerine getirmek durumundalar diye düşünüyorum. Çünkü onu yapmasalar bir terslikle karşılaşabilirler. Zeki beyin söylediği belediye yok sözü ters ve boş bir laf. Belediye yoksa senin ne işin var belediyede derler adama. Sen Belediye Meclis Üyesisin ve o zaman sana dönüp sen necisin derler, hangi görevdesin, belediye yoksa senin ne işin var burada diye sorarlar. Geçmiş dönemde bende Belediye Başkanlığı yaptım ve iyi kötü hizmetler yaptık beldelerimizde. Daha sonra halk beni değil başka birini seçti. Bu bir demokrasi örneğidir. Ama AK Parti bütün belediyeleri alma çabası içinde. Bütün belediyeleri alıp ta ne yapacaksın? 2 bin 3 bin belediyeyi alırsan demokrasiyi nasıl oluşturacaksın? Bütün belediyeler alınırsa tek elden yönetim olursa ne olacakmış. Hizmet gelecekmiş. Gelen hizmetler kimsenin cebinden gelmiyor. Vatandaşların ödediği vergilerle o hizmetler geliyor. İlçe başkanı diyor ki şurada bu okulu yaptık burada şu hastaneyi açtık. AK Parti İlçe Başkanı bir okulu nasıl yapar? Cebinden mi yaptı? Bu okul Bakanlığın yapmış olduğu bir okul. Ve vatandaşın devlete ödemiş olduğu vergilerle yapılıyor. ama nedense hükümette oldukları için ana kentte oldukları için biz bunu yaptık şunu yaptık diye söylüyorlar. Söylesinler. Bunları söylemekle bir şey çıkmaz. Bu hizmetleri kimse cebinden yapmıyor. Yapılan hizmetler vatandaşların devlete ödediği vergilerle yapılıyor” dedi.
Kandemir’i semerim ama?
Silivri Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Yılmaz Kandemir’in Belediye Başkanına yönelik iddialarına ve tavırlarına da cevap veren Tuğlu; “Bu arada Yılmaz kardeşime de değinmeden geçinmeyeceğim. Yılmaz Kandemir kişisel olarak benim çok sevdiğim bir kardeşim. Yıllardır politikaya hizmet verdi. Silivri’ye hizmet verdi. Partimize hizmet verdi. Partimize hizmet veren herkes bizim dostumuz. Tüm partililerimiz tarafından da bunun bilinmesini istiyorum. Ama Yılmaz kardeşimiz partimizden istifa etti ve şu anda Bağımsız Meclis Üyesi olarak görev yapıyor. Çalışmalarını beğeniyorum. Verdiği önergelere de saygı duyuyorum. Ama her işinde bir usturubu var.Her işin de bir yenilebilir yutulabilir bir tarafı var.Sayın Yılmaz kardeşimizin belediye ile ilgili bazı iddiaları var. Ama bizim belediyelerimiz AK Partili belediyelerden 10 kat daha fazla denetleniyor. AK Partili Belediyeye müfettiş bir defa gidiyorsa CHP’li belediyeye 10 defa gidiyor. Ve aynı denetim altında. Sizin gazetelerinizde çıkan haberlerden yazılan köşe yazılarınızdan zannediyormusunuz ki kimsenin haberi yok. Gazeteleriniz de çıkan haberler, yazılan köşe yazılarınız birileri tarafından adli mercilere ve ilgili yerlere mutlaka gidiyordur. Bunu herkesin bilmesi lazım. Sayın meclis üyesinin de bilmesi lazım. Kaldı ki bir suç varsa da kimse denetimin dışında kalmaz, kalamaz. Bunu da bilmesi lazım. Yılmaz kardeşim daha kendine yakışan bir şekilde tavırlarını sürdürürse bundan sonra da kendisini toplumda sevilen sayılan bir kardeşimiz olarak da bu görevini tamamlar” dedi.
Belediye Başkanımızın arkasındayız
Silivri Belediye Başkanının çalışmalarına da değinen Tuğlu; “Biz Belediye Başkanımızı ve çalışanlarını da seviyoruz. Eksikleri varsa da onları söylüyoruz. Bunu söyleme biçimini de sistemini de çok iyi biliyorum. Elbette ki uyarı görevimizi de yapıyoruz. Bazıları düzeltiliyor. Ama bazen de yönetim o şekilde gitmiyor. Herkese göre herkesin anlayışına göre olmayabiliyor. Herkesin talebi farklı olduğu için bazen herkesin istediği olmayabiliyor. Her yiğidin farklı bir yoğurt yiyişi vardır. Belediye Başkanımızın yoğurt yiyişi de bu şekildedir. Biz kendisinden memnunuz. Çalışmalarından memnunuz. Partimize olan ilgisinden memnunuz. Sonuç olarak biz başkanımızın yanındayız ve destekliyoruz. Bazen birisi bir laf söylediğinde hemen cevap vereyim kan çıksın anlayışında değilim. Kimse benden böyle bir şey beklemesin. Hem yaşım gereği hem de deneyimim gereği böyle bir anlayış içinde olmam” dedi.
HABER/ FATMA SARIBIYIK