MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, Başbakan Ahmet Davutoğlu 'nun açıkladığı Geçici Bakanlar Kurulu 'nda, Başbakan Yardımcılığı görevine getirildi.
''SİYASİ İNTİHAR YAPTIM''
MHP'nin bu görevi kabul etmesi sonrasında verdiği tepkiye ilişkin Serpil Çevikcan'a konuşan Türkeş, ''Ben hâlâ MHP'liyim ve hep öyle kalacağım. Bir siyasi intihar da yaptım. Belki 2.5 ay sonra, hükümetin görev süresi bittiğinde siyasetten uzaklaşmış durumda da olacağım. Ama bu riskleri böyle dönemlerde almazsanız ne zaman alacaksınız?'' dedi.
Türkeş devamında şunları söyledi:
''BEN DE SİYASETİ BIRAKIR KÖŞEME ÇEKİLİRİM''
"Bu hem anayasal zorunluluk hem de ülkenin geçtiği durumdan dolayı bir mecburiyettir. Üç hafta sonra belki beni listeye koymazlar. Ben de siyaseti bırakır köşeme çekilirim. Ben terörle mücadeleyi milli bir mesele olarak alıyorum. Aldığım tutuma yüzde 90 takdir mesajları aldım. MHP'li troller de eleştirdi ama bunlar yüzde 10'u bile geçmiyor.
"ALPARSLAN TÜRKEŞ SAĞ OLSAYDI..."
MHP'yi bırakmam söz konusu olamaz. MHP babamın partisi. Ben Türkeş çizgisini izliyorum. Parti bugün o çizgide değil. Alparslan Türkeş sağolsaydı Türkiye 'de üç aydır hükümet vardı. 1976'da 3 milletvekili varken rahmetli Erbakan ile rahmetli Demirel arasında mekik dokudu, arada rahmetli Turhan Feyzioğlu hocayı koydu ve 1. MC'yi kurdurdu. Şimdi Türkeş'in kemiklerinin sızlamasından söz ediliyor. Kimin sızlattığı ortadadır.
"KOSKOCA BAHÇELİ'YE YAKIŞIYOR MU?"
Bu kadar hakaretamiz eleştirilerde bulunmak, asansörden ismimi silmek zavallı bir davranış değil mi? Koskoca Devlet Bahçeli 'ye yakışıyor mu? Bahçeli açısından çok üzülüyorum. MHP açısından da Türkiye 'nin beka sorunu varken, asansörden isim silmekle uğraşmak yakışıyor mu diye soruyorum. Ben o seviyeye inemem. Sayın Bahçeli ile 8 sene çalıştım, kötü bir şey söylemek istemem. Bizde bir atasözü vardır; öfkeyle kalkan zararla oturur. Bu öfke onlara fayda sağlamaz. Asansörden isimliği söktürmek acz ifadesidir.
"BABAM GİBİ İDOLÜM ATATÜRK"
Haşa yanlış anlaşılmasın kendimi onun yerine koyuyor ya da kıyaslıyor gibi algılanmasın ama padişah da Atatürk 'ü azletmeye kalkmıştı. Ama padişahın bu girişimi ne Atatürk 'ün değerini düşürdü ne de yaptığı görevi küçülttü. Rahmetli babam 1938 Harp Okulu mezunuydu. Babamın bütün siyasi hayatına baktığınızda idolü Atatürk 'tür. Ben de Gazi Mustafa Kemal 'i model alıyorum, hep aldım.
"O MASADA OLACAĞIM"
Bu anayasal bir mecburiyettir. Hiçbir şey yapmayıp, sadece muhalefette durup HDP'lilerin olduğu bir hükümetin, varlık yokluk mücadelesi verilen bir dönemde ülkeyi yönetmesine izin mi verecektik? Oysa şimdi MHP'nin sorumlu bir üyesi olarak MGK'da yer alacağım. O masada, devletin aldığı kararların içerisinde olacağım.
"BİR TEKME DE BEN Mİ VURSAYDIM?"
Sayın Başbakan Başbakan Yardımcılığı teklifinde bulundu. MGK'da yer almak benim açımdan çok önemli. Türkiye uçurumun kenarına gelmiş, anarşi, terör azmış. Bir tekme de ben mi vursaydım? Ben Türk milliyetçisiyim. Bunu seyredecek değilim. Sonuna kadar mücadele ederim. Ben Türkeş'in oğluyum. Ben kim olduğumun bilincindeyim. PKK ile köklü bir mücadeleye girişildiği bir dönemde destek olmak görevdir. O gün Atatürk 'ün şartları da öyleydi.
"BABAM OLSA BAŞBAKAN YARDIMCISIYDI"
Türkiye Cumhuriyeti'> Türkiye Cumhuriyeti, PKK ile tarihinin en büyük mücadelesi içine girdi. Böyle bir dönemde, elini taşın altına koymamak, milliyetçi hareketin ideallerini, görüşlerini sorumluluk mevkiinde bir insan olarak yansıtmamak doğru olur muydu? Rahmetli babam hayatta olsa, üstelik 80 vekille Meclis'te bulunsa, Başbakan Yardımcı olarak Başbakan'ın yanında oturur, ideallerini, politikalarını çatır çatır konuştururdu. Ben de onun oğluyum. Alnım aktır."