İzmir mitinginin ardından Ankara’ya dönüşte bir grup gazeteci ile sohbet eden Bahçeli, şunları söyledi:
PKK’yı koruma sözü
“Tamamen kendi gerçek niyetini ve bugüne kadar ki gizli anlaşmalarının üstünü örten ve saptıran bir söz. Sayın Başbakan PKK’nın hedef alınmasını istemiyor. PKK’nın hedef alınmasını saklamak istiyor. Bu söz PKK’yı koruma sözüdür. Çünkü herkes bilir ki BDP, HADEP, DEP, DTP PKK’nın belli amaçlar doğrultusunda siyasallaşma sürecinde aracı ve geçici kuruluş olarak gördüğü bir bölümdür. Siz ‘Bunu hedef almadı’ derseniz, PKK’yı saklarsınız. PKK’nın üzerine gidilmesini, PKK üzerinde yorum yapılmasını önlemeye çalışıyorsunuz. Bana göre tamamen PKK ile olan müzakerelerini, gizli anlaşmalarını kamufle etmek isteyen bir yaklaşım. Devlet arşivlerinde BDP, DTP, HADEP ne olarak algılanıyor? Bunları niye söylemiyorsun? KCK ne, KONGRAGEL ne? Bütün bunların hepsini bilmesi lazım. Bilmiyorsa yanlış söylüyor. PKK ile sürdürmüş olduğu rol paylaşımı gereği, böyle konuşmak mecburiyetindedir Sayın Başbakan. Daha açık konuşursa aleyhine olur.
MHP’nin vekili olamaz
(YSK’nın İhsan Barutçu kararıyla ilgili) Çok yanlış, izahı mümkün değil. Vefat veya istifa halinde kaydırmanın yapılabileceğini söylüyorlar. Sonuçlar itibariyle aynı anlama gelen ‘istifa’ ile ‘ihraç’ arasındaki o ince çizgiyi ne ile izah edecekler? Maalesef YSK, kendisine yakışan şekilde hareket etmemektedir. İçeride AKP ile paralel hareket eden ve MHP’yi bu anlamda kamuoyunda tartışma zeminine çekmek isteyen bir yaklaşım var. Anlaşılıyor ki AKP Türkiye’deki bütün kurumları AKP’leştirme noktasında mesafe katediyor. Bağımsız adayları tartışırken ortaya koymuş olduğu yaklaşımı, MHP’nin müracaatında göstermemiştir. Devlet, adalet ve husumet noktasında bir yaklaşım sergilemiştir. Devlet yok, adalet de yok. Hepsi sıfırlanmış, husumete yönelmiş. YSK bunu ne ile izah edecek? Bir partiyle her türlü hukuki ve siyasi ilişkisini koparmış bir kişinin MHP’ye verilecek oylar üzerinde milletvekili seçilmesini hangi adaletle ilişkilendiriyor? Böyle bir rezalet olabilir mi? Dar bir yasa kavramına bağlı kalarak o yorumu yapıyorlarsa zaten hakim olma vasfını kaybetmişlerdir. Seçilirse MHP’nin milletvekili olmayacak.