Dün gerçekleşen törenle 12. Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan mazbatasını TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in elinden alarak yemin etti.
Yemin töreni öncesi yaşanan tartışma sonrası CHP'liler TBMM Başkanı'na iç tüzük kitapçığı fırlattı. CHP'nin usul tartışması açma istemesinin reddedilmesi üzerine CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e iç tüzük kitapçığı fırlattı. Altay'ın bu sırada "Meclis yasalara göre yönetilir dediği" duyuldu.
Herkesin herkesi protesto etme hakkı vardır.
Yeter ki demokratik kurallar çerçevesinde, insani değerlerde olmalı.
Şiddet içermemeli.
Kimseye doğrudan zararı olmamalı.
Protestonun toplumsal ve evrensel mesajları olmalı.
Daha önce de olmuştu
7. Cumhurbaşkanı (gerçi bu unvan elinden alındı ya) Kenan Evren görevi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a devredince de benzer protesto olmuştu.
Yine Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer’e devredince de bir protesto yaşanmıştı mecliste.
Bu defa da halk oylamasıyla yapılan seçimde Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ı CHP’liler protesto etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yemin törenine gitmeyerek protesto etti.
CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay ise usul tartışması açma istemesinin reddedilmesi üzerine TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e iç tüzük kitapçığı fırlattı.
Yöntemi beğenirsiniz beğenmezsiniz.
Protesto tarih ve yerini beğenirsiniz beğenmezsiniz.
Ancak ortada bir eylem olduğunu kabullenmek zorundasınız.
Elden başka şey gelmiyor!
Bakın Türkiye’de her cumhurbaşkanı seçimlerinde gerginlikler yaşanır.
Ya ihtilallar ve yönetime el koymaların yaşandığı askeri vesayet altında, olağanüstü şartlarda seçilir cumhurbaşkanları.
Veya normal şartlarda seçim yapalım derken bir tarafın fikri seçimlere yansımayınca protestolar eşliğinde törenler yapılır.
Protesto bir anlamda da ‘Adım hıdır elimden gelen budur’ dur!
Bugün aslında CHP’nin yaptığı protesto başka anlam taşımamaktadır kanımca.
Ortada bir seçim yaşandı.
Seçimde neredeyse 20 siyasi parti ile işbirliği yapıldı.
Ancak bu seçimlerden CHP yenik ayrıldı.
CHP’li yöneticiler kendi seçmenlerinin gönlünü az da okşamak için protestoyu tercih ettiler.
İYGAD’ın protestosu!
İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği’de bugün (29 Ağustos 2014 Cuma saat 12'de) Silivri Belediyesi'ne bir siyah çelenk bırakarak basın organlarına gönderilen ilan reklam ve abone kriterleri genelgesini protesto edecek.
Silivri Belediyesi gazetelere yönelik bir genelge kendi deyimleriyle bir açıklama gönderdiler.
Yazılı ve internet medyasına hangi şartlarda ilan vereceklerini açıklayan genelgenin anlamsız, gereksiz ve objektif olmadığını daha o günlerde söyledim.
Silivri Belediye Başkanı Sayın Özcan Işıklar ile yaptığım görüşmede haberim olmadan ve düzeltme yapılmadan bu genelge gönderilmiş dese de küçük bir açıklama ile genelge düzeltilebilirdi.
Bugün ben de hem kurucu yöneticisi olduğum ve Başkan Vekili olduğum İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu’nun aldığı yönetim kurulu kararına (Karar alındığında toplantıda olmamama rağmen) uyarak Silivri’de olacağım.
Demokrasiye inanan, özgür basının yaşaması gerektiğini savunan herkesi bu protestoya davet ediyorum.
twitter.com/MehmetMert1