Sadece kadına değil, erkeğe şiddete de hayır!

.

Dün; 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ydü.

Bu güne özel bir takım seminerler, paneller oldu bölgemizde de.

Her ne kadar 25 Kasım’da “kadına yönelik şiddet”e hayır kampanyaları düzenlense de aslında  her canlıya yönelik şiddete hayır söylemleri geliştirilse, şiddetin hiç bir türlüsünü kabul etmeyen kadın hareketine daha çok yakışır kanımca.

Zira son günlerde kadınlardan şiddet gören erkeklerin sayısı da azımsanmayacak boyutlara ulaştı.

25 Kasım’ın önemini anlatan hikaye ise; Patria, Minerva ve Maria Theresa isimli 3 kız kardeşin armağanıdır: “Dominik Cumhuriyeti’nin Cibas bölgesinde dünyaya gelen ve Mirabal Kardeşler olarak tanınan üç kız kardeş Patria, Minerva ve Maria Teresa, ülkenin son 30 yılına damgasını vuran Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele veriyordu. 1960 yılının Haziran ayında Clandestine Hareketi’ni kurdular ve diktatörlük karşıtı mücadeleleri ülke çapına yayıldı.

Mirabal Kardeşler mücadeleleri boyunca ağır baskılara maruz kalıp, hapis cezalarına çarptırıldılar. 25 Kasım 1960’da üç kız kardeş, diktatörlük askerlerince tecavüz edilerek öldürüldü. Bu tecavüzler kamuoyuna “araba kazası” olarak duyuruldu. Kendileri görmese de, kurdukları Clandestine Hareketi, öldürülmelerinden bir yıl sonra diktatörlüğün sona ermesinde önemli rol oynadı. Mirabal kız kardeşler, özgürlük ve insan hakları için verdikleri mücadeleyle tüm dünyada tanındılar, insan hakları mücadelesi ve kadın hareketinde sembolleştiler. Ölümlerinden 29 yıl sonra, 1999 yılında Birleşmiş Milletler, 25 Kasım’ı “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü” olarak kabul etti.”
 
Suriyeliler okumasın mı?
 
Geçtiğimiz gün ‘memleketim Suriye’ başlıklı köşe yazımda; Suriyelilerin Esenyurt’ta özel okul ve hastane açtığını yazmıştım.

Bu yazımdan sonra HABERTÜRK İstanbul sayfa editörü arkadaşım Esra Boğazlayan aradı ve konuyu gazetesine taşıyacağını söyledi.

Dün baktım konu HABERTÜRK’te geniş şekilde yayınlanmış üstelik ; Suriyeliler kendi okul ve hastanelerini açtı’ başlığı ile konuyu gazetesine taşıdı.

Benim yazımı da bu haberi de okuyanlar ‘peki kardeşim Suriyelileri Türkiye’ye getirmek güzel bu çocuklar okumasın mı’ diye eleştiride bulunabilirler.
İşte tam da bunu söylemek istiyorum.
Hastane izinsiz olduğu için kapatılmış. Okulda gizliden eğitim verilmekte.

Ya resmi olarak açarsınız okulu. Suriyeli öğretmenlerce ve o ülkenin müfredatına göre eğitim verirsiniz.

Veya bu çocuklar yurttaş kabul ederek Türkçe eğitim verecekseniz.

Bizim vurguladığımızı kaçak kuçak gizli açılan okullar hastaneler v.s.

Bakın HABERTÜRK’ün haberinde şöyle bir ifade geçiyor: Esenyurt’ta, Doğan Araslı Caddesi mevkiinde 7 katlı eski bir sürücü kursu binası, 2 aydır Suriyeli öğrencilerin eğitim aldıkları bir okul olarak kullanılıyor. Okulun merdiven boşluklarındaki duvarlarda “Almomayazon Okulu” yazsa da dışarıdan bakan birisi binayı artık kullanılmayan bir sürücü kursu sanar.

Kapasitesi 750 öğrenci. Sahibi de, bünyesinde ders veren öğretmenler de Suriyeli. Okul giriş çıkışlarında 5 büyük servis aracı kapıda bekliyor. Servis şoförlerininse hepsi Türk. Suriyeli çocukların çoğu, aileleriyle birlikte sığınmacı oldukları için Milli Eğitim’e bağlı okullarda eğitim göremiyor. Bazı ilçe belediyeleri, Suriyeli çocuklar için okullar açsa da zengin mülteciler, kendi okullarını kendileri açmayı tercih ediyor.
 
Belediye batakta Akgün gezmelerde!
 
Dün bir okurum aradı.

Ne oldu Mehmet Mert bu günlerde pek Hasan Akgün’ü yazmıyorsun.

Büyükçekmece Belediyesi iflas etmiş alacaklar belediyeyi icraya vermiş, belediye binası na tamam bekletiliyor, belediyede kim kime dum duma sende tek satır haber olmuyor.

Diye serzenişte bulunan bu okurumuza da söyledim buradan da yazalım.

Evet Büyükçekmece Belediyesi ciddi borç batağında.

Evet belediye binası parasızlıktan tamamlanamıyor.

Evet yerel seçimlerden sonra belediye personeli arasında bir laçkalık hakim.

Hadi bu da benden olsun.

Belediye batakta Akgün gezmelerde.

Her gün bir başka ülkede yurt dışında seyahatlerde.

Bir başka şey ise belki de Akgün 2015 genel seçimlerinde milletvekili adayı olma planları yapıyor.

İşte size yeni konu.

Şimdi varın hesap kitap yapın.

Akgün milletvekili olursa yerine mevcut meclis üyelerinden kim belediye başkanı seçilir.

CHP’lilerden birisi mi yoksa Ak Parti’lilerden birisi mi?

Yakında bu durumu yine yorumlayacağım ama siz biraz kulis yapın bakalım.
 
 
Vefa!
 
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kayınvalidesi Fatma Özdağ'ı memleketi Tunceli’de son yolculuğuna uğurlandı.

Dikkatimi çekti de sizinle de paylaşmak istedim.

Yerel seçim dönemi olsaydı CHP’li belediye başkanları, meclis üyeleri, bunların adayları, aday adayları Tunceli’yi mesken tuttuğu gibi başsağlığı mesajları ziyaretleri havada uçuşurdu.

Yerel seçimi henüz atlattığımızdan mıdır benim bilmediğim başka sebepten midir nedir, bu acı gününde Kılıçdaroğlu’nun yanında bir yerel siyasetçimizi göremedim.
 
 
 twitter.com/MehmetMert1

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri