Bir hastalığa, yaralanmaya ya da atardamar duvarındaki doğuştan bir zayıflığa bağlı olarak da gelişebilen anevrizmalarda riski artıran en önemli nedenlerden biri de sigara. Hayatında en az 100 sigara içmiş 65 yaşın üzerindeki herkesin abdominal aort anevrizması varlığı açısından araştırılması gerektiğini belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Arif Tarhan, anevrizmaların hayati tehlikeye yol açabildiğini vurguladı.
“Ülkemizde her yıl 3 bin insan patlayan aort anevrizmaları nedeniyle ölmektedir. Patlamaya bağlı aort anevrizmaları, ülkemizde 50 yaşın üzerindeki erkeklerde 7. sıradaki ölüm nedenidir” diyen Doç. Tarhan, yırtılmaya bağlı birçok anevrizma vakasının erken tanı ve tedavi ile önlenebildiğini söyledi. Birçok anevrizmanın belirti vermeden gelişebildiğini, bu nedenle risk altındakilerin kalp damar cerrahları tarafından takip edilmeleri gerektiğini belirten Tarhan, hastalıkla ilgili şunları söyledi:
ERKEKLER DAHA FAZLA RİSK ALTINDA
“En sık anevrizma tipi olan AAA (Abdominal Aort Anevrizması) erkeklerde kadınlara nazaran 5-10 kat daha fazla gözlenmektedir. AAA riski yaşla birlikte artmakta olup, 60-80 yaş gurubunda en fazla görülür. Periferik anevrizmalar da yine bu yaş gurubunda daha fazla gözlenmektedir, beyindeki anevrizmalara ise 35-60 yaşlarında daha genç bir popülasyonda sıklıkla rastlanır. Özellikle hayatında en az 100 sigara içmiş 65 yaşın üzerindeki herkesin abdominal aort anevrizması varlığının araştırılması açısından yıllık “abdominal ultrason check-up” yaptırması gerekmektedir.
SİGARA RİSKİ 8 KAT ARTIRIYOR
“Bazı durumlarda anevrizmaya daha sık rastlanmaktadır. Bunlar içinde de en önemlisi sigaradır. Örneğin sigara içenlerde anevrizma riski gelişimi 8 kat daha fazladır diye konuşan Doç. Tarhan, anevrizma riskini arttıran diğer durumları ise şöyle sıraladı:
• Ateroskeroz (damar sertliği), atardamarların içyüzünde yağ birikimi oluşması.
• Aşırı kilo ve obezite.
• Aile fertlerinde aort anevrizması, kalp hastalığı veya diğer atardamar hastalıkları varlığı
• Aorta duvarını zayıflatan hastalıkların varlığı:
- Marfan sendromu (dokuların normal olarak gelişmediği genetik geçişli bir durum).
-Tedavi edilmemiş Sifilis (günümüzde çok nadir rastlanır).
-Tüberküloz (günümüzde çok nadir).
• Göğüs bölgesine darbe (araba içi göğüs travması) veya yüksekten düşme.
• 35 ile 60 yaşları arasında ısrarcı yüksek tansiyon hastalığı (bu durum beyin anevrizmalarını da artırır).
• Kokain gibi uyarıcı ilaçların kullanımı.
ANEVRİZMA TİPİNE GÖRE TEDAVİ SEÇENEĞİ
Doç. Dr. Arif Tarhan’ın verdiği bilgiye göre, ilaçlar ve cerrahi müdahale anevrizmalardaki tedavi yöntemleri. İlaçlar, cerrahi tedavi öncesi verilebildiği gibi cerrahiye gerek duyulmayan hastalarda da verilebiliyor. Normal damar çapı 2 katının üzerinde genişlemiş ve patlama riski bulunan hastalarda önerilen tedavi şekli ise cerrahi. Tedavi önerileri aort anevrizmalarının çapıyla bağlantılı. Küçük anevrizmalarda hasta izlemeye alınırken, büyük anevrizmalarda cerrahi tedavi öneriliyor.