CERRAHPAŞA Tıp Fakültesi Başhekimi ve Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekayi Kutlubay, ateş veya nefes darlığı olmaksızın, anti alerjik ilaçlara rağmen ciltte geçmeyen veya tekrarlayan kaşıntı ve döküntü ile ortaya çıkan kurdeşen hastalığının da koronavirüs’ün erken belirtilerinden biri olabileceğine işaret etti.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde koronavirüs salgını nedeniyle ertelenen planlı ameliyatlara önümüzdeki haftadan itibaren yavaş yavaş başlanacağının müjdesini veren Başhekim Doç. Dr. Zekayi Kutlubay, “Salgın başladığından beri aslında acil ve ilerlemiş kanser hastalarının ameliyatlarını durdurmadık. Birkaç ay öteleyebileceğimiz, aciliyeti olmayan ameliyatları bu süreçte ertelemiştik. Şu anda hastanemizde kovid açısından temiz ameliyathanemiz, yoğun bakımımız, cerrahi ve dahiliye yataklarımız var zaten. Ama eski sayıda ameliyatlar yapmıyorduk tabii ki salgın nedeniyle. Hastanemizin bilim kurulunda da konuştuk, 'bu haftayı da bir görelim' dedik ve gelecek haftadan itibaren ertelediğimiz ameliyatları, cerrahi hocalarına da danışarak yavaş yavaş açacağız. İlk olarak kanser cerrahisi, kalp damar cerrahisi, beyin cerrahisi ve çocuk cerrahisi ameliyatları planlanacak” diye konuştu.
‘ERKEN BULGULARDAN BİRİ DE BU OLABİLİR Mİ, ARAŞTIRIYORUZ’
Koronavirüs hastalarında en sık görülen belirtilerin başında yüzde 87 ile ateşin geldiğini vurgulayan Doç. Dr. Kutlubay bunu, nefes darlığı ve öksürük, yaygın kas ya da kemik-eklem ağrıları, ishal, burun akıntısı ve göz yaşarması gibi belirtilerin izlediğini söyledi.
Hastalığa dair her geçen gün başka bulguların da ortaya çıktığına işaret eden Doç. Dr. Kutlubay, şunları söyledi:
“Örneğin benim uzmanlık alanım olan dermatoloji camiasında, ciltte yaygın kaşıntı, kızarıklık ve döküntü ile seyreden ürtikerin de koronavirüsün ilk belirtilerinden biri olabileceği yönünde görüşler oluşmaya başladı. Hastanemizdeki hastalarda da böyle bir çalışma yürütüyoruz. Sonuçlarını uluslararası bir dergide yayınlayacağız. Acaba Kovid’e spesifik bir cilt bulgusu mu bunlar, tedaviye rağmen iyileşmeyen ürtiker gördüğümüz bir hastada Kovid de düşünüp test yapmalı mıyız, bunu araştırıyoruz. Zira koronavirüs, toplumun yüzde 20'sinde, hiçbir belirti vermeden ortaya çıkıyor. Yüzde 80’inde de hastalık hafif seyrediyor. Bizim asıl amacımız, hastalığın hafif seyrettiği ya da hiç belirti vermediği dönemde, sadece kaşıntı-ürtiker gibi belirtilerde aklımıza Kovid de gelmeli mi, bunu anlamak. İlkbaharın gelmesiyle birlikte alerjik döküntüler ve kurdeşen de de artış görülebilir. Halkımız hemen endişelenmesin. Mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvursun, tedaviye rağmen geçmeyen, alerji ilaçlarına rağmen nükseden kurdeşen tablosunda dermatologlar, gerekli yönlendirmeleri yapacaklardır zaten.”
‘MORARAN PARMAKLAR KAN DOLAŞIMI BOZUKLUĞUNDAN’
Hastalığın ciltte yarattığı bir diğer dikkat çeken belirtinin de özellikle ayak parmakları veya avuç içi gibi uç noktalardaki kılcal damarlara pıhtı atmasına bağlı olarak gelişen ödem ve morarmaların olduğunu anlatan Doç. Dr. Kutlubay, “Bu pıhtı atmalarına bağlı olarak bozulan kan dolaşımı, oralardaki dokuların beslenmesini bozduğu için siyanoz dediğimiz siyahlaşma, morarmaya neden oluyor. Bu da nekroz, yani doku ölümüne, kangrenleşmeye yol açıyor. Bu nekrozlara bağlı olarak da açık yaralar oluşabiliyor. Ancak bu belirtiler daha çok, hastalığın ilerleyen dönemlerinde karşımıza çıkıyor. Yani tanı konduktan sonra ortaya çıkan tablolar bunlar.”dedi.
‘İLK DALGAYI ATLATTIK AMA HENÜZ BİTMEDİ’
Salgında artık iyi bir noktaya gelindiğine ve ameliyat ve tedavilerde normale dönüşlerin başlayacağına işaret eden Doç. Dr. Kutlubay, “Evet her gün belli bir miktar yeni hasta ekleniyor ama, bunun daha fazlasını da iyileştirip taburcu ediyoruz. Örneğin bizim hastanemizde 15 gün önce Kovid pozitif servislerinde yatan hasta sayımız 225’lerdeydi. Bu sabah baktığımda, 136’ya düştüğünü gördüm. Yine erişkin yoğun bakımlarda 15 gün önce 35 hastamız yatarken bugün sayı 23’e düştü. Demek ki yüzde 40 civarında bir azalma var. Bugün tahminen 20-25 hastamızı taburcu edeceğiz, onların yerine 25-30 yeni vaka yatıracağız. Durumu bu seviyede tuttuğumuz müddetçe, ilk dalgayı atlatmışız demektir. Ama bu, önlemleri gevşetebiliriz anlamına gelmiyor. Bu bir salgın ve salgından tamamen kurtulabilmemiz için ya bu hastalığın aşısı bulunacak, toplumun geri kalanını aşılacağız ya da ilacı çıkacak, hastaları kesin olarak tedavi edebileceğiz. Bu ikisi olmadığı müddetçe toplum olarak izolasyon, hijyen ve mesafe kurallarına dikkat etmeye devam etmek zorundayız” diye konuştu.