Dr. Sibel Güllüçayır, vatandaşları uyararak, ‘’Devlet AIDS’lileri koruyor. İsimleri açıklanmıyor. İlaç masrafları karşılanıyor. Tedavi olun’’ dedi. Daha önce Klinik Biyokimya alanında çalışmış ve Adli Tıp’ta da görev almış olan Dr. Sibel Güllüçayır, hastalığın belirtileri, hangi yollarla bulaştığı, tedavi yöntemlerini anlattı.
‘AIDS SADECE CİNSEL YOLLA BULAŞMAZ. TOPLUMDAN DIŞLAMAYIN’
Aynı zamanda Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı da olan Dr. Güllüçayır, AIDS’i, ‘İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü’ nün vücuda yerleşmesi sonucu kişilerin her türlü hastalığa açık hale gelmesi olarak tanımladı.
Dr. Güllüçayır, AIDS’in sadece cinsel yolla bulaşmadığını belirterek, “HIV’in en sık görülen bulaşma yolu korunmasız cinsel ilişki. Sadece cinsel yolla bulaşmıyor. Zaten sadece cinsel yolla bulaşıyor olarak bilinmesi hastaların toplum baskısı medeniyle tedavi olamamasına, toplumdan dışlanmasına neden oluyor. Bizim bugün yapmamız gereken en önemli şey toplumda bu bilinci oluşturmak” dedi.
DÖVME VE PIERCING YAPTIRAN GENÇLER DİKKAT!
AIDS’in korunmasız cinsel ilişki haricinde annelerden bebeklerine, kan yoluyla ve ortak enjektör kullanılması yoluyla bulaşacağının altını çizen Güllüçayır, “Piercing ve dövme eğer temiz bir ortamda yapılmamışsa oradaki aletlerden de HIV bulaşabilir. Sarılma, sosyal öpme, öksürme, aynı kıyafeti giyme, aynı tuvaleti kullanma, birlikte uyuma, sivrisinek sokması gibi yollardan ise AIDS bulaşmaz” diyerek gençleri uyardı.
SON TEDAVİ YÖNTEMLERİ SAYESİNDE ARTIK ÖLDÜRMÜYOR
Günümüzde uygulanan tedavi yöntemleri sayesinde AIDS’in artık şeker hastalığı gibi kronik bir rahatsızlığa dönüştüğünü kaydeden Dr. Güllüçayır, “1996 yılından bu yana virüsü duraklatmaya yönelik bir tedavi uygulanmakta ve son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır. Artık AIDS kronik bir hastalık sınıfına girmektedir. AIDS olan herkes ölecek diye bir şey yok. İlaçlarla tedavisi mümkün. AIDS’li biri hayatına normal bir şekilde devam edebilir. İş yerinde çalışabilir, evlenebilir, eğitimine devam edebilir. Hatta uygun tedaviyle kadınlar çocuk bile doğurabilir” dedi.
‘RESMİ NİKAHIN KORUYUCULUĞU ÇOK ÖNEMLİ’
AIDS’ten korunmanın yolunun tek eşlilik olduğunu belirten Dr. Sibel Güllüçayır, “Resmi nikah yapılırken kan testi yaptırılıyor ancak nikahsız birliktelikte bu yapılamıyor. Bu nedenle resmi nikah AIDS hastalığına karşı çiftleri korumuş oluyor. Çok eşlilik, evlilik dışı ilişkiler, nikahsız birliktelikler her zaman riski arttırıyor” dedi.
‘TEDAVİ OLURSANIZ İSMİNİZ GİZLİ KALIYOR, AÇIKLANMIYOR’
AIDS’in din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet ayırt etmeden herkesin başına gelebileceğini ifade eden Güllüçayır, AIDS hastalığına yakalanmış kişilerin toplum baskısından korkmaması gerektiğini, devletin bu konuda çok ciddi önlemler aldığını vurguladı.
Dr. Güllüçayır, “Biz de hala, ‘AIDS tanısı alırsam bunu herkes bilir’ diye bir yargı var. Sonuçta siz istediğiniz hastanede isminizi söylemeden de gidip test yaptırabiliyorsunuz. Ancak tanı konursa Sağlık Bakanlığı’na bildirim yapılıyor. Bildirilirken isim ile soy isminizin baş harfi ve son harfi kullanılıyor. Sizin kimliğiniz hiçbir şekilde açıklanmıyor, saklanıyor. Öte yandan SGK ve yeşil reçeteyle ilaç masraflarınız da devlet tarafından karşılanıyor” dedi.