Türk Kardioloji Derneği, son günlerde bazı doktorlar tarafından ortaya atılan, kolesterol düşürücü ilaçların (statinler) kullanılmaması gerektiği yönündeki iddialara yönelik olarak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya, Dernek Başkanı Prof. Dr. Oktay Ergene, Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Atasoy ve İstanbul Memorial Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez katıldı.
Prof. Dr. Ergene, bilimsel çalışmaları ve araştırma çalışmalarını yorumlayamayan, yorumlamayı bilmeyen, tıp dünyası içinden ve dışından şöhret amaçlı söylemler geliştiren birtakım spekülatörlerin ortaya attığı, yüksek kolesterol seviyelerinde kullanılan ilaçların ve özellikle, statinlerin yararsız olduğu ve çok sayıda yan etkilerinin olduğu gibi söylemlerin kamuoyunda çok ciddi tedirginliğe ve kaosa yol açtığını söyledi. Ergene, “Bugün burada yaptığımız açıklamanın amacı hiçbir kişiye ya da kuruma cevap vermek için değildir. Ancak 'Kolesterol ilaçları kullanılmamalı yönündeki açıklamalar halk sağlığını tehdit ediyor. Halk sağlığını tehdit eden böyle bir söylemin mutlaka düzeltilmeye ihtiyacı vardır” dedi.
Bu tarz açıklamaları yapan kişilerin önemli bir kısmının hekim, hatta profesör unvanlı kişiler olduğunu belirten Ergene, “Bu kişilerin yaptığı açıklamalar, tedirginlik ve kaos yarattı. Bu kaos ve tedirginlikler iki kesimde ön plana çıktı. Hekim camiasında infial olarak ortaya çıktı. Derneğimize gelen yüzlerce telefon ve maille, sergilenen bu oyunun durdurulması yönünde uyarılar yapıldı. Belki daha önemlisi, hastalarımız arasında bu kaos daha etkili oldu. Hastalarımız bize ulaşarak kullanmakta oldukları ilaçları bıraktıklarını veya bırakıp bırakmamaları gerektiğini sormaya başladılar. Maalesef bu sergilenen oyunla halkımızın sağlığı ve canı çalınmaya çalışılmaktadır” şeklinde konuştu.
Dernek Başkanı Ergene, “Derneğimiz, hastalarımız, toplumumuz hasta olmadan müdahale etmeye çalışmaktadır. Bilimsel verilere göre 'Kan kolesterol yüksekliği kalp hastalığı yapar mı?' demek abesle iştigaldir. Bunu tartışmak gereksizdir, anlamsızdır” dedi.
Bu iddiaları ortaya atan insanların savunduğu diyetlerin de yeni bir buluş olmadığını dile getiren Ergene, şunları kaydetti:
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUM
Prof. Dr. Bingür Sönmez de bilimi, bilim adamlarını, hekimliği, insanlığa hizmet eden ilaç yapımcılarını hedef göstermek isteyen bazı meslektaşlarını kınadığını belirterek, “Gerçekten yaptıkları mesleklere ihanet ediyorlar. Kuralları çiğniyor, bilim dışı hareket ediyorlar” dedi.
Otla çöple tedavi etmeye çalışan bilim dışı birçok insanın, yaptıkları birtakım televizyon programları ve reklamlarla etkili olduklarını anlatan Sönmez, “Bu konuda Tarım Bakanlığına da birçok görev düşüyor. Ben bugün Türk Kardiyoloji Derneğinin büyük bir sorumluluk aldığını düşünüyorum. Yapılan çok değerli açıklamaların ardından tabip odalarını göreve davet ediyorum. Suç duyurusunda bulunuyorum, insanların sağlığı ile oynuyorlar. Bir ilacın etkisi varsa, yan etkisi de vardır. Yan etkisi var diye bir ilacı bırakamaya kalkarsak hiçbir hastaya ilaç veremeyiz. Aspirini ilaç olarak tekrar ruhsatlandırmaya kalkarsak, ruhsat alamazsınız, ama milyonlarca insan 100 yıldan fazladır aspirin kullanıyor. Parasetemol kullandığı için karaciğer nakline gelen hastalarımız var. Bu ilacı kullanmayı yasaklayabilir miyiz? 100 yıldır bu ilaç da kullanılıyor. Her ilacın yanlış kullanımı aşırı dozda kullanımı sakıncaladır. Meslek kuruluşlarına düşen görev genç meslektaşlarımıza bu ilaçların doğru kullanımlarını, doğru dozlarını, yan etkilerini ne zamana vereceğini, ne zaman vermeyeceğini öğretmektir” dedi.
Türk insanının abartmayı sevdiğini belirten Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanlarımıza bir şeyi yapmalarını söylediğimizde abartmayı çok seviyorlar. Fındık, ceviz yiyin deyince avuç avuç yiyorlar. Günde 3-4 ceviz ya da 10-12 fındık yeterli. İnsanlara zeytin yağı çok faydalı diyoruz. Bir konferansta bir beyefendi kalktı 'Her sabah bir bardak zeytinyağı içiyorum' dedi. Oysa, bir bardak zeytin yağı 600 kalori. Bu çok fazla. Tıp doktorları olarak, 'Gün aşırı mutlaka bir yumurta yiyiniz' diyoruz. Günde bir yumurta da yiyebilirsiniz. Ama günde 2 yumurta sakıncalı. Ama bir bilim insanının, günde 2 yumurta 4 kalem pirzola yiyebilirsiniz demesini Marie Antionette benzetiyorum. Ben herhalde 4 kalem pirzolayı 1 ay önce yedim. Bu benim toplumumun insanlarına yapılmış bir saygısızlıktır. Tabip odalarının da bu konudaki görevlerini yapmalarını bekliyorum. Yasal anlamda bazı yaptırım güçleri var. Bu insanlar için bu mekanizmaların harekete geçmesi lazım. Hastalarımız kardiyologlarına güvensinler hekimlerine güvensinler. Bilsinler ki onlara verilen ilaçlar, çok deneyimlerden geçerek sunulmuştur. İlaçlarını kullansınlar.”