Uzman Klinik Psikolog Sinem Gül Şahin, "Bu durum hem bağımlı olanı hem de bağımlı olunan kişiyi mutsuz ediyor." diyerek şöyle konuştu: "Bazı ilişkilerde kişiler partnerine bağımlı olma davranışını gösterirler. Bu kişiler partneri olmadan yaşayamayacağını düşünür, ondan bağımsız bir eylem yapmak istemez, aşırı sahiplenerek herkesten kıskanır, bütün ilgisinin her zaman kendisinde olmasını ister aksi bir durumda dünya başına yıkılmış gibi hisseder ve aşırı tepki verirler. Özgüveni eksik ve partnerini kendinden daha üstün gören kişilerde rastladığımız bu sorunun kökenlerine baktığımızda ise ilk çocukluk döneminde anne ve çocuk arasında kurulan güvenli yada güvensiz bağ ile ilişkili olduğunu görmekteyiz.”
Bu dönemde sağlam güven bağları geliştirip, annenin her ne koşul olursa olsun kendisini seveceğine ve terk etmeyeceğine inanan çocuğun yetişkinlik döneminde de daha bağımsız ve sağlıklı ilişkiler yaşadığını açıklayan Psikolog Sinem Gül Şahin “Tersi durumda ise bağımlı kişilik oluşur, sosyal hayattan kopuk bir şekilde sadece partnerine odaklı yaşar. Çünkü hala eksik olan doyurulmamış benlik sevgisini tamamlamaya çalışmaktadır. Bu kişiler herhangi bir ayrılığın acısını çok daha fazla yaşarlar. Bunun ileri boyutları bağımlı kişilik bozukluklarında görülür.” ifadelerini kullandı.
Kıskançlık, kaybetme korkusu ya da ilgi açlığı şikayetiyle uzmana başvuran kişilerde ya da boğucu bir ilişki olduğu şikayetiyle destek almak isteyen çiftlerde problemin altından bu tür kişilik yapıları çıkabildiğini belirten Psikolog Şahin “Bir uzman yardımıyla farkındalık kazandırılarak yeniden kişilik yapılandırılması olmazsa eğer bu sorun bireylerin hayatında sürekli tekrarlayan bir ilişki problemi oluşturabilir" dedi.