1 – KANAMA: Birçok nedenden kaynaklanabilen kanama kanser habercisi de olabiliyor. Bunun nedeni ise birçok kanser türünün kendini kanamayla gösterebilmesi. Kanama öksürük ile olursa akciğer ve solunum yolları, kusma ile olursa mide kanserini düşündürüyor. Rektal (makattan) kanama bağırsak kanserinden, vajinal kanama rahim ağzı veya rahim kanserinden kaynaklanabiliyor. İdrar yollarında görülen kanama ise mesane, üreter ile böbrek kanserinden dolayı gelişmiş olabiliyor.
2 – ÖKSÜRÜK: Öksürük çok sık rastlanan bir yakınma olmakla birlikte akciğer kanserinin bir belirtisi de olabiliyor. Özellikle solunum yolu enfeksiyonlarından sonra 4 haftayı aşan bir öksürük olursa altta yatan etken mutlaka araştırılmalı.
3 – SES KISIKLIĞI: Ses kısıklığı gırtlak kanserinin en önemli belirtisi. Uzamış ses kısıklığında (3-4 haftadan uzun sürmüşse) mutlaka kulak burun boğaz muayenesi olunmalı.
4 – KİLO KAYBI: Kişi kilo vermek amacıyla diyet yapmadan kilo kaybediyorsa, iştahsızlığı da varsa, karaciğer hastalığı, böbrek yetmezliği, kronik bronşit, bağırsak emilim bozuklukları, tiroidin fazla çalışması ve diyabet akla gelmeli. Bu nedenlerin yanında kilo kaybı sadece kanserden dolayı da oluşabiliyor. Birçok kanser türü kendini kilo kaybı ile belli edebiliyor. Bununla birlikte pankreas kanseri ve mide kanserinde kilo kaybı daha belirgin oluyor.
5 – AĞRI: Ağrı olan bölgeye göre kanserin türü farklılaşıyor. Göğüs duvarındaki bir ağrı akciğer kanseri veya akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) habercisi olabiliyor. Geçmeyen baş ağrıları beyin tümörlerine işaret edebiliyor. Geçmeyen karın ağrıları ve buna özellikle de kilo kaybı eşlik ediyorsa mide, kalın bağırsak veya pankreas kanserini düşündürüyor. Son zamanlarda gelişen, geçmeyen ve aynı yerde sabit kalan kemik ağrıları kanser yayılımına bağlı olabiliyor. Özellikle gece uykudan uyandıran ağrıların altında kanser olabileceği düşünülmeli.
6 – DERİ DEĞİŞİKLİKLERİ: Derinin en önemli kanseri melanomdur. Çoğunlukla benlerden gelişiyor. Benlerdeki simetrinin bozulması, renk değişikliği (alacalı bir hal alması), ben kenarının düzensizleşmesi, bende sulanma (ülser) ve ben çapının büyümesi durumunda melanomdan mutlaka şüphelenilmesi gerekiyor.
7 – YUTKUNMADA ZORLUK: Yeni gelişen bir yutkunmada zorluk mutlaka dikkate alınmalı. Yutkunma zorluğu demir eksikliği anemisi, akalazya, enfeksiyon ve divertikül gibi nedenlerle olabileceği gibi kanserin de bu duruma yol açabileceği unutulmamalı. Yutma zorluğu yapabilen kanserler arasında yemek borusu kanseri, mide kanseri, yutak kanseri ve yemek borusuna dışarıdan bası yapan kanserler (akciğer kanseri, lenfoma) yer alıyor.
8 – İYİLEŞMEYEN YARALAR: Vücudumuzda iyileşmesi uzun süren veya iyileşmeyen yaralar tetkik ve takip edilmeli. İyileşmeyen derideki yaralar diyabet hastalığının bir belirtisi olabileceği gibi cilt kanserine de işaret edebiliyor. Ağız içerisinde aftlar sıklıkla gelişiyor. Ancak ağız içerisinde aft şeklinde gelişip büyüyen ve iyileşmeyen yaralar ağız içi kanserinin de habercisi olabiliyor.
9 – ŞİŞLİKLER: Vücutta fark ettiğimiz her türlü şişliği dikkate almalıyız. Memede yeni geliştiği fark edilen kitle meme kanserini düşündürüyor. Benzer nedenle erkeklerin testis tümörü şüphesi ile testislerini muayene etmeleri gerekiyor. Kansere bağlı ağız içinde, kaslarda, kemiklerde ve deride şişlikler gelişebiliyor. Şişlik fark edildiğinde ilgili branşla görüşülmesi gerekiyor.
10 – KANSIZLIK: Anemi (kansızlık) çok sık rastlanan bir durum. Bu nedenler arasında demir eksikliği en önemlisini oluşturuyor. Tüm erkeklerde ve menopoz sonrası kadınlarda demir eksikliğine bağlı anemi saptanırsa mutlaka tetkik edilmeli. Çünkü mide ve kalın bağırsak kanseri kendilerini ilk olarak demir eksikliği anemisiyle gösterebiliyor.