Karbonmonoksit (CO) ile zehirlenme insanoğlunun karşılaştığı en eski zehirlenme olaylarından biri olarak biliniyor. Günümüzde de dünya üzerinde önemli oranda ölümlere ve başka sağlık sorunlarına yol açıyor. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de özellikle sonbahar ve kış aylarında havalandırması yetersiz olan küçük alanlarda bacasız soba, mangal ve şofben kullanılması sonucu karbonmonoksit zehirlenmesi çok sık görülüyor ve bu nedenle özellikle kış aylarında çok sayıda ölüm olayına rastlanıyor.Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, karbonmonoksiti “Sessiz katil” olarak tanımlayabileceğimizi belirterek “Çünkü ne kokusu var, ne tadı, ne görüntüsü… Bu nedenle bu gaza maruz kalanlar hiçbir şey hissetmeden etrafa insanı öldüren bir gaz yayılıyor. Sobadan sızan karbonmonoksit zehirlenmeleri belirti vermeden ilerliyor” diyor. Karbonmonoksitin, petrol ve petrol ürünleri, gaz yakıtlar, odun ve kömür gibi karbon içeren yakıtların tam olarak yanmaması, yani isli yanması sonucu meydana geldiğini anımsatan Prof. Dr. Aydın, karbonmonoksitin günlük yaşantımızda, yakın çevremizde ve endüstrideki işyeri havasında önemli miktarda bulunduğuna dikkat çekiyor. Prof. Dr. Ahmet Aydın, karbonmonoksit zehirlenmelerini ve maruz kalanların neler yapması gerektiğini anlattı.
Karbonmonoksit Zehirlenmesi Kaynakları
Karbonmonoksit boğarak öldürüyor
Karbonmonoksit zehirlenmesinin belirtileri aslında, kanımızda oksijen taşıyan hemoglobinin bu işlevinin karbonmonoksit tarafından engellenmesi yani asfeksi (boğulma) ile ilgiliİlk belirtiler;-Hafif baş ağrısı, yorgunluk, sersemlik-Baş dönmesi-Bulantı ve kusma şeklinde ortaya çıkıyor.Belirtilerin şiddeti kişiden kişiye göre değişiyor. Çocuklar, yaşlılar, akciğer ve kalp rahatsızlığı olan hastalar, yüksek rakımlı yerlerde yaşayan bireyler, sigara içenler, daha fazla risk altında bulunuyor.Yüzde 60 Karbonmonoksit Ölüm GetiriyorKlinik bulgular genellikle karboksihemoglobin (COHb) düzeyleri ile ilişkili. COHb düzeyi yüzde 10'un altında ise genellikle herhangi bir etki görülmüyor. Yine de düşük COHb seviyeleri kalp ve akciğer problemlerini alevlendirebiliyor. Göğüs ağrıları veya aritmiler ortaya çıkıyor. Karın ağrıları ve kas krampları oluşabiliyor. Eğer yüzde 20’nin üzerine çıkarsa baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı ve senkop (bayılma) görülebiliyor. Görme bozuklukları yüzde 30’un üzerindeki değerlerde, şuur bozukluğu ve konsantrasyon güçlüğü ise yüzde 40’ın üzerindeki değerlerde ortaya çıkıyor.
Solunum zorluğunun başladığı bu evreden sonra eğer COHb düzeyleri yüzde 50’yi geçerse inme ve koma, yüzde 60’ı geçerse kalp-akciğer sorunları ve ölüm meydana geliyor. Ancak klinik tablo ile COHb düzeyleri arasında paralellik olmayabileceğini akılda tutmak gerekiyorZehirlenmeden kurtulma durumunda, halsizlik, baş ağrısı, bulantı ve kusma birkaç güne kadar devam edebiliyor. Zehirlenmeden sonra düzelen hastaların yaklaşık yüzde 10’unda ise çeşitli derecelerde nöropsikiyatrik bozukluk görülebiliyor. Bu hastalarda parkinsonizm, kalıcı bitkisel hayat durumu, konuşma bozukluğu, görme bozuklukları, bilinç kaybı, entelektüel fonksiyonlarda bozulma, kişilik bozuklukları ve psikoz gelişebiliyor.
Karbonmonoksit zehirlenmesi nasıl tedavi edilir?
Öncelikle karbonmonoksit kaynağı durdurulmalı ve hasta derhal karbonmonoksit içeren ortamdan uzaklaştırılmalı.Karbonmonoksit ile zehirlenmenin tedavisinde oksijen antidot (panzehir) olarak kullanılıyor. Saf oksijen veya yüzde 6-7 CO2 (karbondioksit) içeren oksijen tedavisi kısa zamanda karbonmonoksitin hemoglobinden ayrılarak vücuttan atılmasını sağlıyor.
Zehirlenen kişinin hiperbarik (yüksek basınçlı) oksijen (HBO) tedavi ünitelerinde tedavi edilmesi karbonmonoksit atılımını oldukça fazla hızlandırıyor ve tedavi etkinliği artıyor.Diğer destekleyici ve belirtilere yönelik tedavi yaklaşımları uygulanıyor.Karbonmonoksit zehirlenmesinden nasıl korunmalıyız?Karbonmonoksit zehirlenmeleri basit birtakım önlemlerle önlenebilen bir zehirlenme türüdür.Evlerimizdeki ısıtma sistemlerinin ve bacaların bakımları mutlaka uzman kişilere düzenli olarak yaptırılmalı.Ev içi ve garaj gibi kapalı alanlarda, bacasız ısıtma araçları kesinlikle kullanılmamalı.Gazlı katalitik sobalarla ısıtılan odalarda bu sobalar söndürülmeden uyunmamalı.Banyo içinde şofben bulundurulmamalı.Kapalı garajlarda çalışır durumda bulunan arabalarla birlikte durulmamalı.
Ağır trafikte ve özellikle de tünellerde araba camları kapalı halde tutulmalı.Havalanması kötü olan yerlerde petrol ürünleri ile çalışan ve bu nedenle karbonmonoksit üretme ihtimali olan cihazların kullanımı yasaklanmalı.Karbonmonoksit zehirlenmesi açısından riskli iş yerlerinde çalışanlar, karbonmonoksit zehirlenmesi oluşturan kaynaklar ve durumlar hakkında eğitilmeli ve iş yerlerine karbonmonoksit dedektörlerinin yerleştirilmesi sağlanmalı.Özellikle rüzgarlı havalarda evlerdeki sobalar yanar durumda bırakılmamalı.