Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen söyleşide, gıdaların nasıl bozulduğu ve bu bozulmanın Müslüman Türk dünyasına etkileri ele alındı.
“GIDAYI DOLAYISIYLA İNSANI TAHRİP ETTİLER”
“İnsanı ruhen, bedenen ayakta tutan şeyin gıda olduğunun farkına vardılar. Gıdayı tahrip ettikleri zaman insanı tahrip etmiş oluyorlar” diyerek gıdaların özünden uzaklaştığını vurgulayan Kemal Özer, günümüzde kadınların hazır gıdalarla mutfaktan çekildiğini söyledi.
“GDO’DAN SONRA NANO TEKNOLOJİ ORTAYA ÇIKARDILAR”
Bu şekilde yepyeni bir toplum oluşturduklarını da kaydeden Özer, “GDO’dan sonra Nano Teknoloji ortaya çıkardılar. Gıdaların genetiğiyle oynadılar. Şimdi de Nano Teknoloji ile kirlenmez pislenmez ürünler yapıyorlar. Ancak bu ürünün yapısının ne kadar özünden uzaklaştığını, değiştiğini düşünebiliyor musunuz? Hastalıklı bir toplum inşa ediyorlar. Böyle bir toplum dini veya sosyal vecibelerini yerine getiremez.”dedi.
“SU İLE SÜT RAFLARDA AYNI FİYATA SATILIYOR”
Marketlerde artık süt ile suyun aynı fiyata satıldığından da söz eden Özer, “Süt bir sürü işlemden geçerek üretiliyor. Suyun üretilmesi ise daha kolay. Size de mantıksız gelmiyor mu aynı fiyatta olmaları? İşte burada sütün özünü değiştirdiklerini anlıyoruz. Bir kere hayvanlar meradan alındı. Ahıra tıkıldı. Hayvanın önüne kendi atığını koyuyorlar. Hayvan kısırlaştırıldı. Yani giderek doğasından uzaklaştı” diye konuştu.
“İLACA BAĞIMLI BİR TOPLUM HALİNE GELDİK”
İlaca bağımlı bir toplum haline geldiğimizi de sözlerine ekleyen Özer, “Türkiye’de ilaç endüstrisine bir buçuk trilyon dolar harcanıyor. Psikiyatrik ilaçlar ve kolesterol ilaçları insanlarda çok ciddi hastalıklar oluşmasına neden oluyor. Modern toplumlarda şifa ve inanç kavramlarımızı kaybettik. Şifa Allah’tandır birçok insan bunu doktordan sanıyor” dedi.
Program sonunda ise Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Güllüçayır konuşmacılara teşekkür ederek çiçek takdim etti.