Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyaya hızla yayılan koronavirüs salgını, yaşamı olumsuz etkiliyor.
AKHAV Başkanı Prof. Dr. Duran Canatan, talasemili hastaların koronavirüs nedeniyle kan bulamama endişesi yaşadığını anlattı. Ülkede 6 bin civarında talasemili hasta olduğunu, 3 bininin ise düzenli olarak ayda 1-2 ünite kan alma zorunda olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Canatan, talasemili hastaların aylık 7-8 bin ünite kan kullandığını, tüm kanların ise filtre edilmiş olarak Kızılay Kan Merkezi'nden temin edildiğini söyledi.
KAN ALAN HASTALAR ENDİŞELİ
Koronavirüs salgınıyla tüm hastaların hem kan bulma, hem de virüs bulaşma endişesi yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Duran Canatan, yapılan araştırmalar sonucunda koronavirüsün kan yoluyla bulaşmadığının belirlendiğini açıkladı.
Prof. Dr. Canatan, “Talasemili hastalar, koronavirüsün kan yoluyla bulaştığı endişesi yaşıyor. Bizi de arayıp 'Kan yoluyla koronavirüs bulaşır m?' diye soruyorlar. Böyle bir şey yok. Zaten sağlıklı bireyler, virüs belirtisi vermeyen bireyler rahat rahat kan bağışında bulunabilir. Koronavirüsün kan yoluyla geçmediği de yayınlarda ortaya çıkmıştır. Virüs bulaşan ve ağır atlatan kişiler zaten kan bağışında bulunamaz. Virüs ancak viremi (viral enfeksiyon) yapıp hastalığı ağır atlatırlarsa bağışta bulunamazlar. Bu yüzden bir endişeye gerek yok" diye konuştu.
'BAZI HASTALARIN KANA İHTİYACI VAR'
Kızılay Kan Merkezi'ndeki kan stoklarının azaldığını duyduğunu anlatan Prof. Dr. Duran Canatan, “Kan vermeye gidersem koronavirüs bulaşır mı diye endişe yaşayan kişiler var. Kan vermek gönüllülük esaslıdır. Kan stokları azaldığı için Kızılay bu dönemde sıkıntıda. İnsanlar evden çıkmayıp sosyal izolasyona dikkat ettiği için de kan bağışında bulunamıyor. Ancak bazı hastaların kana ihtiyacı var. Hastaların kana ihtiyacı olduğunda hasta yakınları ya da kan bağışçısı götürmesi gerekecek. Ama buna gerek kalmadan inşallah kısa sürede bu sorunları atlatacağız" dedi.