Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim görevlisi Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu, yıkanabilir olması nedeniyle çok sayıda vatandaşın kullanmayı tercih ettiği siyah maskelere karşı uyardı. Pullukçu, "Siyah maskeler ancak cerrahi maskenin üzerine süs olarak takılabilir. Bu maskeler korunmak için uygun değil" dedi.
'Nano maske' adı altında satılan polyester kumaştan üretilen maskeler, koronavirüs salgınıyla mücadele ederken bazı firma ve kişiler tarafından piyasaya sürüldü. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim görevlisi Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu, koronavirüs salgınına karşı son günlerde yoğun olarak kullanılan ve 'yıkanabilir' denilerek satışa sunulan siyah maskelerin kullanmanın koruyucu olmadığını söyledi.
Vatandaşlar ise yıkanabilir olduğu için siyah maskeleri tercih ettiklerini ifade etti. Genellikle internet üzerinden satışı gerçekleştirilen yıkanabilir ve nano teknoloji ile üretildiği belirtilerek satılan siyah maskeleri kullanım açısından hiçbir yararı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu, "Yıkanabilir, nano maske olarak satılan siyah maskeleri taktığınızda burnunuzun üzerine oturmayacaktır. Taktığınızda burnunuzun yer aldığı üst kısımlar tamamen boş kalıyor. Ayrıca hızlıca nefes aldığınızda ağzınıza ve burnunuza bu kumaşın yapıştığını göreceksiniz. Ayrıca elinizle maske varken nefesinizi kontrol ettiğinizde net sıcak havanın gelmemesi gerekiyor ama bu maskede sıcak havayı net bir şekilde elinizle hissedebilirsiniz. Bir deneme yapacak olursak da damlacıkların rahatlıkla bu maskeden geçtiğini görürsünüz. Bu aynı şekilde damlacıkların da içeri girdiği demektir. Bu maske cerrahi maskenin üzerine süs olarak takılabilir. Korunmak için bu maske uygun değil" dedi.
'KARBONDİOKSİT BİRİKİYOR'
Filtreli olan N95 ve FFP2 maske takanları da uyaran Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu, bu maskelerde karbondioksit biriktiğini belirtip, baş dönmesi ve bayılma gibi sonuçları olabileceğini söyledi. Bu tür maskeleri günlük hayatta takmanın doğru olmadığını ifade eden Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu şu ifadeleri kullandı:
"Bu maskeler son derece sıkıntılı çünkü içinde nefes almak çok zor. Karbondioksiti biriktiriyor ve kullanan kişi buna bağlı olarak baş dönmesi yaşayabilir, tansiyonu düşebilir hatta bayılabilir. N95 maskeden nefes almak çok zor. Bu maskenin koruyuculuğuna gerek yok. FFP2 maske de N95'e göre hafif gibi görünse de değil. Karbondioksit birikiyor ve sürekli kullanmak mümkün değil. Biz bu maskeleri hastalardan örnek alırken kullanıyoruz. Örnek alırken öksürebilir ya da hapşurabilir bu sırada çok damlacık çıkar o damlacıklardan korunmak için kullanıyoruz. Bunun dışında kullanılmasını önermiyoruz. N95 maske dışardan gelen partikülleri geçirmiyor ancak sizin nefesinizi dışarı veriyor. Eğer hastaysanız diğer insanları da risk altına atmış olursunuz. O nedenle bunları günlük hayatımızda kullanmayalım."
Evde yapılan bez maskelerin çoğunda ise kumaşı sık olmadığından aralıklarından damlacıkların geçebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu, "Fikir olarak güzel olabilir ancak koruyuculuğu olmaz. Aynı kumaş maskeden üst üste birkaç tane taktığınızda bir işlevi olabilir. Aynı zamanda evde yapılan bu tür maskelerin bol yapıldığını söyleyebilirim. Bu maskeleri taktığınızda hem altından hem de üstünden hava girişi söz konusu" dedi.
'MASKENİN BURUN KISMINDA TEL BULUNMASI ÖNEMLİ'
En güvenilir maskenin cerrahi maskeler olduğunu dile getiren Prof. Dr. Pullukçu, maskelerin nasıl kullanılması gerektiğini anlattı. Maskelerde burun kısmında tel bulunmasının önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Pullukçu, maske kullanım sürelerini hakkında da bilgi verdi.
Prof. DR. Pullukçu, "Maskelerle ile ilgili çok büyük polemikler var. Herkes farklı tip maske kullanıyor. Cerrahi maskelerin önünde bir tel var. Bu teli burnunuzdan içeri hava girmemesi için burnunuzun üstüne oturtmanız gerekiyor. Aynı şekilde çene kısmında kalan tarafta da açıklık kalmamalı. Cerrahi maskelere benzeyen ve lastikli olan maskelerin de üst tarafında tel bulunuyor. Lastikli maskelerin alt kısmı da çenemize oturuyorsa koruyucu olur. Ancak üzerinde tel bulunmayan maskeler hava aldığı için bir koruyuculuğu kalmıyor. Cerrahi maskeleri en fazla 4 saat kullanabiliriz. Eğer maske ıslanırsa o zaman hijyen özelliğini kaybediyor. Bu maskeyi kullandık ve üzerine damlacıklar yapıştı. Maskeyi ön tarafından tutup çıkarıyorsanız, elinizi kirlettiniz demektir. Yapılan en büyük yanlışlardan biri budur. Elinizi yıkamadıysanız maskeyi boşuna taktınız ve kendinizi enfekte ettiniz demektir. Maskeyi çıkarırken bağladığınız iplerden tutup iç tarafına doğru katlayarak çöpe atabilirsiniz. Hastane çalışanları de bu maskeleri kesinlikle dışarı çıkarmadan kırmızı atık kutusuna atmalı" diye konuştu.
'YIKANABİLİR OLMASI TERCİH SEBEBİ'
Koronavirüs kapsamında verilen desteğe başvurmak için dışarı çıktığını ifade eden vatandaşlardan Niyazi Kalender,"Satın alırken bana siyah maske ve eldivenlerin koruyucu olduğunu söylediler. O nedenle aldım. Bu maskeyi her gün değiştiriyorum" derken, siyah maske kullanan vatandaşlardan Sibel Uslu da "Bu maskeyi çamaşır deterjanıyla kaynatıyorum. Asarak havalandırıyorum. Kuruduktan sonra tekrar kullanıyorum. Bu şekilde kullanmanın sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü mikropların belirli bir derecede öldüğünü biliyoruz" diye konuştu. Siyah maskeleri yıkanabilir olduğu için tercih ettiğini ifade eden vatandaşlardan Mehmet Ulus da, "Cerrahi maskelerin satışı yasaklanmadan önce aldım. Her gün bir maske alsam 300-400 lira verecektim. Bu maskeyi tekrar yıkayabildiğim için tercihe ettim. Yanımda kolonyam var ara maskeye sıkıyorum" dedi.