Sedef hastalığı birimi hastaların yeni umudu

Türkiye'de kışın daha sık görülen sedef hastalığından muzdarip 350 bin kişi var. Hipertansiyon, şeker gibi kronik olan ve kesin bir çözümü olmayan hastalığın tedavisinde hastaların düzenli ve takibi, hem hekim hem hasta açısından önemli. İstanbul Üniversi

Sedef hastalığı birimi, hastaların ihtiyaç duyduğu tek elden takip edilebilecekleri, en son modern tedavilerin uygulanabileceği, başka bir çözüm ya da merkez arayışına girmeyecekleri bir birim olma hedefiyle kuruldu.

Sedef gibi kronik hastalıkların yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkilere neden olabildiğini belirten İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgün Enver, hastalığın tedavisinde tıp dışı yöntemlerin uygulanmasının hem maddi, hem de manevi kayıplara neden olabildiğine dikkati çekiyor. Bu birimde hastanın düzenli takibinin yapılarak bu kayıpların önüne geçilmesi de amaçlanıyor.

Birimin açılışı için düzenlenen toplantıda hastalıkla ilgili bilgi veren İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Server Serdaroğlu da Türkiye'de yaklaşık 350 bin kişinin sedef hastası olduğunu belirterek, “Yeterli ilgi ve bilgiye ulaşamayan sedef hastalarının tıp dışında arayışlara girmeleri, onlara hem sağlık, hem de para kaybettirir. Bu birim, hastaların alanlarında deneyimli doktorlara kolay ulaşmasını ve tatmin edici sonuçlar almasını sağlayacak. Ayrıca hastalar, bilimsel veriler ışığında bilgisayar ortamında kaydedilecek ve tedavileri izlenecek” dedi.

Son yapılan araştırmalar, ileri düzeyde sedef hastalığının metabolik hastalıklar, obezite, kardiyovasküler hastalıklar ya da erken ölüm riskinde artış ile bağlantılı olabileceğini ortaya koyuyor. Hastaların yaklaşık üçte birinde de deri belirtilerine, ilerleyici eklem hasarına yol açan “sedef hastalığı romatizması” eşlik ediyor.

Yenileyen kronik bir deri hastalığı

Peki sedef nasıl bir hastalık? Sedef hastalığı cilt üzerinde pembe, kırmızı bir zemin üzerinde yerleşik olan beyaz, irice, parlak ve kuru kepekler olarak ortaya çıkar. Bu belirtiler 1-2 mm'den 30-40 cm'ye kadar değişen büyüklükte çok deşğişik şekillerde bir veya birden fazla sayıda olabilir. Yenileyen kronik bir deri hastalığı.

Bağışıklık sistemi üzerinde etkili olan hastalığın genetik temelleri de var. Derinin üst tabasındaki hücrelerin çoğalmasında ve bunların olgunlaşmasında bir bozukluk oluyor. Normalde 28 gün süren derinin üst tabakasında hücre yenilenmesi varken, çeşitli nedenlerle bu süreç hızlanıyor ve bu kabuklar atılamadan birikiyor.

Hasta kendini sosyol hayattan dışlanmış hissediyor

Görülme sıklığı bütün dünyada binde 5 yüzde 2, ülkemizde ortalama 350 bin kişi sedef hastalığndan muzdarip. Hem görüntü açısından hastayı sıkıntıya sokuyor. İşgücü kaybı oluşturuyor. Derinin daha çok zedelendiği diz girsek gibi alanlara yerleşiyor.

Hasta kendini sosyal hayattan dışlanmış hissediyor. Bulaşıcı bir hastalık değil. Ancak görüntüsü nedeniyle insanları uzaklaştırıyor. Ayrıca hekim dışı kişilerin yanlış yöntemleriyle yan etkili olabilecek, ekonomik kayıplar sağlatabilecek hasarlar oluşturabiliyor.

Tedavisi

Tedavisinde önemli olan hastalığın belirtilerinin, şidddetinin azaltılması ile tekrarlamasını olabildiğince engellemek. Hasta, hastalığının alevlenmesine neden olan tetikleyici etkenlerden sakınması gerekiyor. Tabii hastalığı uyaran faktörlerden biri stres. Hastanın psikolojik yönden destek alması şart.

Tedavi üç grupta toplanıyor:

Yüzeyel seçenekler (Poliklinik seviyesinde yapılan tedaviler, reçeteler.)
Fototerapi (ultraviyole ışık tedavisi)
Son derece özen vi dikkat isteyen tedavi: Tedaviye dirençli hastalarda kullandığımız daha ciddi, dikkat edilmesi gereken, yan etkileri açısından düzenli kontrol edilmesi gereken ve mutlaka deneyimli hekimler tarafından uygulanması gereken tedaviler.

Tedavide hastalığı alevelendirecek infeksiyon odakları varsa bunları ortadan kaldırmak, travmalardan kişiyi olabildiğince uzak tutmak gerekiyor. Derinin kuru kalmasını sağlamak da önemli.

Kesin bir tedavisi yok

Sedefin bilinen kesin bir tedavisi yok. Bu hastalıkta ortaya çıkabilecek şikayetleri azaltacak çok fazla sayıda seçenek var. Herkeste işi yarayacak tek bir tedavi yok. Hastaya uygun tedavi aranması gerekiyor.

Hastaların sedefle yaşamayı öğrenmeleri gerekiyor. Uzmanlar tıp dışı arayışların zaman para ve sağlık kaybına yol açtığı konusunda uyarıyor. Hastalığın tipine, belirtilerin yerleşim yerine, şiddetine ve hastanın tıbbi geçmişine göre tedavilerin seçilmesi gerekiyor.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri