Her zihin neyi düşünürse onu yaşar. Kimi istediği gibi olamadığı için üzülür, kimisi de onun gibi olmak ister. Hep hayata farklı gözlerle gözlemleriz.
Görmek istediklerimiz değil de hep görmezden geldiklerimiz bizim kaybımız olur. Görmezden geldiklerimiz bize duyulan sevgidir. Çünkü hep yanımızda bizimle kalacak sanırız.
Sevgi karşılıksız yapılan bir eylemdir. Karşılıksız yapılmalı lakin seven de sevilen de karşılığını alabilmeli. Sevgi mutlaka karşılık görmeli, yoksa her yanımızı olumsuz çapalar sarmalar. Etrafımız iyi niyetli kötülerle dolar.
İçinde ‘’Ş’’ harfi olan bazı fiiller vardır ki bunlar öznesi tek olan cümleler üretmezler. Tek bir harf yüklemleri kalabalıklaştırabilir. Bu yüklemlerle kurulan cümlelerin gizli özneleri vardır. Konuşmak, gülüşmek, gibi. Özne, yalnız değildir. Bazı eylemleri yaparken karşılık beklenmez ama birileri olmalıdır ki anlam bulsun yaptığın. Seni dinlemeseler de anlamasalar da konuşmak bu eylemlerdendir. Ya birilerine konuşursun ya da birileriyle. Yalnızım dediğinde bile ya kendinle konuşuyorsundur ya da yaradanla. Gülüşmek de güçlü insani eylemlerden biridir. Gülüşünün karşılık bulduğunu anladığında güçlenirsin. Ama öyle bir eylem vardır ki tek başına yapılsa bile en güçlüsüdür. Karşılıksız yapılmalıdır ancak karşılık bulmaması tehlike yaratabilir. Mutlaka karşılık görmesi gerekir bu yüzden. Ama anladığımız türden karşılık değil, doğal olarak içimizden gelen bir eylem olmalı.
Sevmek…
Hani başlangıcı geçmişin derinliklerinde bulunan, pek çok eskiye uzanan, öncesiz zamanlardan beri gelen inanış. İnsanın yasak meyveyi yediği için ceza olsun diye cennetten kovulduğu. Cennet ödül. Cehennem ceza yeri olarak anlatılır. İnsan neden dünyaya gönderilsin, düşündünüz mü hiç? Allah cezalandırmak isteseydi insanı, doğrudan cehenneme göndermez miydi? Gönderirdi elbet. Ama onun yerine dünyayı yarattı ve insanoğluna bir şans daha verdi. Çünkü sevgiden, insan sevgiyle yaratıldığı için dünya var olduğundan beri tekrar cennete ulaşma çabasında. İşte bu yüzden sevmek ilahi bir eylem olsa gerek.
Çünkü sevmek ile başladı her şey…
Sevgisizlik iyi bir şey değil, bunu görüyoruz. Ne yazık ki tehlikedeyiz artık. Her gün ölüyoruz yavaş yavaş tükeniyoruz.
Sevgi böyle bir şey değil oysa. ‘’Sevgi, insanın istediğinde vereceği, sonrada vazgeçtim deyip geri alabileceği türden bir şey değildi’ Bazı eylemler vardır; aynı şekilde karşılık görürsün Gülmek, bağırmak, esnemek gibi. Bazı eylemler ise aynı karşılığı göremeye bilir, güvenmek gibi lakin sevmek farklıdır. Tasarlayarak birini sevemezsin, planlayarak yapabileceğin bir şey değildir. Düşünmeden yaparsın, Seversin sadece. Beni neden sevdin diyemezsin. Herkes de bunu yapmalı. Sırf sen seviyorsun diye birileri gelip seni sevmiyor. Çünkü sende birileri seni sevsin diye sevmiyorsun onları. Sevdiğin için sevmiyor, sevdiği için seviyor seni yüreği olan. Akıl işi değil sevmek, yürek işidir ve yürek düşünmez. Hisseder. His de Yaradan’ın sesidir bir nevi. Sevmek insani değil ilahi bir şey olabilir, sırf bu yüzden. Herkes bu yüzden sevmeli belki de….