Kitabın ana konusu her ne kadar Ali Asker olsa da, Aşıklık geleneğinden protest müziğe kadar zengin bir tartışma içerisinden gelerek Ali Asker’in özgün yanları örneklerle ortaya konulmaya çalışılıyor.
Eserde, Aşıklık geleneğinin tarihsel seyri, bu gelenek üzerinden egemen sınıflar ile halklar arasındaki güç mücadelesi ele alınıyor.
İkinci bölümde protest müziğin dünyadaki ve Türkiye’deki tarihsel gelişimine örnekler veriliyor. Sıkça tartışılan özgün müzik-protest müzik meselesine dair fikir yürütülen çalışmada, Cem Karaca’dan Edip Akbayram’a, Ruhi Su’da Sadık Gürbüz’e, Ahmet Kaya’dan Ferhat Tunç’a, Bulutsuzluk Özlemi’nden Grup Yorum’a değin bir dizi değerlendirme bulunuyor.
Son bölümde ise Ali Asker’in protest müzik içerisindeki özgün konumu anlaşılmaya çalışılıyor. Ali Asker’in müziğe Aşık geleneği etkisinde başladığına dikkat çekildikten sonra politik bilinçlenme sonrasında müziğinde yaşanan değişimin üzerinde duruluyor.
Özellikle Dev Genç ve Devrimci Yol yapıları ile girdiği organik ilişki ile birlikte müziğinde politik mücadelenin ön plana çıkması vurgulanıyor.
Ali Asker’in aynı zamanda mücadele arkadaşları ile birlikte politik etkinliklerde rol almasını Gramsci’nin “Organik Aydın” kavramı ile açıklamaya çalışan Selçuk Duran, Ali Asker’i “Ezilenlerin organik aydını” olarak tanımlıyor.