Anayasa Mahkemesi’nin imam nikahı kıymak için önce resmi nikah zorunluluğu kararını oy çokluğu ile iptal etmesine, kadın kuruluşları, “Karar ile aile yapımızın temeline dinamit konulmuştur” diye tepki gösterdiler.
Ellerindeki "Çocuk geline hayır" , "Resmi nikah olmadan imam nikahına hayır" pankartları açılırken, Beşiktaş Demokrasi Meydanı’nda İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği adına açıklama yapan Av. Nazan Moroğlu; “Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı ile aile yapımızın temeline dinamit konulmuştur. Medeni Kanun yok sayılmıştır. Anayasamızın 41'inci maddesi derki, ‘Aile toplumun temelidir’. 174'üncü maddesinde de resmi nikah koruma altına alınmıştır. Bu karar ile Anayasa Mahkemesi her iki maddeyi de ihlal etmiştir. Medeni Kanunu ihlal etmiştir ve ceza kanununda özel korumayı ortadan kaldırmıştır. Resmi nikah olmadığı zaman ne miras hakkı, ne nafaka hakkı ne de aileyi koruyucu medeni kanun hükümlerinden yaralanma hakkı vardır” diye konuştu.
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Nazan Moroğlu; “Bu nedenle Medeni Kanuna her zamankinden çok sahip çıkıyoruz. İKKB olarak altı ay önce bir milyon imza hedefiyle başlattığımız Medeni Kanun’a sahip çıkma kararlılığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Bu kararı hukukun adaletine ve vicdanına aykırı bulduğumuzu kamuoyuna saygı ile duyururuz” dedi.
'HER NİKÂH AKDİ BELGEYE BAĞLANMALI'
AİLE ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Anayasa Mahkemesi'nin dini nikah konusundaki kararıyla ilgili olarak, "Ancak benim görüşüm, her nikah akdinin bir belgeye bağlanması gerektiği şeklinde, hakların korunabilmesi için" dedi.
Bilecik'e gelen Bakan Ayşenur İslam, Bozüyük ilçesinde sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle düzenlenen kahvaltılı toplantıya katıldı. İslam daha sonra 22-18 yaş arası kimsesiz çocukların kaldığı Bozüyük Kız Çocuk Evi'ni ziyaret etti. Bakan İslam ziyaretten sonra basın mensuplarının yönelttiği soruları yanıtladı.
BU KARARIN 18 YAŞ ALTI EVLİLİKLERLE İLİŞKİSİ YOK
Bakan İslam, bir gazetecinin Anayasa Mahkemesi'nin, Türk Ceza Kanunu'nun 230'uncu maddesinin evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma ve yapma suçlarını düzenleyen 5 ve 6 numaralı fıkralarının iptali ile ilgili kararını nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine şöyle konuştu:
"Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesi şöyle açıklandı: 'Dini nikah kıymaksızın birlikte yaşamak suç değil, ama dini nikah kıyarak birlikte yaşamak suç. Bu bir çelişki. Bu çelişkiyi ortadan kaldırmak gerekir.' Bu anlayışla karşılanabilir. Ancak benim görüşüm, her nikah akdinin bir belgeye bağlanması gerektiği şeklinde, hakların korunabilmesi için. Bunu bir tarafa koyalım. Diğer taraftan 18 yaş altı evlilikler Türkiye Cumhuriyeti'nde yasak. Bu kararın 18 yaş altı evliliklerle bir ilişkisi yoktur. Yani Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı Türk Ceza Kanunu'nu iptal etmez, Türk Medeni Kanunu'nu iptal etmez. Halen 18 yaş altı evlilikler suçtur. Bu karara ilişkin bir kafa karışıklığı oluşmaması gerekir. Bu karar sadece 18 yaşından sonraki nikah kıyma yetkisine haiz bireylerin dini nikahlı ya da dini nikahsız bir arada yaşayabileceklerine dair bir karar. "