Türkiye’deki havalimanlarının güvenliğinden sorumlu olan Milli Sivil Havacılık Güvenliği Kurulu, iki yeni uygulama başlatılmasına karar verdi.
Buna göre, 1 Temmuz’dan itibaren havalimanı binalarına ilk girişteki arama uygulaması kaldırılacak. Ayrıca, 1 Eylül’den itibaren yurtdışına açık 11 havalimanında, “vücut tarayıcı” cihaz kullanılmaya başlanacak. Milliyet’in aldığı bilgiye göre, Milli Sivil Havacılık Güvenliği Kurulu, Suriye’deki çatışma bölgelerine gidenleri kontrol altına alıp havalimanlarının güvenliğinin sağlanması amacıyla hazırlanan bu projeleri Ankara’da önceki gün yapılan son toplantısında değerlendirip karara bağladı.
2. güvenlik sıkılaşacak
Yeni kararlara göre, ilk olarak 1 Temmuz’da İzmir’deki Adnan Menderes Havalimanı’nında başlatılacak uygulamada havalimanı binasına girişte yapılan güvenlik uygulaması yolcuların konforunu sağlamak ve yolcu akışını hızlandırmak amacıyla sona erdirilecek. Buna karşın, havalimanı binasında yolcuların kullandığı 2’nci güvenlik alanındaki güvenlik önlemleri güçlendirilecek. Bu kapsamda, ikinci güvenlik noktası içinde, “arındırılmış alanlar” bulunacak.
Kurul, diğer önemli kararının ise 1 Eylül’den itibaren uygulanmasını kararlaştırdı. Bu karar gereğince, yurtdışına açık 11 havalimanında, “vücut tarayıcı” cihaz kullanımına başlanacak. Böylelikle havayoluyla Türkiye’ye gelen ya da Türkiye’den yurtdışına çıkan tüm yolcuların vücudunun tamamı üzerinde kontrol yapılabilecek. Vücut tarayıcı uygulaması, İstanbul’daki Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanları ile İzmir, Ankara, Antalya, İzmir, Bodrum, Dalaman, Adana, Trabzon ile Şanlıurfa’daki GAP ve Kütahya’daki havalimanında yaygınlaşacak.
Yurt dışında kanser tartışması çıkmıştı
ABD ve İngiltere’deki havalimanlarında 2010 yılında kullanılmaya başlanan yeni model X-ray cihazları kanser tartışmasına yol açmıştı. O dönemde bir açıklama yapan ABD’li nükleer fizikçi Doktor Arjun Makhijani, “Havaalanlarına yerleştirilen yeni tip güvenlik cihazlarından geçerken aldığınız radyasyon vücudunuzda kalıyor. Önceki cihazlar, radyasyonu sadece bedenin içinden geçiriyordu. Bu cihazdaysa ışınlar bedenin içinden geçip kaybolmuyor. Bedene çarpıp içerde kalıyor” demişti. Ancak bu risk kesin olarak kanıtlanmadı.