Alevi Kültür Dernekleri Silivri Şube Başkanı Coşkun Aksoy, Maraş Katliamının 36. yılında yazılı bir basın açıklaması yaparak devleri suçluları gizli tutmakla suçladı. ‘Yıllardır gizli tutulan katliamcıların önce izole edilmesi, sonra bu izolasyon yardımı ile “suçsuz ilan edilmesi kanımıza dokunuyor’ diyen Aksoy basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Derin devlet Gazi'de, Sivas’ta, Çorum’da Maraş’taydı
“Sivas’ta 33 Canımızın yakıldığı katliam için “Biz Sivas’taki şeriatçı örgütlenmenin gücünü ve herhangi bir kalkışmada ne kadar sürede kontrol altına alınabileceğini görmek istedik. Ama ipin ucu kaçtı, saldırganlara hakim olamadık.” diyen “Derin Devlet” anlayışı tarih boyunca gerici, şeriatçı, faşist güçlerle kol kola idi. Baba İshak ve Yarenleri’nden, Yol Ulumuz Pir Sultan Abdal’a, Deniz Gezmiş’e, 12 yaşında semah dönmek için gittiği Sivas’ta yakılan Koray Kaya’dan, 12 Yaşında 13 kurşunla Doğu’da öldürülen Uğur Kaymaz’a kadar yaşanan tüm cinayet ve katliamların sorumlusu aynı organize güçlerdir
Katliamın sorumluları yargılanmalıdır!
Bu nedenle Maraş’da insanlık dışı kıyımın vicdanlarımızda yarattığı utancı hep birlikte temizlemek gerektiğine inanıyoruz. Madımak’ın toplumsal belleğimizde açtığı yarayı da demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine, eşitliğe, çok kültürlülüğe inanan kesimlerle sarabileceğimizi biliyoruz. Katliamlarla yüzleşmenin ve gerçek faillerin bulunmasının gerekliliğine inanıyor, Maraş’ın unutulması halinde farklı kimlik ve inançtaki her insanın can ve mal güvenliğine yönelik tehditlerin artarak devam edeceğini görüyoruz’
Derin çekmecelerde gizli arşivler var
Aksoy, günümüz çağının insan hakları ve özgürlüklere önem vermesi gerektiğini de vurgulayarak devletin çekmecilerinde gizli arşivler olduğunu ifade etti ve şunları söyledi:“21. Yüzyıl insan hakları, özgürlükler ve bilim çağı olmalıdır. İnsan hakları, özgürlük ve bilim gibi kutsal değerlere ve katliamlarda yitirdiğimiz canlarımıza, yaşam ve varlık gerekçemiz olan kültürümüze saygının bir gereği olarak diyoruz ki; devletin derin çekmecelerinde gizli arşivler açılmalı, katliamların yaşayan tanıkları dinlenmelidir. Arşivlerin, yaşayan tanıkların, kitap, belge ve o dönemdeki mahkeme tutanaklarının ışığında katliamda suçu, hatası ve ihmali bulunan birey ve kurum her kim varsa evrensel hukuk verileri çerçevesinde yargılanmalı, gerekli cezalar verilmelidir.”