Çatalca İzzettin Mahallesinde Alvimedica Şirketinin Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurmak için talepte bulunduğu 400 dönüm mera arazisi ile başlayan “ Meralar peşkeş mi çekilmek isteniyor” tartışması, son çıkan torba yasa ile vatandaşın aleyhine işlemeye başlamıştı. Çıkan torba yasada mevcut 400 dönüm mera arazisinin sanayi alanına dönmesi an meselesi olarak yorumlanırken, Anayasa Mahkemesinden gelen haber ile Çatalcalılar rahat bir nefes aldılar.
Mera arazilerinin istenildiği gibi vatandaşa sorulmadan, çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşan halkın fikri alınmadan metazori ile istenildiği gibi tahsis edileceği belirtilen ve3 Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen o madde de “EK MADDE 4- Mera, yaylak ve kışlakların geleneksel kullanım amacıyla geçici yerleşme yeri olarak uygun görülen kısımları valilikçe bu amaçla kurulacak bir komisyon tarafından tespit edilir. Bu yerlerin ot bedeli alınmaksızın tahsis amacı değiştirilerek tapuda Hazine adına tescilleri yapılır. Bu taşınmazlar, bu madde kapsamında kullanılmak ve değerlendirilmek üzere, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalanlar ilgili belediyelerine, diğer alanlarda kalanlar ise il özel idarelerine veya özel kanunlarla belirlenen ilgili idarelere tahsis edilir. Özel kanunlar kapsamı dışında kalan alanlarda belediyesince veya il özel idaresince geçici yerleşme alanının vaziyet planı ve yapılaşma şartları hazırlanır ve onaylanır. Bu taşınmazlardan kamu hizmetleri için gerekli olanların dışındakiler, il özel idaresince veya belediyesince ve özel kanunlarla belirlenmiş alanlarda ilgili idarece kadastro verileri işlenmiş hâlihazır haritalar üzerine yapılmış vaziyet planına veya onaylı imar planına uygun olarak talep sahiplerine bedeli karşılığında yirmi dokuz yıla kadar tahsis edilebilir. Bu yerlerde umumi ve kamusal yapılar hariç, inşa edilecek yapıların kat adedi bodrum hariç olmak üzere ikiyi, yapı inşaat alanı 200 metrekareyi geçemez. Bu yapıların yöresel mimariye uygun ve yöresel malzeme kullanılmak suretiyle yapılması zorunludur. Bu fıkranın uygulanmasına, bu fıkra kapsamında tahsis edilecek mera, yaylak ve kışlakların il genelindeki toplam mera, yaylak ve kışlakların binde beşini geçmemek üzere oranının belirlenmesine, bu yerlerin kiralanmak suretiyle tahsisine, tahsis sürelerine, yıllık kira bedeli taşınmazın emlak vergisine esas metrekare birim bedeli toplamının yüzde birinden az olmamak üzere tahsis bedellerinin belirlenmesine, tahsil edilen bedellerinin yarısı Hazine payı olarak genel bütçeye gelir kaydedilmek, diğer yarısı ise ilgili belediyeye veya il özel idaresine ait olmak üzere gelirlerin kullanım şekline, tahsis süresinin sona ermesine, komisyonun oluşumuna ve diğer konulara ilişkin esas ve usuller, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının uygun görüşleri alınarak Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
Mera, yaylak ve kışlakların 2634 sayılı Kanun uyarınca ilan edilen turizm merkezleri ile kültür ve turizm gelişim bölgeleri kapsamında kalan kısımları, ot bedeli alınmaksızın tahsis amacı değiştirilerek tapuda Hazine adına tescil edilir ve bu yerler, 2634 sayılı Kanun çerçevesinde kullanılmak ve değerlendirilmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsis edilir.” Denilmekte idi.
Anayasa Mahkemesinin EK Madde 4’ü iptal etmesinin ardından mera arazilerinin yine mera arazisi olarak kullanılması, hayvancılığın geliştirilmesinde büyük bir pay sahibi olacağını söyleyen vatandaşlar “ Çatalca, Silivri ve Arnavutköy hemen yanı başımızda bulunan İstanbul gibi bir metropolün et, süt ve bunların ürünlerinin üretim yerleri. Meralar gittikten sonra siz organik yada doğal ne yiyebilirsiniz ki? Anayasa Mahkemesinin aldığı karar bizleri mutlu etmiştir” diyerek meraların hayvancılık için önem arz ettiğini de dile getirdiler.
Torba yasadan çıkan meraların akıbeti ile ilgili haberimizi 16 Eylül 2014 tarihli gazetemizden “ Hükümetin Meramı Belli Oldu” başlığı ile duyurmuştuk. Halkın tepkisinin de dile getirildiği haberimiz meralar ile ilgili ek maddenin duyulmasına sebep olmuştu.
Haber Bahadır Sügür - GAZETE İSTANBUL