NE OLMUŞTU?
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Müjdat Gezen ve Metin Akpınar hakkında konuk olduğu Halk TV'deki bir programda yaptığı açıklamaları üzerine soruşturma başlatmıştı.
Soruşturma kapsamında polis eşliğinde Anadolu Adalet Sarayı'na gelen Müjdat Gezen "Cumhurbaşkanı'na hakaret", Metin Akpınar ise "halkı hükümete karşı silahlı isyana tahrik" ve "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçlarından sevk edildiği Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliği'nce adli kontrol tedbirleri kapsamında serbest bırakılmıştı.
Daha önce de Müjdat Gezen hakkında verilen adli kontrol kararı kaldırılmıştı.
GEZEN VE AKPINAR NE DEMİŞTİ?
Halk TV'de Uğur Dündar'ın sunduğu Halk Arenası programına konuk olan Müjdat Gezen, ''Bu gece Kadıköy'deyiz. İstanbul'un kaymak tabakası şu anda burada. Ben sana bir şey söyleyeyim Uğur bak burada valla Türkiye'de kıyamet kopsa bunların kılı kıpırdamaz. Görüyorsun hali yani. Birçoğunun da bunların sarayları da vardır bak onu da söyleyeyim. Çünkü AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan çıktı bir yığın Beşiktaş filan da saydı da Kadıköy'de oturanlar için sen Kadıköy'de oturuyorsun değil mi? Ben de öyle. Seni beni bizi dedi ki 'Türkiye'de kıyamet kopsa bunların kılı kıpırdamaz.' Herkesi azarlıyor, herkese parmak sallıyor, herkese haddini bil diyor. Bak Recep Tayyip Erdoğan sen benim, bizim vatanseverliğimizi sınayamazsın haddini bil'' şeklinde konuşmuştu.
Aynı programa katılan Metin Akpınar ise "Eğer patolojisi yoksa özgür iradesiyle bireylerin geleceklerini tayin edebildikleri bir rejim demokrasidir. Bizim bu kargaşadan kurtulmamızın tek çaresi de demokrasi diye düşünüyorum. Oraya ulaşabilirsek ne ala kavga dövüş olmaz biz bu işin içinden çıkarız, ulaşamazsak her faşizmin olduğu gibi karşılaştığı gibi belki liderini ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki adı geçen başka liderlerin yaşadığı gibi kötü sonları yaşayabilir ama bize yazık olur. Kim Rusya'ya döndüyse, iktidardan gitti. Adnan Menderes de randevu almıştı ihtilal oldu. Süleyman Demirel aynı şekilde kuzeye döndüğü zaman ihtilal oldu. Bakalım darısı kimin başına" ifadelerini kulanmıştı.