Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve ABD Enerji Bakanı Ernest Moniz arasında rüzgar enerjisinin geliştirilmesine ilişkin mutabakat zaptı imzalandı. Bakan Yıldız, “Rusya’dan gelen gaz 42 milyon metreküpten 27 milyon metreküpe düştü. Bu iyi bir şey değil” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Grand Tarabya Oteli’nde katıldığı ‘Atlantik Konseyi 2014 Enerji ve Ekonomi Zirvesi’nde ABD Enerji Bakanı Ernest Moniz ile rüzgar enerjisinin geliştirilmesine ilişkin mutabakat zaptı imzaladı.
Mutabakat zaptının imzalanmasının ardından bir açıklama yapan Bakan Taner Yıldız, ABD şirketlerinin yurtta faaliyet gösterebileceğini belirterek, “3 bin megavat gücünde rüzgar enerji santral kurulmasına, karşılığında ülkemizde ekipmana üretilmesine dair bir anlaşma olacak. Bu anlaşmayla beraber ABD şirketlerinin ülkemizde faaliyet göstermesini, yerli şirketlerle işbirliği yapmasını hedefliyoruz.
İktidarımızdan önce 19 megavatlık rüzgar enerji gücü 3 bin 500, 3 bin 600 megavata çıktı. Rüzgar tribünlerinin de Türkiye’de üretimini sağlayacak ve en az 500 milyon dolarlık bir yatırımı gerçekleştirecek bir kurguyu hedefliyoruz. Önemli olan bu kurguyu yerli ekipmanlarla yapmak” dedi.
Mutabakat zaptının imzalanmasının ardından bir açıklama yapan Bakan Taner Yıldız, ABD şirketlerinin yurtta faaliyet gösterebileceğini belirterek, “3 bin megavat gücünde rüzgar enerji santral kurulmasına, karşılığında ülkemizde ekipmana üretilmesine dair bir anlaşma olacak. Bu anlaşmayla beraber ABD şirketlerinin ülkemizde faaliyet göstermesini, yerli şirketlerle işbirliği yapmasını hedefliyoruz.
İktidarımızdan önce 19 megavatlık rüzgar enerji gücü 3 bin 500, 3 bin 600 megavata çıktı. Rüzgar tribünlerinin de Türkiye’de üretimini sağlayacak ve en az 500 milyon dolarlık bir yatırımı gerçekleştirecek bir kurguyu hedefliyoruz. Önemli olan bu kurguyu yerli ekipmanlarla yapmak” dedi.
Törende konuşan ABD Enerji Bakanı Ernest Moniz ise atılan imza ile ilgili, “Her iki ülke arasında ekonomik kalkınma, temiz enerji açısından hedefleri ulaşmamız açısından kararlılığımız var. Enerjinin güvenliği ile ilgili de bu kararlılık var. ABD’de rüzgar enerjisine çok büyük önem veriyoruz. Maliyetlerin düşmesine de katkıda bulunuyor” diye konuştu.
İmzaların atılmasının ardından basın mensuplarının Irak petrolü ile ilgili sorduğu bir soru üzerine Moniz, “Şimdi hepimiz biliyoruz ki Irak çok büyük enerji kaynaklarına sahip. Elbette kaynakların geliştirmesini ırak yasaları içinde önemlidir. Bağdat’ın mutabakata varması önemli. Türkiye’nin çok büyük rolü var” şeklinde konuştu.
Enerji Bakanı Taner Yıldız ise Irak Anayasası’nın bağlayıcı olduğunu belirterek, “Başından beri Irak’ta Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı’yla beraber oturtmaya çalıştığımız sistem çalışır duruma geldi. Bugün 33’üncü kargo yüklendi. 25 milyon varilden fazla bir ham petrol demektir. Bunlar Irak’ın petrolü satılarak yapılan Irak’ın normalleşmesi için yapılan şeylerdir. Bütün katkı komşu Irak’a yapılacak katkı olarak tarihe geçecektir. Erbil ile Bağdat’ın Bu sistem üzerinde mutabakat sağlanması mart ayında beri akmayan merkezi Irak petrolünün Ceyhan’dan akacak olması sürdürebilen bir yapıya ulaştığını gösteriyor. Bunun devam etmesinin birçok açıdan katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Kendi içinde paylaşımı Irak anayasasına göre yapılmaktadır.
Kerkük’teki petrol sahalarının yine Irak’ın tamamına katkı sağlayacağı önümüzdeki dönemde gündemimize olacaktır. Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı’ndan daha farklı bir boru hattıyla bu petrolleri götürmemiz şu an söz konusu değil. 1,5 milyon varillik bir kapasite var. Bu kapasite henüz dolmuş değil. En az bir milyon variller civarında günlük çalışması gereken bir boru hattıdır. Kendi aralarındaki hukuka da riayet ederek Bağdat’la Erbil’in kendi kamu bütçesinden mahsuplaşmaya esas olacak şekilde sistemimizi kurmuştuk devam ediyor. Kendi öngörülerimizin çıkması bizi sevindiriyor. Bundan daha önemli olan Irak petrolünün dünya piyasalarına fiyatların çok konuşulduğu şu anda daha fazla çıkmasıdır” şeklinde cevap verdi.
Kerkük’teki petrol sahalarının yine Irak’ın tamamına katkı sağlayacağı önümüzdeki dönemde gündemimize olacaktır. Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı’ndan daha farklı bir boru hattıyla bu petrolleri götürmemiz şu an söz konusu değil. 1,5 milyon varillik bir kapasite var. Bu kapasite henüz dolmuş değil. En az bir milyon variller civarında günlük çalışması gereken bir boru hattıdır. Kendi aralarındaki hukuka da riayet ederek Bağdat’la Erbil’in kendi kamu bütçesinden mahsuplaşmaya esas olacak şekilde sistemimizi kurmuştuk devam ediyor. Kendi öngörülerimizin çıkması bizi sevindiriyor. Bundan daha önemli olan Irak petrolünün dünya piyasalarına fiyatların çok konuşulduğu şu anda daha fazla çıkmasıdır” şeklinde cevap verdi.
ABD Enerji Bakanı’na Moniz, nükleer enerji ile ilgili sorulan bir soruya “ilk önce bizler nükleere hakikaten bağlılığımız sürdürüyoruz. İlk defa olarak çok uzun zamandan gelecek nükleer tesislerin yapımını gerçekleştiriyoruz. 4 tane yapılmakta. Gelecek kuşakta bile sanayide küçük modüler reaktörleri düşünüyoruz. Türkiye’yle bu konuda çalışmak ilginç olacak. Nükleer enerji karbonsuzdur. Daha fazla işbirliği Türkiye’yle yapılabilir” dedi.
“ABD’NİN NÜKLEER ENERJİSİ TAKDİRE ŞAYANDIR”
Bakan Yıldız ise “ABD’nin gerek nükleer enerji gerek yenilenebilir enerji kaynakları gerekse kömür üzerindeki politikaları takdire şayandır. Türkiye’nin nükleerle alakalı yeni başlayan anlamlı serüveninde somut reaileze edilmiş ve Türkiye’nin enerji kaynaklarıyla alakalı çeşitlendirmeye katkı sağlayacağını göreceğiz. Türkiye’nin kararlılığı son derece önemlidir” diye konuştu.
“RUSYA’NIN GAZI AZALTMASI İYİ BİR ŞEY DEĞİL”
Bir gazetecinin Rusya’nın Türkiye’ye verdiği doğalgazı azalttığı iddialarıyla ilgili sorusuna Enerji Bakanı Yıldız, “Önümüzdeki hafta Moskova’da görüşmelerde bu sorun gündemimize gelecek. 42 milyon metreküp günlük olan miktarın, 27, 28 milyon metreküplere düştüğünü söylemeliyiz. İyi bir şey değil. Tüketimimiz var. Taleplerimiz artıyor. Sürdürülebilir olan bu değildir.
Gerçek kontrat değerlerine mutlaka çıkılması lazımdır. AB ülkelerinin Ukrayna kriziyle alakalı geldiği noktadan dolaylı yoldan etkilenen ülkenin Türkiye olmasını istemiyoruz. O problemin bir parçası olmak istemeyiz. Türkiye aldığı doğalgazın fiyatlarını zamanında ödeyen bir ülkedir. Bununda mutlaka bu ayın sonuna kadar çözüme kavuşmuş bir kararlılıkla sergilenmesi lazım. Önümüzdeki hafta yapacağımız toplantıda amacımız bu olacak” şeklinde konuştu.
Gerçek kontrat değerlerine mutlaka çıkılması lazımdır. AB ülkelerinin Ukrayna kriziyle alakalı geldiği noktadan dolaylı yoldan etkilenen ülkenin Türkiye olmasını istemiyoruz. O problemin bir parçası olmak istemeyiz. Türkiye aldığı doğalgazın fiyatlarını zamanında ödeyen bir ülkedir. Bununda mutlaka bu ayın sonuna kadar çözüme kavuşmuş bir kararlılıkla sergilenmesi lazım. Önümüzdeki hafta yapacağımız toplantıda amacımız bu olacak” şeklinde konuştu.
“DOĞU AKDENİZ’DE GAZ POTANSİYELİ VAR”
Kıbrıs’ta doğalgaz arama ile ilgili bir soruya Bakan Taner Yıldız, “Doğu Akdeniz’de bir gaz potansiyeli var. Kıbrıs halkının tamamına ait olduğu bir gelirden bahsediyoruz. Biz nasıl Irak’ta kuzey, güney demeden Irak halkının tamamına ait bir gelirden bahsediyorsak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs yerel yönetimi için benzer şeyleri söylemeliyiz. Bu bizim doğrularımızla alakalı. Projeler bir cazibe kuralıyla işler. Zamanın ilaç olduğunu, doğru proje lehine bu zamanın kullanılacağına inanıyorum” dedi.
Enerji Bakanı Yıldız, Japonya’yla yapılacak nükleer enerji anlaşmasına da değinerek, “Japonya ile ev sahipliği anlaşmamız ile ilgili bütün detaylar mutabakatlar sağlandı. Genel kurulun gündemine alıyoruz. Bu ay sonu ya da aralığın ilk ayında tamamlanacaktır. Herhangi bir problem bulunmamaktadır” ifadesini kullandı.
ABD Bakan Moniz, Kıbrıs’taki doğalgaz sorunu ile ilgili, “Kıbrıs’taki sorunun çözümünü heyecanla bekliyoruz. Gelirlerin eşit olarak adada paylaştırılmasından yanayız. Rusya’ya yaptırım rejimi şu anda kısa dönemde Rusya’dan gelecek tedarikleri etkilemeyecektir. Yeni kaynaklara yatırım yapılabilmesi fırsatını sağlıyor. Bu konudaki kararımız özellikle Ukrayna’ya olan müdahaleye engellemesini sağlamak. Bu olduğu takdirde normal ticarete dönmeyi gerçekleştirebiliriz” şeklinde konuştu.