Silivri Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen “Yolsuzluk ve Yolsuzluğa karşı mücadele” yürüyüşüne CHP, HDP, ÖDP, DSP, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Silivri Şubesi, Eğitim-Sen ve KESK destek verdi. Silivri Lisesi önünden başlayan eylem yürüyüşü Atatürk Anıtı önünde son buldu. Yürüyüşte eylemciler ellerinde “Alo Bilal, paralar nerde, Çal çal nereye kadar deniz bitti buraya kadar, Son çare barış istiyoruz, Parasını neyse verelim, gidin” yazılı pankartlar
Yürüyüşe katılmayan halk, eyleme alkışlarla destek verdi
100 kişiden oluşan gurup hep bir ağızdan “Katil var,Hırsız var, Direne direne kazanacağız” sloganları attı. Yürüyüşe katılmayan vatandaşlar ise evlerinin balkonlarından alkış tutarak destek verdi. Atatürk anıtında ortaklaşa düzenlenen basın açıklamasında, Türkiye’nin AK Parti tarafından yangın yerine çevrildiği ileri sürüldü.
Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “AKP uzunca bir süredir yaşadığı toplumsal meşruiyet sorununu toplumu sürekli gererek, halkın arasına düşmanlık tohumları ekerek aşmaya çalışmak gibi büyük bir yanılgıya düşmüş durumdadır. Sokaklar demokrasi isteyenlere yönelik gaz, tazyikli su ve plastik mermi kullanılarak her türlü şiddetin uygulandığı yerlere çevrilmektedir. Kürsüler halkın arasına düşmanlık tohumları ekilmesi ve halka yönelik saldırganlık talimatlarının verilmesi için kullanılırken Halkların Demokratik Partisi binalarına, seçim bürolarına yönelik saldırılar ve linç girişimleri tetiklenmektedir.”
“Provokasyonu AKP ve Başbakan yapıyor”
Gezi direnişi sürecinde eşitlik, özgürlük, barış ve adalet taleplerini hep birlikte sahiplenen halkın mücadelesinden rahatsız olan AKP'nin uyguladığı faşizan politikalar sonucunda kaybettiğimiz canları Berkin'in şahsında bir kez daha anıyoruz. Siyasal iktidarın ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı söylem ve pratiği ile bizzat yarattığı provokatif ortamda hayatını kaybeden Burak Can Karamanoğlu'nun başta ailesi olmak üzere tüm yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyoruz. AKP'nin bizzat Başbakan tarafından yapılan tüm provokasyonlarına rağmen halkın bir arada kardeşçe yaşamasına yönelik yıllardır sürdürdüğümüz yaklaşımımızı devam ettireceğimizin bilinmesini, yüreği eşitlikten-özgürlükten ve adaletten yana atan herkesin bu yaklaşımla hareket etmesinin gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyoruz."
“Halkın güveni sıfırlanmıştır”
"17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ayakkabı kutularından saçılan milyon dolarlar, tarafların internete karşılıklı servis ettikleri rüşvet pazarlıkları, yolsuzluk ve rüşvet çarkının tam ortasında yer alanların tahliye edilmesi gibi gelişmeler sadece birikimlerimizi çalanları değil, geleceğimize ipotek koymak isteyenleri de gözler önüne sermiştir. İşçiye, asgari ücretliye, kamu emekçisine gelince "ekonomik dengeleri, istikrarı bozamayız" diyerek maaşlarına-ücretlerine yıllık %3-%4 sefalet zammı dayatanların vergilerimizi, birikimlerimizi kimlere peşkeş çektiği bu süreçte yaşanan gelişmelerle bir kez daha ifşa olmuştur. Halkın Böylesi bir ortamda yasamaya, yürütmeye, adalete, milli eğitime, sağlığa güveni sıfırlanmıştır.
“Zulüm ve yolsuzluk düzenine boyun eğmeyeceğiz”
Rüşvete, yağmaya, yolsuzluğa karşı çıkmadan, insanca, hakça bir düzen için mücadele etmeden, mevcut sömürü düzeninin ve her yerden akan pisliklerin kaynağını kurutmak mümkün değildir. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili olarak bütün gerçekler açığa çıkarılmalı, halkın parasını çalanlardan ve arkasındaki güçlerden hesap sorulmalıdır. Her zaman kamu emekçilerine karşı sorumluluğunun gereğini yerine getiren KESK tüm baskılara rağmen mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. Çünkü biz lafa değil, icraata bakarız. Kamu emekçilerini, emeklilerini AKP-yandaş konfederasyon mutabakatıyla sefalete itenlerin icraatları ortadadır. "Onlar çalarken bizim yoksullaşmamız, onların çocukları çalarken bizim çocuklarımızın ölmesi" üzerine kurulu bu düzene karşı emek ve demokrasi mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz. Zulüm ve yolsuzluk düzenine boyun eğmeyeceğiz."
Haber/ Fatma Sarıbıyık