Herkes işini yapmalı.
İşini hakkıyla hukukuyla yapmalı.
Hiçbir kimsenin işini yapmadan söz söyleme hakkı olmamalı.
Siyaset adamları sorumlu oldukları yerlerde halkın, esnafın, yurttaşın hakkını aramalı sorunlarını çözmeli.
Gazeteciler de işini yapamayanları, aksatanları, yanlış yapanları yazmalı çizmeli kamuoyuna ilan etmeli.
Tabi işini doğru yapanları da yazmalı ve söylemeli.
Hal böyle olunca işini doğru yapanlarla yanlış yapanlar da bir şekilde ayrışıyor.
İsteseniz de istemeseniz de bir şekilde ayrışıyor.
Belinde bir problem yaşayanlar hemen çevresinde en iyi beyin cerrah arayarak kendisini emin ellere bırakmak istiyor.
Tesisatı bozulanlar keza öyle.
Çocuğunun iyi bir eğitim almasını isteyenler öyle.
Ve; yemesini, giymesini, içmesini bilenler de öyle.
Hep en iyi yeri, en güvenilir işinin erbabını arar dururuz.
Arada bir yanıldıklarımız da olur ama olsun.
İstisnalar kaideyi bozmaya yetmezler.
Basın sektörü…
Basın camiası da öyledir.
Gazetecinin yereli geneli yoktur.
Siz işinizi doğru yaptığınız sürece hazırladığınız haberler, yazılar, makaleler, bırakın yerel basını en iyi ulusal basın organında da yayınlanır, uluslar arası basın organında da.
İşte bu anlamda HABERDAR 12. Kuruluş Gecesinde önemli bir mesaj verdi.
Buralara kolay gelmedim dedi.
Önemli bir noktayı işaret etti.
Ben buradayım dedi, biz buyuz dedi ve bizi okuyanlar bunlar dedi.
Kimler yoktu ki gecede?
Bölgemizde; siyaset yapanların, spor adamlarının, işadamlarının, sanat camiasının kalbi o akşam HABERDAR için çarptı.
Haliyle Artemis Marin Prencess Hotel’in 500 kişilik Marmara salonu tıka basa doldu.
Hoş biz bazı isimleri unutmuş da olduk, bazı davetsiz misafirlerimiz de oldu.
Ama olsun.
Güzel bir ortamdı.
Güzel bir geceydi.
Bu saatten sonra HABERDAR’ın bu çıtasını geçenlerin ellerinden öper tebrik etmesini de biliriz.
Bu güzel gecede beni en mutlu eden olay, bölgemizin 8 ilçesinden de, her siyasi görüşten, her kesimden, seçkin davetli vardı ve hiçbir kimse diğerlerine tepki vermeden kardeş kardeş oturarak yemeklerini yiyip, HABERDAR’ı tebrik ederek mutlu bir şekilde ortamdan ayrıldılar.
Sarıgül – Topbaş..!
Durum böyleyken gecede; Şişli Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı açıklanması an meselesi olan Mustafa Sarıgül’ün salona giriş şeklini ve pasta keserken şarkısının çalınmasını eleştirenler de oldu.
Salonda bulunanlar şahittirler. Ben ve ekip arkadaşlarım sahnedeydik. Plaket ve teşekkür belgelerimizi dağıtıyorduk.
O ara kapıda bir gürültü, alkış, kıyamet Sarıgül salona girdi.
Biz programımızı bozmadan ve ben de sahneden inmeden sunumumuzu sürdürdük.
Yaklaşık 15-20 dakika bu sunum sürdükten sonra daha önceden hazırlanan program gereği pastamızı sahneye istedik.
Pasta kesimi için ise Sarıgül başta olmak üzere bütün belediye başkanlarını sahneye ve pasta kesimi için davet ettik.
Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ve Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci’de pasta kesimi için sahneye geldi.
Sarıgül burada 2-3 dakika bir konuşma yaparak tamamen HABERDAR’dan bahsetti. Siyasi konuşma yapmadı. ‘HABERDAR büyük ve güçlü bir gazete. Mehmet kardeşimi ve ekibini kutluyorum. Başarılarının devamını diliyorum’ dedi Sarıgül.
Bu arada otel djeyi daha önceden alışık olduğu için Sarıgül’ün seçim şarkısını çalmaya başlamış.
O yoğunlukta ben geç fark ettim ama şarkı zaten yarıda kesildi.
Duyduğum kadarıyla bu duruma bazı AK PARTİ’liler tepki göstermiş.
Bu tepkiyi gösteren arkadaşlara diyeceğim şudur.
İnanın Kadir Topbaş o salona girseydi yine benzer reaksiyonlar olurdu. Topbaş sahnede konuşsaydı yine benzer şeyler olurdu.
Yapmayın etmeyin elinizi vicdanınıza koyun.
Bu gün Türkiye’nin en çok konuştuğu isim bir yerel gazetenin kuruluş yemeğine geliyor ve siz peşinden neler yakıştırmaya çalışıyorsunuz.
Sizlere sadece şunu soruyorum.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK PARTİ adayı Kadir Topbaş en son hangi yerel gazetenin gecesini onurlandırdı?
Bu sorunun cevabını verdiğinizde veya vermeye çalıştığınızda zaten olayı kavrayacaksınızdır.
Daha güzel günlerimiz olacak…
Yazımızın başlığında dediğim gibi.
Siz yaşayacaksınız bizler yazacağız.
Ancak bizlerin yaşadığını da sizler iyi okumalısınız, doğru anlamalısınız, adil olmalısınız.
Aksi halde işin içerisinden çıkamayacağımız gibi insanları da yanıltarak haksızlık etmiş oluruz.
HABERDAR 12. Yılına yakışır görkemli, güzel, renkli, kolay kolay bir yerel gazetenin başaramayacağı bir kutlama yaptı.
Bu kutlamaya katılan herkes bizlere onur verdi.
Bu güzel kutlamadan sonra eleştiri yapanları da anlamaya çalışıyorum.
Canları sağ olsun. Yarın onlar daha iyi bir kutlama yaparak bizlere örnek olsunlar diyorum.
Güzel günlerde görüşmek üzere…
Meslektaşlarıma teşekkürler…
Bu arada bu güzel gecemizi yayın organlarında yer vererek değerlendiren bütün meslektaşlarıma ve mazeretinden dolayı gecede aramızda olamayan, bu günkü köşe yazısında yine bize yer veren gazeteci büyüğüm Hürriyet Yazarı Yalçın Bayer’e de ayrıca teşekkür ediyorum…