Kılıç, çeşitli programlara katılmak üzere geldiği Samsun'da Ak Parti İl Başkanlığını ziyaret etti.
Burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Kılıç, “Futbolda devam eden şike operasyonunun kulüpleri olumsuz yönde etkileyeceği ve bazı takımların küme düşmesi durumunda Türk futbolunun bundan etkileneceği iddialarına katılıyor musunuz?” yönündeki soru üzerine, şunları söyledi:
“Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülmekte olan bir şike soruşturması var. Bu şike soruşturmasının hedefinde Türkiye'nin herhangi bir takımı, kulübü özel olarak bulunuyor değil. 'Futbolda şike soruşturması' adıyla bu soruşturma yürütülüyor. Özel yetkili cumhuriyet savcılığının yetki alanındaki bu soruşturmaya devam ediliyor. Herkes adalete, yargıya güvenmeyi öğrenecek. Cumhuriyet savcılarına işimize geldiğinde güvenmek, işimize geldiğinde güvenmemek doğru bir yol değildir, çıkar bir yol değildir. Yeri gelir, yargı kararları da eleştirilebilir. Ama her zaman söylediğimiz şudur; kuvvetler ayrılığı sistemi vardır. Yasama, yürütme ve yargı birbirinden bağımsız bir şekilde çalışmak zorundadır.”
Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız yargısının, bağımsız bir şekilde futbolda şike soruşturmasını sürdürdüğüne işaret ederek, şöyle dedi:
“Bu süreçte hükümetimizin, bakanlığımızın ya da herhangi bir devlet biriminin soruşturmayı yürüten savcılık makamına herhangi bir talimatta bulunma, herhangi bir yönlendirme yapma hakkı ve yetkisi söz konusu değildir. Deliller savcılıktadır. Savcılık gerek görmesi halinde yeni delil mekanizmalarına da müracaat edebilecektir. İddianamesini mahkemeye sunacaktır. Bu iddianamenin kabulü halinde yargı, yargılama işlemlerine başlayıp devam edecektir.”
“HIZLI YARGILAMA TALEP EDİYORUZ”
“ Acil değil ama hızlı bir yargılama talep ediyoruz” diyen Kılıç, şöyle devam etti:
“Adil ve hızlı yargılama beklentisi toplumun, spor kamuoyunun, spora ilgi duyan herkesin beklentisidir. Çünkü, bir an önce bu konunun yargıda karara bağlanması herkesin zaruri olduğuna inandığı genel kanaat haline gelmiştir. Olmadık meseleler hakkında akıl yürütmek, yorumda bulunmak doğru olmaz. Ortaya çıkacak kararın ne olacağını bilmiyoruz. Ortaya çıkacak karar ne olursa olsun. Şu an devam eden soruşturma süreci bile zaten futbol dünyamıza gölgesini düşürmüştür. Ama bunun yanında herkesin vicdani kanaati şudur; bir yanlışlık varsa yargı bunun üzerine gitmelidir. Bir olumsuzluk, bir hukuksuzluk varsa yargı, Türkiye Futbol Federasyonu bunun sonuna kadar takipçisi olmalıdır. Bunun gerekleri yerine getiriliyor. Hukuk zemininde yerine getiriliyor. Dolasıyla neticesini beklemeye mecburuz. Ortaya çıkacak netice belli olmadan, ortada bir netice varmış gibi yorumda bulunmak kesinlikle yanlış olur. Çünkü bu futbol takımları aynı zamanda Türk Milli Takımı'nın insan kaynakları havuzudur. O nedenle peşinen mahkum etmek yargılamak, hüküm inşa etmek ve o hükümleri infaz etmek yerine yargıya güvenmek, federasyona güvenmek ve oralardan çıkacak kararlar neticesinde sürecin nasıl gelişeceğini gözlemle daha doğru olacaktır.”
Bir gazetecinin Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması konusundaki sorusu üzerine Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu ifade ederek, bir hukuk devleti içinde olması gerekenler neyse Türkiye'de de olması gerekenlerin bu kurallar olduğunu vurguladı.
“BUGÜNKÜ GÜNDEM YENİ BİR ANAYASA YAPMAKTIR”
“Bugünün gündemi Türkiye açısından Genelkurmay Başkanlığının Mili Savunma Bakanlığına bağlanması şeklinde bir gündem değildir” diyen Kılıç, şöyle konuştu:
“Türkiye'nin bugünkü gündemi yeni bir anayasa yapmaktır. Türkiye'nin ihtiyacı nedir biz buna bakıyoruz. Türkiye'nin ihtiyacı demokratik bir anayasadır. Türkiye'nin ihtiyacı sivil bir anayasadır. Türkiye'nin ihtiyacı vesayet rejimi dönemlerinde, vasiler tarafından tayin edilmiş güdümlü hukukçular eliyle yazılmış anayasayı ivedilikle değiştirmek ve demokratik parlamenter rejimde hiçbir yerden talimat almayan gerçek hukukçular eliyle Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yeni bir anayasanın yazımını gerçekleştirmektir. Türkiye'nin ihtiyacının bu olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla yeni, demokratik sivil bir anayasa ihtiyacını herhangi bir tartışmaya, polemiğe kurban etmeyi asla istemeyiz. Dünyada ne varsa, parlamenter demokratik rejimlerde ne varsa, demokraside örnek model ülkelerde ne varsa, Türkiye Cumhuriyeti'nde de gelecekte bunların hepsi olacaktır. Başta ifade ettiğim hakikat, rejimin özüdür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bu hukuk devletinde, demokrasi, özgürlükler ve sivilleşme adına ne olması gerekiyorsa, dünyadaki örnekler paralelinde onlar olacaktır. Ama bugün için herhangi bir kısır tartışma yada anlamsız bir polemiğin içine girmeyiz.”
Bakanlığıyla ilgili açıklamalarda da bulunan Kılıç, Türkiye'de herkesin spor yapması için tesisler kuracaklarını söyledi.
Bütün spor salonları ve tesislerinin halka açık olacağını vurgulayan Kılıç, Mili Eğitim Bakanlığı'yla yapılacak protokoller kapsamında, bütün öğrencilerin spor tesislerinden yararlanmasının sağlanacağını belirtti.
“SPOR SALONLARI KULLANILMADAN ESKİMEYECEK”
Kılıç, özellikle deniz kenarında yaşayan çocukların mutlaka yüzme bilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şöyle dedi:
“Bütün bu ortaya koyacağımız yatırım ve tesisler, spor salonları kullanılmadan eskimeyecek. Spor salonları artık kullanılarak eskiyecek. Gençlerimize, mahalledeki çocuklarımıza, semtlerde yaşayan insanımıza spor salonları açık olacak. Yüzme havuzları ve spor salonları bütün okullarımıza açık olacak. Deniz kenarında ama çocukları yüzme bilmeyen şehirler olmaktan inşalah bütün şehirlerimiz yeni süreçte çıkarılmış olacak.”
Türkiye'nin Ak Parti döneminde diplomaside ve ekonomide yakaladığı büyük başarıların neticesinde uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yaptığına işaret eden Kılıç, şunları söyledi:
“İzmir'de yaz oyunlarını gerçekleştirdik. Erzurum'da kış oyunlarını gerçekleştirdik. Trabzon'da Avrupa Gençlik Oyunları Olimpiyatları'nı
gerçekleştirdik. 2013 yılında Mersin'de Akdeniz Oyunları'nı gerçekleştireceğiz.
Akdeniz Oyunları Yunanistan'da yapılacaktı. Ancak, Avrupa ekonomisinin yaşadığı sarsıntılar nedeniyle Yunanistan, Akdeniz Oyunları'nı yapamayacağını ifade etti. Türkiye, sağlam ekonomisi ve dinamik yapısıyla Akdeniz Oyunları'nı sahiplendi. Bu oyunları bir Akdeniz vilayeti olan Mersin'de gerçekleştirme kararımızı ortaya koymuş olduk. Bundan sonra da benzer uluslararası organizasyonları Türkiye'ye kazandırma çabalarımız devam edecek. 2011, 2012 ve 2013 yıllarında üç yıl üst üste Dünya Kadınlar Tenis Şampiyonası'nı ve bu yıl ki güreş şampiyonasını İstanbul'da gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki yıllar da çok uluslu organizasyonlara Türkiye'nin ev sahipliği yapması adına yine bizim taleplerimizin gündemde olduğu yıllar olacak.”
“SAMSUN'DA ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPILDI”
Samsun'da Ak Parti iktidarında önemli çalışmalar yapıldığını ve 2011 yılının da kent için bir kırılma noktası haline geldiğini belirten Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, gelecek 4 yıl içinde Samsun'da birçok kamu ve özel sektör yatırımlarının olacağını belirtti.
Bu yıl Samsun'da önemli projelerin temelinin atılacağına değinen Kılıç, şunları kaydetti:
“Bu yıl bu şehirde, bir tane 5 yıldızlı otelin temeli atıldı. Yine bu yıl bitmeden bu şehirde ikinci bir 5 yıldızlı otelin temeli atılacak. Bu yılın sonuna kadar Samsun şehrine üçüncü bir 5 yıldızlı otelimizin temeli atılmaya hazır hale getirilecek. 2011 yılı bitmeden Samsun'da 'Stadyum Samsun Projesi'nin, Samsun Fuar ve Kongre Merkezinin temeli atılacak. 7 bin 500 kişilik 'Samsun Spor
Salonu'nun' temeli atılacak. Samsun, olimpik yüzme havuzunun da temeli 2011 yılı
sonuna gelmeden önce atılacak. Ayrıca Ondokuz Mayıs Üniversitesi yerleşkesi içinde yeni bir bin kişilik öğrenci yurdunu da Kredi ve Yurtlar Kurumu bünyesinden ilimize kazandırmak üzere ihale çalışmalarını bu yıl sonuna kadar tamamlayacağız.
Samsun 2011 yılını eşik noktasını aşacağı bir zaman dilimi, bir dönüm noktası olarak kullanacaktır. Bu tarihten itibaren bugüne kadar yapılan işlerin üzerine kuracağımız çok daha büyük projelerle gerçekten Samsun'da önümüzdeki 4 yılı hizmet namına çok yüksek bir performans dönemi olarak yaşamayı elbirliğiyle gerçekleştireceğiz. Bütün bu işler yapılırken Samsun'un, sahsım başta olmak üzere 6 milletvekili hepimiz el birliği gönül birliği içinde sürecin içinde olacağız. Samsun'da enerjinin sinerjiye nasıl dönüştüğünü gösterme imkanı bulacağız. Bundan sonra Samsun'da 'sen ben rekabeti, ayrışması' asla olmayacak. Sen, ben, öteki, beriki yok. Biz varız ve hepimiz Samsun'a ve Samsunlulara hizmet için varız”