Bölgesel Amatör Ligde grubunu ikinci bitirerek bir ön eleme ve final maçı yaparak 3.Lige yükselen Silivrispor’a hak ettiği şampiyonluk anasının ak sütü kadar helal olsun. Müsabakayı Sakarya Atatürk Stadı’nda 120 dakika izleme şansım oldu. Silivrispor’un 120 dakika baskısı altında oynanan maçta teknik direktör Tekin Aslıhan da oyuna yaptığı müdahalelerle Bursa Merinos’un ipini çeken isim oldu. Aslıhan’ın özellikle oyunun son bölümünde yaptığı oyuncu değişiklikleri 3.Ligin Silivrispor’a gelmesini sağladı.
Bursa Merinos da 120 dakika boyunca genellikle oyunu kendi sahasında kabul etti. Takımın ortasahadaki beyni Cemil Alabaş da zaman zaman savunmanın önüne gelerek baskıdan dolayı bir stoper gibi oynamak zorunda kaldı. Oyunun Silivrispor ağırlıklı oynanmasında teknik direktör Tekin Aslıhan’ın ortasahada kurduğu 4’lünün defansif ağırlıklı 3 ortasaha oyuncusu oyununun iki yönünü de mükemmel oynayarak Bursa Merinos’u geniş alanda oynamaya zorladı. Ortasahada top tutmakta zorlanan yeşil beyazlılar savunmadan uzuk toplarla çıkmak zorunda kalınca savunmada müthiş bir kademe anlayışı içinde mücadele eden Silivrispor defansı 120 dakikayı neredeyse rakibine pozisyon vermeden tamamladı. Ortasahada Metin Erdem, Yunus Yaşar ve Cemal Elver gibi savunma gücü yüksek, oyunun ikinci yönünü de iyi oynayabilen ve presi seven oyunculardan kuran Aslıhan savunma güvenliğini de sağladıktan sonra ileri uçta Ali Yavuz’u tek başına bırakarak bu oyuncunun açtığı koşu yollarını kullanarak geriden gelen sürpriz isimlerle de gol bulmaya çalıştı. Bu taktik özellikle ilk yarıda çok iyi işledi. Ali Yavuz defansla boğuşurken savunmanın önünde oluşan geniş boşlukları çok iyi değerlendiren Aydın Tuna, adeta Sergenvari bir performans göstererek Silivri tribünlerini ayağa kaldıran isim oldu. Ali Yavuz’la çok iyi anlaşan Aydın’a geriden Metin Erdem, Yunus Yaşar ve Cemal Elver’den de gerekli destek gelince bu kez Bursa Merinos savunmadan çıkmakta zorlandı. Ancak Bursa Merinos savunmasında da göbekteki Tolga ve Vijdan ikilisi gününde olunca ilk yarıda gol sesi çıkmadı. İlk yarı boyunca Vijdan bir an olsun Ali Yavuz’un ensesinden ayrılmazken bu ikilinin nefesleri kesen mücadelesi ilk 45 dakika boyunca zevkle izlendi.
Mücadelenin ikinci yarısında biraz daha rakibin üzerine gitmeye çalışan Bursa Merinos ilk yarıya oranla daha önde oynamaya çalıştı. Bu bölümde de Silivri savunmasında özellikle Özgür’ün olağanüstü mücadelesi ve hava toplarındaki mükemmel zamanlaması Merinos’un gol hevesini kursağında bıraktı. Özgür’ün yanı sıra savunma hattında görev yapan Fatih Yorulmaz, Vahit ve Musa’nın da birbirlerini çok iyi tamamladıkları, birbirlerinin kademelerine zamanında yetiştikleri gözlendi. Bu maçta kaptan Özgür’e ayrı bir paragraf açmakla birlikte sol kanadı bir arı gibi kullanan Vahit’in performansından da etkilendiğimi söyleyebilirim. Belki hiç kimsenin beklemediği bir performans ortaya koyarak sol kanadı ileri geri kullandı. İlk yarıda gördüğü sarı karta rağmen oyundan düşmeyerek sol kanatta mükemmel işlere imza attı. Bence Silivrispor’un 3.Ligde ilk imzayı attıracağı isimlerden biri olmalı Vahit. Gerçekten önü çok açık bir oyuncu. Final performansı büyüleyiciydi gerçekten.
Ortasahadada görev yapan merkez oyunculardan Yunus Yaşar, Metin Paluli ve Cemal Elver’i de ayrı bir gözle izledim. Çünkü Silivrispor’un kazanması biraz da bu oyuncuların oyunun iki yönünde gösterecekleri etkinliğe bağlıydı daha çok. Ve teknik direktör Tekin Aslıhan’ın da kullanmış olduğu bu çok akıllı tercihler topun Silivrispor’da kalmasını, rakibinin ikinci bölgesinin de çökmesine neden oldu. Fenerköyspor’da görev yaptığı dönemde de aynı işleri Süleyman, Metin Paluli ve Gökhan Küçük’e yaptıran Aslıhan aynı sistemi Silivrispor’da yine biri aynı isim olmak üzere aynı düzeyde üç oyuncuya yaptırarak bir takım için ortasahanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu. Üstelik bunu yaparken de kimsenin kolay kolay yedek bırakmaya yanaşamayacağı Nazif Şener ve Mehmet Ramoğlu’nu bu bölgede yedek kulübesinde bekleterek kimine göre (bana göre değil) büyük bir kumar oynadı. Aslında yapılan bu tercihlerin oyunun kontrolünün Silivrispor’da kalmasını sağladığını da belirtmekte fayda var. Herkesin kadroya baktığında kadroda görmediği Nazif’in kulübede oturması ise bence her ne kadar tartışmaya açık olsa da doğru bir karar. Çünkü Aslıhan’ın görev verdiği ortasaha oyuncularından Metin ve Cemal oyunda kaldıkları süre içerisinde görevlerini mükemmele yakın yaptı. Yunus’un da ortasahada oyunun tamamında ayakta kalarak rakibin kontrataklarına karşı ilk müdahaleleri yapması da bu bölgede yapmış olduğu oyuncu tercihlerinin ne kadar doğru olduğunu ortaya koyuyor Aslıhan’ın.
Aslıhan’ın 4’lü ortasahanın önünde oynattığı Aydın’ın bu derece verimli oynaması ve adeta resital vermesi de arkasındaki oyuncuların kendisine sürekli yardımcı olması, açıklarını kapatmasından kaynaklanmaktadır. O yüzden kendini oyunda sürekli diri tutan Aydın ortasahaya gelip top çıkarmak zorunda kalmamış, üçüncü bölgeyi Ali Yavuz’un açtığı koşu yolları ve çapraz koşularının da yardımıyla mükemmele yakın kullanmıştır. Özellikle cezaalanı dışından çektiği sert ve isabetli şutlar Bursa Merinos için hep tehdit unsuru oldu. Sakarya Atatürk Stadı’nda sanki Sergen Yalçın’ı izlettirdi bize akıllı bıdık. Gerçekten amatöre bir numara fazla olduğunu her hareketiyle, paslarıyla ve yaratıcı çalımlarıyla oyunun her anında ortaya koydu. Dediğimiz gibi Aydın’ın bu performansı biraz da arkasındaki 3 oyuncunun defansif özelliklerinin yüksek olması, önündeki Ali Yavuz’un da onu desteklemesinden kaynaklanmıştır. Teknik direktör Tekin Aslıhan da Aydın’ın daha rahat oynaması ve yeteneklerini sergilemesi için doğru bir kadro tercihiyle sahaya çıkmıştır. Sezonun yıldız isimlerinden Nazif’in yedekte kalması ise tamamen taktiğin bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Çünkü 90 dakika sonunda skorda yazan 0-0’lık sonuç teknik direktör Aslıhan’ı da biraz daha yaratıcı oyuncuları oyuna almaya ve biraz da riske girmeye zorladı. Aslıhan da 71. dakikada sağ kanatta yorulan Metin Erdem’in yerine Volkan Ersucan’ı alarak ilk hamlesini yaptı. Bu hamle ile birlikte Volkan’ın kanadından B.Merinos’u iyice yıpratan Silivrispor’da ileri uçta tek başına görev yapan Ali Yavuz da rahatlamış ve daha çok boş alan bulmaya başlamış oldu. Uzatma dakikalarında da bütün riskleri alarak gol için hamle üstüne hamle yapan Aslıhan’ın 95. dakikada çok yorulan Metin Paluli’nin yerine Nazif’i, 105. dakikada da Cemal Elver’in yerine Mehmet Ramoğlu’nu sokması maçın dönüm noktası oldu adeta. Bu değişikliklerden sonra Ali Yavuz geriye dönüp top almak zorunda kalmazken Mehmet Ramoğlu ve Nazif tarafından da daha çok beslenmesine yol açtı. 112. dakikada Ali Yavuz’un attığı gol ve ardından 115. dakikada Nazif’le gelen goller müthiş senaryonun tamamlanmasını sağladı. Oyunu 1. dakikadan 120. dakikaya kadar yaşayan, kenardan oyuna müthiş müdahalelerde bulunan teknik direktör Tekin Aslıhan her ne kadar görünmese de maçın adeta senaryosunu yazarak iyi bir yönetmenlik örneği ortaya koymuştur.
Bu kadar yorumdan sonra da birkaç kelime de maçın hakemi için etmek istiyorum. Hakem görüntüde mükemmel bir maç yönetti gibi gözüktüyse de gizliden gizliye Bursa Merinos’u sahada 11 kişi tutmak için de 120 dakika boyunca elinden geleni yaptı. Silivrispor’lu futbolculara en ufak faullerde sarı kartı acımadan gösteren Erkan Engin Bursa Merinoslu futbolcuların daha sert faullerinde nedense sarı kartlarını evde unutmuş gibi davrandı. Silivrisporlu futbolcular için sarı kartlar havada uçuşurken Merinoslu futbolcuların sahada rakiplerine adeta kasap gibi davranmasına da göz yumarak ince ince Bursa temsilcisine çalıştı. Silivrisporlu futbolcular gördükleri sarı kartlar nedeniyle ikinci müdahalelerde ikinci sarı kart endişesi nedeniyle bu stresle mücadele etmek zorunda kaldı. Hakemin iki takıma karşı göstermiş olduğu bu çifte standarda rağmen Silivrisporlu oyuncuların kazanmak için göstermiş olduğu muhteşem mücadele örneği için de ayrıca kutlamak lazım.
MUHTEŞEM TARAFTAR
Silivrispor taraftarları da 120 dakika boyunca susmayarak adeta Silivrispor’un onikinci adamı oldu tribünde. Bursa Merinos taraftarlarını da tezahüratlarıyla bastıran mavi kırmızılı taraftarlar muhteşem bir ambians ortaya koydu. Silivri taraftarının göstermiş olduğu bu eşsiz destek gerçekten takdire değer. İstanbul’dan kilometrelerce uzakta Sakarya’da takımlarına destek vermek için sabahın erken saatlerinde yollara dökülen Silivrisporlu taraftarlar da sahada mücadele eden futbolcular kadar en az 3.Ligi hak etmişlerdir. Onlara da takımlarına vermiş oldukları bu destek ve sahipleniş için bir sporsever olarak teşekkür etmemek de haksızlık olur.
Bir paragraf da kulüp başkanı Mustafa Saral’a açmadan olmaz. Ne zaman antrenmanlara gitsek bir genel kaptan gibi takımla birlikte olan Saral maç gününe kadar da takımı yalnız bırakmamıştır. Takımda yaşı kontenjanda olduğu için çıktığı takdirde 3.Ligde oynamayacak oyuncular olmasına rağmen bütün oyuncuların aynı özveri ile çıkıp mücadele etmesi bir yönetim başarısıdır. Bir takımı 3.Lige çıkacağına inandırmak, önemli zamanlarda önemli kararlar alarak krizi iyi yönetmek de her babayiğidin harcı değildir. Bu yüzden Saral’ı da Silivrispor’un elde ettiği bu başarıda ilk sıralara koymak torpil olmayacaktır sanırız. Son olarak başarıda emeği geçen malzemecisinden başkanına, sporcusundan taraftarına kadar herkese teşekkürü bir sporsever olarak borç biliyorum.