“Savcı, ‘19 maçta şike var’ diyor. Savcı bunu dedikten sonra o zaman yargılamaya gerek yok.”
“Hakimler ve savcılar, büyük kulüplerin kongre üyesi oluyorlar. Peki para vererek mi üye olmuşlar, yoksa bulundukları mevkiler dolayısıyla mı üye olmuşlar?”“Her maça 50 ya da 100 bilet isteyen hakim ve savcılar, bu sistemin dışında mıdırlar? Ya bedavadan alınan bu 50-100 kadar biletin hesapları yarın ortaya çıkarsa.”
Taraf gazetesinden Neşe Düzel’e konuşan avukat Faik Işık şunları söyledi...
- Ne zamandan beri Aziz Yıldırım’ın avukatısınız?
Aziz Yıldırım, güya askeri ihalelerle ilgili sırları açığa vurmak gibisinden bir davada sanık.
- Aziz Yıldırım, yıllardır askeri ihaleler alan bir müteahhit değil mi?
Tabii öyle. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın internet sitesinde yayınlanan bir ihaledeki sistemin bilgilerini sızdırmakla suçlanıyor. Ben bu davanın avukatı oldum. O davadan on gün sonra da bu şike operasyonu başladı. İşte Aziz Bey’e, “Sizin çok sayıda avukatınız var” dedim. Ama o “Bu dosyalara senin girmeni istiyorum” diye bana iki gün boyunca ısrar etti. Ben de bu kadar zor bir anında onun talebini reddedemedim.
- Yıldırım tam olarak hangi suçtan ya da suçlardan sanık şu anda?
Şike yapmak maksadıyla silahlı örgüt kurmaktan yargılanıyor ve bu örgütün başı olarak gösteriliyor. Operasyonun kapsamı bu yani. Yoksa ortada örgüt diye bir şey yok. Biz bunu hakime de hatırlattık. “Bulunduğu söylenen sekiz ruhsatsız silahla Aziz Yıldırım arasında nasıl bir bağlantı kuruyorsunuz? O silahlar, Yıldırım’ın evinden ya da Fenerbahçe Kulübü’nden mi çıkmış” diye sorduk.
Aziz Yıldırım niye hapiste bilmiyoruz
- Peki, bu şike operasyonunun içinde silahlı mafyacılar da yok mu?
Bakın. Savcılık bu operasyonda herkesi şikeden sorguluyor. Örgüt diye bir şey yok. Bu operasyon, 2010’un Aralık ayında Olgun Peker isimli bir şahsın incelemeye alınmasıyla başlıyor.
- Bir süredir hapiste bulunan Sedat Peker’in manevi oğlundan söz ediyorsunuz.
Savcılık, Olgun Peker’in Giresunspor’la olan ilişkilerini incelemeye alıyor. Bu ilişkileri incelerken, oradaki örgütsel yapıyı da izlemeye alıyor. O örgüte ilişkin bir operasyon yapmadan önce bekliyor, “Başka nerelere ulaşırız” diye bakıyor. Olgun Peker’in grubundan iki kişinin Fenerbahçe’nin kongre üyesi olduğunu ve Fenerbahçeli birkaç kişiyle diyaloglar içinde olduğunu görüyor. Yani savcılık Olgun Peker’in ilişkilerinden yola çıkarak Fenerbahçe’yi de bu izleme ağının içine alıyor.
İnfial meydana getirildi
- Siz belgeleri gördünüz mü?
Eskiden Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) vardı. Güya DGM’ler kalktı ve daha demokratik bir hale geldik. Oysa bir tek şey değişti. O da polis, savcı ve hakim daha kibar oldular. Siz bana, “Aziz Yıldırım neden yargılanıyor” diye soruyorsunuz. Biz, size gazetelerden okuduklarımız kadarıyla cevap verebiliriz. Çünkü dosya, sanığa ve savunmaya gizli tutuluyor. Gazetelerde bir sürü haber çıktı ve şu anda Aziz Yıldırım ile sorguya gidip gelen şahısların hepsi kamuoyunun gözünde suçlu durumuna düşürüldü. Kamuoyunda, tutuklanmalarını gerektirecek bir infial meydana getirildi.
Sorguda yanındaydık
- Soruşturma dosyasında yer alan F.Bahçeli yöneticilerin telefon konuşmalarını siz okumadınız mı?
Aziz Yıldırım’ın savcılık sorgusu 8-10 saat sürdü. Köksal Bayraktar Hoca, ben ve bir meslektaşımız savcının sorgusu boyunca Aziz Bey’in yanındaydık. Savcı, her şüpheliye bu telefon kayıtlarının kendisiyle ilgili kısmını okuyor. Tape’lerin Aziz Bey’le ilgili bölümlerini savcı bize okudu.
- Gazetelerde okuduğumuz telefon konuşması kayıtlarını savcı Aziz Yıldırım’ın kendisine de okudu mu?
Evet okudu. Biz tutuklanmaya sevk edildiğinde de Aziz Bey’in yanındaydık. Benim size söylemek istediğim şey şu. Aziz Yıldırım hangi konsept içinde hapiste tutuluyor derseniz, savunma makamının o konseptin tamamını görmesi mümkün değil. Çok sanıklı bir olay bu. Bizim, Aziz Yıldırım’a sorulanların dışında bir bilgi sahibi olmamız yasak. Bir insanın günlerce süren telefon konuşmalarından belirli bölümleri seçip alt alta yazdığınızda suç uydurabilirsiniz.
LANGA’DANAK BİR MESAJ MI?
“Ortalıkta bir sürü fotoğraf var. Yarın langadanak, bu mahkeme üyelerinin Fenerbahçe yönetimiyle yaptığı maçların fotoğrafları da ortaya çıksa. Hiç boş konuşmuyorum. Langadanak lafını söylerken de boş konuşmuyorum” diyen Aziz Yıldırım’ın avukatı Faik Işık’ın sözleri mesaj olarak algılandı. Işık’ın “Langa’danak” diyerek aralarında tutuklanan Şekip Mosturoğlu ile diğer F.Bahçeli yöneticilerle, hakim ve savcıların İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Langa Tesisleri’nde oynadıkları maçları hatırlatıp, mesaj verdiği öne sürüldü.
Yıldırım, “Soruşturmayı derinleştirelim” diyor
- Bu şike sisteminin içinde herkes var mı diyorsunuz?
Savcının kendisi bile var. Bakın niye var. Siz savcısınız, hakimsiniz. Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın nasıl kongre üyesi oluyorsunuz? Bu kulüplerin kongre üyesi olabilmek için resmen bin, üç bin, beş bin lira paralar veriliyor. Bu paraları hakikaten vermişler de mi üye olmuşlar, yoksa bulundukları mevkiler dolayısıyla mı üye olmuşlar? Her maça, 50 ya da 100 bilet isteyen hakim ve savcılar, bu sistemin dışında mıdırlar?
- Bu davanın savcısından mı söz ediyorsunuz siz?
Bu maçlara giden bütün hakim ve savcıların fotoğraflarını tespit eder getirebilirim.
- Siz işe “Aziz Yıldırım’dan başlanmamalı” diyorsunuz. Nereden başlanmalı?
Asla öyle demiyorum. Aziz Yıldırım da öyle söylemiyor. Aziz Yıldırım, “Ben bu soruşturmayı kapatmak niyetinde değilim. Bu soruşturmayı derinleştirelim” diyor. Bu soruşturmayı en azından 5-10 sene geriye doğru derinleştirelim. 2011’den geriye doğru bir on sene gidelim. Şike suçlarının zamanaşımı yirmi sene. Şike suçlarını geriye doğru yirmi sene derinleştirelim.
ÜÇ BÜYÜK KULÜBÜN ÜYELiK ŞARTLARI
F.Bahçe’ye üyelik bedeli 10 bin TL
- EMEKLİLER de dahil mesleği hakim ve savcı olan 200’e yakın kongre üyesi bulunan F.Bahçe’de, kulübe üyelik bedeli 10 bin TL. Bu ücret 10 taksite bölünerek ödenebiliyor. Fenerbahçe’de 37 tane yüksek divan kurulu üyesi hakim ve savcı var. Bunların dördü hala görevine devam ediyor.
Beşiktaş’a üyelik bedeli 2 bin TL
- BEŞİKTAŞ’ta 520 emekli ya da görevine devam eden hakim ve savcı bulunuyor. 23 bin kongre üyesine sahip Beşiktaş’a üye olmak ezeli rakiplerine bakarsak daha kolay. 2 bin TL veren herkes Beşiktaş üyesi oluyor. Hakim ve savcılara özel kontenjan tanınmıyor.
G.Saray’a üyelik bedeli 10 bin TL
- G.SARAY’ın 8750 aktif üyesi bulunuyor. Bu üyelerin içinde birçok savcı ve hakim de var. Ancak en önemli isim Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz. Galatasaray’da üyelik ücretleri ise Galatasaray Lisesi mezunları için 600 TL. Liseli olmayanlardan ise üyelik için alınan rakam 10 bin TL.
İbrahim Akın savcıya konuştu
- İbrahim Akın’ın, Fenerbahçe Kulübü’nden şike karşılığı 100 bin dolar aldığını itiraf ettiği söyleniyor. Böyle resmi bir itiraf var mı?
İbrahim Akın’ın bir savcıda verdiği ifade var. Bir de mahkemede verdiği ifade var. Savcıda ve mahkemede verdiği ifade aynı değil. Savcıyla konuşurken oluyor itiraf. Neden savcıyla konuşurken oluyor? Çünkü savcı delil arıyor. O zaman şu sorulmalı. Delil ararken şike var mı? Şike sadece topta var diyemezsiniz. Top dediğiniz şey bir spordur.
- Basının, yargının, polisin şikesinin, kirlerinin ve suçlarının da üzerine gidilmeli. Basın da çok kirli, o da temizlenmeli. Ama futbol da temizlenmeli. Niye itiraz ediyorsunuz?
Bir sürü fotoğraflar var. Yarın langadanak, bu mahkeme üyelerinin Fenerbahçe yönetimiyle yaptığı maçların fotoğrafları çıksa. Bu üyelerin, bu mahkemelerin bedavadan her maçta aldıkları 50-100 biletin hesapları yarın çıksa.
- Bunları bilerek mi söylüyorsunuz?
Hiç boş konuşmuyorum. Langadanak lafını boş konuşmuyorum. Her hafta bedava 50-100 bileti boş konuşmuyorum. Siz isteyin, her hafta 50-100 bilet size gelir mi? Fenerbahçe Stadı’nda yönetimin sağ tarafında oturan hakim ve savcıların fotoğrafını çekin Allah aşkına.
- Ne anlatmak istiyorsunuz?
Şike nerede var diye soruyorum. Hiçbirimiz masum değiliz. “Günah keçilerini bulduk. Toplumun bütün günahları bunlarda” demeye başlarsanız, önce dönüp bir kendinize bakacaksınız.
- Siz sürekli şike olmadığını söylüyorsunuz.
Hayır öyle demiyorum. Ben şike var, ya da yok demiyorum. Savcı, “19 maçta şike bulduk, delilleri gösterince kimse ağzını açamayacak” diyor. Savcı bunu dedikten sonra, o zaman yargılamaya gerek yok” diyorum.