STÜDYO DAİRE KARHANELERİ
.
Lisede okuldan kaçan herkesin mutlaka gizli sokakları olur. Benim gizli sokaklarım kavaklıktı.
Ne zaman okuldan kaçsam; bu yeşil ağaçların dizildiği, bahçeli evlerin bulunduğu, taşlı sokakların huzuru arasına gizlenirdim.
Çok severdim oldum olası...
Sonunda rabbim sesimi duydu. Evlendim ve oradan bir ev aldık. On yıldır yaşarım ve hala çok severim.
Ben lisedeyken sevdiğim bir ev vardı. Gelir gider önün de durur seyrederdim onu.
2 katlı, kocaman bahçeli, bahçesinde havuzu, ağçları, araba garajı ile belli ki vaktiyle buraların çok zengin bir ailesine yaşamıştı. İzlerken düşünürdüm.
Nelere şahit oldun sen ey konak? Nerede sahiplerin ve seni sevenlerin? Derken iki gün önce o konağın üzerinde de stüdyo daire afişi görünce çıldırdım.
Stüdyo daire karhaneleri kurulmaya başladığı günden beri o eski değerini yitirdi kavaklık. Bahçesi havuzlu, ikişer katlı bütün evleri yerler bir edip, yerlerine stüdyo daireler yapıyorlar. Onların kentsel dönüşüm dediği, benim maddisel dönüşüm dediğim bu çığır sadece kavaklığı değil bütün Antebi sarmış durumda.
O evlerden çıkan insanlar nereye gittiler ve nerelere yerleştiler bilmem ama sokaklardan yükselen çocuk sesleri, yerini derin bir sessizliğe bıraktı.
Şehrin göbeğinde, en değerli semtlerden biri olan kavaklık mahvoldu. Kaldı ki, bitmek bilmeyen bu stüdyo daireler de kimler oturacak onu da çok merak ediyorum. Yalnızca öğrencilere ya da memurlara açılan bir kapı olmadığına da ayrıca eminim.
Geçen gün dedim eşime; "soğudum ben buradan, başka ev alalım gidelim. Yine bu civarlarda.."
Çok ararsın ama hiç bulamazsın. Onların diktikleri stüdyo dairelerden ailelere oturacak ev kalmamış dersem asla abartmış olmam. En büyük ev 75 metre kare.
Bu paraya doymaz mütahit işi, benim şehrimi mahvetti ve etmekte.
Birinin buna dur diyeceği günü sabırsızlıkla bekliyorum.