Bu akşam burada yerel gazeteciliğin sorunlarını ve sıkıntılarını dile getirecek değilim... Yaklaşan yerel seçimleri öncesi, nerede kim aday olur, kim kazanır kim kaybeder diyecek de değilim...
Bu akşam; içinizden bir arkadaşınız olarak 44 yıllık hayatımda öğrendiklerimi
Ve bilgim, birikimim, fikrim, becerim, ekibim ile sizlere sunduğumuz gazetemiz HABERDAR'ın kimliğinden kısaca bahsedeceğim...
Her ne kadar öğrenmem gereken daha pek çok şey olduğunu bilsem de... Üstat CAN YÜCEL'in deyimi ile 'Hayatın bana birşeyler öğrettiğini ve bunları yazmam gerektiğini öğrendim' misali ben de, aslında bu karmakarışık hayatla mücadele için yazmayı seçenlerdenim....
Önce okul yıllarında karalama defterlerini seçtim yazmak için. Büyüdüm asker oldum nöbette nöbet defterine yazdım, cezalandırıldım, komutanımdan dayak yedim. Sonraları dergilerde, gazetelerde yazarak hayatımı kazanmaya başladım...
Hayatta galiba ilk önce ayrılıkların ne kadar zor verdiğini öğrendim... Ömrünüzden geçen zamanın, ayların, yılların değil de, çektiğiniz acıların bizleri büyüttüğünü öğrendim.
Yasaklardan nefret etmem çocukluğumda babamın futbol oynamamı yasakladığında başlamıştı... Gün geldi aynı babamı kaybettiğim gün, aslında çocukluğumu da kaybettiğimi öğrendim...
Yer altında yatanların yer yüzünde yaşayanların on katı kadar olduğunu bilmemize rağmen, ölümsüzcesine, acımasız, gaddar, ruhsuz, sevgisiz yaşayan, dünya malını sahiplenmeye çalışan insanların acınacak insanlar olduklarını öğrendim.
Şu kısa hayatta herkesin neyi hak ediyorsa o şekilde yaşadığını, ve yine insanların hak ettiği kişilerce yönetildiğini öğrendim...
Kimilerini tanıdığıma pişman oldum, kimilerini neden geç tanıdığıma…
Dünyada dördüncü kuvvet olarak bilinen medyadan daha etkin bir gücün, öylesine sessizce, kıpırdamadan, bir duran adamın daha etkin, daha güçlü, daha kuvvetli olduğunu GEZİ PARKINDA ÖĞRENDİM…
Hangi işi yaparsanız yapın, başarmak için, cesaret, çalışmak, imkan, ekip arkadaşlarınız kadar, size inanan, size güvenen, sizi her koşulda seven bir ailenizin ve dostlarınızın da şart olduğunu öğrendim...
****
Gazete çıkarmaya başladığımda, hakkı, hukuku, demokrasiyi, özgürlüğü savunan, doğruyu mertçe savunup, yanlışın karşısında mertçe dikilen bir gazete yaşatmaktı hayalim. Bunu başarmak için çabalıyorum…
Kalemimizle, birikimimizle, fikrimizle mücadeleyi seçtik... Yurttaşımızın sesi, nefesi, gözü kulağı olmak için çalıştık....
Başımız zora düştüğünde, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Kuvai Milliye Ruhunu, gözümüzün önüne getirerek, kendimize rehber edindik.
HABERDAR kiminize göre her türlü sıkıntıya ve zorluklara rağmen güzel bir gazetecilik örneği teşkil etmekte, kiminize göre daha yolun başında, iyi gazete olmak için çabalayan, kurumsallaşma yolunda adımlar atan bir gazete olarak biliniyor.
Bize göre ise; her gün kendisini yenilemeye çalışan, gelişen teknolojiyi takip eden, hatalarından ders almasını bilen, her görüşten yorumlara yer vermeye çalışan, doğru ve tarafsız haberciliği ile öne çıkan, her kesime eşit mesafede duran, yaptığı özel haberleri ulusal gazetelerde en sık yayınlanan, REFERANS GÖSTERİLEN güçlü bir gazetedir HABERDAR...
HABERDAR ailesi olarak, bölgemizin fikir ve medya dünyasına renk kattığımızı düşünüyorum... Yorumlarımız, duruşumuz ve tavrımız ile HABERDAR kendisine farklı bir yer edindi....
HABERDAR, zor zamanlarda, toplumsal eylemlerde sosyal sorumluluğunu hakkıyla yerine getirmeye çalıştı...
Bizden sonraki nesillere iyi bir gazetecilik mirası bırakmak en büyük arzumuz oldu. Genç nesillere, gazetecilik yapmak isteyenlere doğru örnek olmak için çabaladık...
İçinde bulunduğumuz iletişim çağının imkanlarını da kullanarak kurduğumuz www.haberdar.com.tr haber sitemiz günde ortalama 15-20 bin tıklama sayısıyla bölgemizin açık ara lideri oldu.
Bu haber sitesiyle artık ertesi günü beklemeden, saniyesi saniyesine bölgemizdeki olayları takip ettiğiniz gibi sizlerde haberlere yorumlarınızı katabiliyorsunuz.
Değerli dostlar bu medya öyle enteresan bir sektör ki; Che Guevera’ya annesinin dediği gibi; OĞLUM HERKES KENDİNİ KURTATIRIR OLAN SANA OLUR..!
Bize de çoğu zaman aynen öyle oluyor…
Ama olsun. Mutluyuz, gururluyuz, geleceğe umutla bakıyoruz.
Çok güzel bir ülkede yaşıyoruz.
Çok sağlam temellere sahip bir CUMHURİYETİMİZ var.
BU AKŞAM BU SALONDAKİ COŞKUYU GÖRDÜKTEN SONRA HABERDAR'IN DOĞRU İŞLER YAPTIĞINI VE HABERDAR'IN SONSUZA KADAR YAŞAYACAĞINDAN EMİNİM...
Buradan basın emekçilerini sevgiyle saygıyla selamlayarak, cezaevinde yatanlara özgürlük, basın şehitlerine rahmet, işsiz gazetecilere iş diliyor, gazetecilerin zindana atılmadığı, işsiz bırakılmadığı, kör karanlık kuyularda katledilmediği, kalemlerin daha özgür, daha bağımsız, bir dünyada yine gazetecilik yapma dileğimi yeniliyorum...
GAZETECİLERİN
YAŞADIĞI ÇAĞIN TANIĞI OLMASIDIR ARZUM, SANIĞI DEĞİL…!
Demokrasinin vazgeçilmezlerinden olan özgür yayıncılığın adresi dediğim HABERDAR başta olmak üzere, halkın doğru haber alma hakkını savunan bütün yayın organlarının, sonsuza kadar yaşatılmasıdır VASİYETİM…
Bütün bu düşünceler ile birlikte amacımız; geride bıraktığımız 12 yılı geçiş dönemi kabul ederek önümüze, sevgiyle, inançla ve umutla bakarak sizlere daha iyi gazete hazırlamaktır…
Bundan önceki yıllarda olduğu gibi; önümüzdeki günlerde ve yıllarda da; el ele, göz göze, diz dize, güzel günlerde buluşmak üzere…
Konuşmama son verirken, HABERDAR’ın bu günlere gelmesinde emeği olan bütün eski ve yeni çalışma arkadaşlarıma ve özgür basının yaşaması için desteğini esirgemeyen bütün basın dostlarına teşekkür ediyor, sevgilerimi, şükranlarımı sunuyorum…
twitter.com/MehmetMert1
Konuşmama son verirken, HABERDAR’ın bu günlere gelmesinde emeği olan bütün eski ve yeni çalışma arkadaşlarıma ve özgür basının yaşaması için desteğini esirgemeyen bütün basın dostlarına teşekkür ediyor, sevgilerimi, şükranlarımı sunuyorum…
twitter.com/MehmetMert1