Farkındayın bir kaç gündür benden Trabzon lafını çok duydunuz. Trabzon gezisi öncesi yazdık.
Bugün CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Trabzon mitingini yazacağız.
Yarın Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun doğduğu köye yapacağı parktan bahsedeceğiz.
Yapacak bir şey yok.
Trabzon siyaseti ile, sporu ile, insanları ile bölgemizde ve dünyamızda yeterince yer kaplamakta.
Yağmura rağmen meydan tıka basa doldu
Yaklaşan refrerandum öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 8 Nisan Cumartesi günü Trabzon’da miting düzenledi.
Biz mitingden bir gün önce şehre vardık. Yaylaya çıktık. Meşhur Çal Mağarası’nı (yarınki yazımda daha çok bahsedeceğim) gezdik ve ertesi gün CHP Liderini beklemeye başladık.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, aralarında CHP Trabzon il örgütünden de yöneticileri ile birlikte, cumartesi sabahı erkenden koları sıvayarak miting alanında incelemelerde bulundular.
Doğrusu ben miting alanına şöyle bir göz attığımda yaklaşık 20-25 bin, zorlanırsa abartmıyorum 30-35 bin kişinin dolduracağı yerin hele hele yağmurlu bir günde doldurulacağına pek ihtimal vermedim.
Onlarla öpüşmesenizde olur!
Hele ki bir gün önce şehri dolaştığımda her tarafın ‘evet’ flamaları ve afişleri ile donatıldığını gördüğümde, Trabzon’da referandum öncesi ‘hayır’ adına fazla iyimser değildim.
An geldi çattı. Saat 12.00 gibi havaalanında Kılıçdaroğlu’nu karşıladık.
Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘hoşgeldiniz’ dedikten sonra, “İstanbul’dan sizin mitingi takip etmek için geldim” dedim. Ardından Ekrem bey (İmamoğlu) karşılama sırasında belli ki Kemal beyin yorulduğunu düşünmüş; ”Efendim ben İstanbul ekibinden yetki aldım, onlar ile öpüşmesenizde olur!” esprisini yaptı.
Ve çok sayıda Trabzon’lu siyasiler ile el sıkıştıktan sonra Kılıçdaroğlu bindi otöbüsüne halkı selamlayarak önce otelinde 5-10 dakika dinlendi, ardından miting alanına geçti.
Yakıcı bir güneş parladı
Miting alanına vardığımda ise gözlerime inanamadım.
Daha bir iki saat önce inin, cinin top oynadığı Trabzon Meydan Parkı sağanak şekilde yağan yağmura rağmen tıka basa dolmuştu.
Hatta CHP’li yöneticiler tam da yağmurun miting saatinde yağacağını metorolijiden öğrenmişlerdi.
Saat tam 13.15, ben alandayım. Yağmur bir bastırdı kendimi tentenin altına attım.
Ve içimden; birazdan meydan boşalır, Kılıçdaroğlu’nu sönük bir miting bekler, diye geçti.
Saat 13.45, meydanda, Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Trabzon eski Milletvekili Volkan Canalioğlu, CHP PM üyesi gazeteci İdris Akyüz, Berhan Şimşek, CHP’nin Ankara’daki kalesi olan Çankaya’nın genç belediye başkanı Alper Taşdelen gibi çok sayıda parti yöneticisi de hazırdı. Ve nihayet CHP’nin sunucusu Barış
Bozkurt
kürsüden o anonsu yaptı; ”Trabzon’un dünürü CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu” sizlerle.
Şiddetli yağmurda şimdi nasıl fotoğraf çekeceğiz diye düşünüyordum ki; o da ne.
Yağmurdan eser kalmamıştı.
Yakıcı bir güneş parlamıştı.
Yağmurdan kaçan ben taktım güneş gözlüğümü ve sosyal medydan mitingin bir kısmını cep telefonu ile yayınlamaya çalıştım.
Temel’e sormuşlar nerelisin diye…
Kılıçdaroğlu kürsüye çıkar çıkmaz şu fıkra ile selamladı halkı; ”Fıkrayı daha yeni öğrendim. Temele sormuşlar nerelisin diye, daha evlenmedim demiş. Şimdi bizim çocuk da Trabzon’dan nişanlandı. İnşallah evlenecek ve Trabzon’lu olacak”
Bir anda meydanda yağmura rağmen bekleyenlerin yüzünde tebessüm oluşmuştu.
Kılıçdaroğlu yaklaşık 40 dakika konuştu Trabzon’da.
”Buraya, İstanbul’dan geldim. Yer gök ‘evet’ levhalarıyla dolu. Doğrudan benimle mücadele etmek istiyorlar. Miting yapıyorlar, bakıyorum sabah, öğle, akşam, ikindi Kılıçdaroğlu. Arkadaş Kılıçdaroğlu size ne yaptı? Kılıçdaroğlu, haram yemedi, kul hakkı yemedi, millete doğruları anlatıyor. Eğer siz benimle hesaplaşmak istiyorsanız çıkar karşıma hesaplaşırsınız, ondan da çekinmiyorum. Devletin malını kişisel çıkarlar için kullananlardan mı olacağız yoksa milletin parasını millet için harcayanlardan mı? Buna karar vereceğiz. Bana yapılan hakaretlerin hiçbirisine cevap vermeyeceğim, onu bu yüce milletin vicdanına havale edeceğim. Bugün de konuşacaklar, ana konu Kılıçdaroğlu olacak. Maddelerin içinde Kılıçdaroğlu var mı yok mu bakın, varsa bana haber verin, zahmet olacak” dedi.
Tek adam rejiminden bahsetti
Suriye’den bahsetti.
Tek adam rejiminden bahsetti.
“Bizde tarih boyunca hiç tek adam olmamıştır” dedi.
Ekonominin olumsuz gidişatından bahsetti.
Baskılardan, korkulardan, yasaklamalardan bahsetti.
‘FETÖ’den bahsettiği sırada kadınlardan bağırmalar duydum.
Meydandaki kalabalığın yarısı kadınlardı dersem abartmam galiba.
Gençler ve kadınlar yoğunluktaydı.
Aynı gün Trabzonsopr ile Beşiktaş’ın birinci lig maçı da vardı.
Eminim İstanbul’dan gelen Beşiktaş taraftarları da mitinge ilgi göstermişti.
Alanda çok sayıda Trabzonspor formalı genç de gördüm.
Renkli ve coşkulu miting oldu
Kısaca söylemek gerekirse; Trabzonlular dünürleri Kılıçdaroğlu’nu bağırlarına bastılar.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi AK Parti’li, 19 ilçenin sadece Düzköy CHP’li.
Yani mitinge çalışanlarını gönderen partili belediyeler yok.
Mitinge bedava yolcu taşıyan araçlar yok.
Baskı altında olup da mitinge insan gönderen holdingler yok.
İktidar gücü ile meydana insan taşıyan etkenler yok.
Bütün bunlara rağmen son derece renkli ve coşkulu miting oldu.
Bir ara CHP Trabzon İl Başkanı Turgay Güngör’e de sordum; Referandumdan ne bekliyorsunzu? diye.
Güngör; “CHP’nin en son seçimlerdeki oyu yüzde 18’di. Saadet Partisi’nin oyu yüksek burada. MHP ve diğer partilerden de ciddi bir oy bekliyoruz.
Yüzde 40 ‘hayır’ çıkarsa önemli bir başarıdır bizim için” dedi.
Ben de şehir genelinde pek hayır afişi görmememe rağmen, hemen mitingin olduğu yere yakın bir binada çok büyük hayır afişleri gördüğümde sonradan öğrendim ki o bina Saadet Partisi’ne ait binaymış.
Yarın yine Trabzon’dan bahsedeceğiz
CHP Lideri’nin başka bir ilde mitingi görünmüyor.
Yenikapı mitingi görünmüyor.
CHP’li siyasilerin kimi gönüllü, kimi görevli olarak ülke genelinde refarandum çalışmaları yapıyorlar.
Türkiye bu şartla altında pazar günü seçimini yapacak.
Çıkan sonuç bu ülkenin tercih ettiği sonuç olacak.
İstanbul dışında referandum nasıl diye bir göz atalım dedik.
Türkiye’nin her bölgesinin kendisine göre bir yaşam tarzı olduğu gibi siyasi tarzı olduğunu da söyleyebiliriz.
Yarın yine Trabzon’dan bahsedeceğiz.
İyi haftalar…