Cumhurbaşkanı Erdoğan; Türkiye genelinde yapılacak olan AK Parti il ve ilçe kongrelerinde İl Başkanlarının ve İlçe Başkanlarının oluşturacağı Delegeler, Gençlik Kolları, Kadın Kolları ve Yönetim kuruluna yazacağı kişilerin iyi araştırılarak FETÖ ile uzaktan yakından alakaları olmamasına dikkat edilmeleri gerektiği uyarısını yapmış.
*
Ve bu uyarılarda şu maddelere de yer verilerek;
- Çocuğunun FETÖ/PDY ile bağlantılı okullarda kaydının olup olmadığı.
- Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) / Paralel Devlet Yapılanması (PDY) soruşturma geçirmemesi gerekiyor.
- FETÖ/PDY mensupları tarafından kendi aralarında haberleşmeyi sağlamak için kullandığı tespit edilen kriptolu ByLock yazılımı var mı?
- FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in talimatı üzerine, Bank Asya'ya yeni hesap açtırıp para yatırıp yatırmadığı.
- Bank Asya'da daha önce hesabı olanlardan, Fetullah Gülen'in çağrısından sonra mevcut hesapta para artışı olup olmadığı.
- FETÖ/PDY ile bağlantılı kurum ve kuruluşlara bağış kaydının bulunup bulunmadığına dikkat edilmesi gerektiği vurgulanmış.
*
Şimdi buyurun bu uyarıyı biraz daha açalım.
FETÖ ile öyle ya da böyle, yukarıda tek tek maddelenen seçeneklerin hiçbirisine uymayan ne kadar AK Parti mensubu var.
Şayet gerçekten de bu maddelere dikkat edilir ise; bu bir anlamda da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin delegelerden başlayarak üst yönetimine kadar en az yarısından fazlasının değişceği anlamına geliyor.
Ve yine söyleyelim; ya bu seçeneklere dikkat edilemden, her şeye rağmen FETÖ'cülerin tamamen partiden temizlenmemesi durumunda ne olacak.
*
Aldığımız duyumlara göre şu FETÖ'cülerin bazıları kendilerini öyle kamufle diyorlarmış ki.
Dünün türbanlısı açılmış saçılıyormuş.
Dünün, alkollü içki içenleri şeytan diye taşlayanları, ellerinden içkiyi bırakmıyorlarmış.
Dünün Atatürk'ten nefret edenleri, bugün Kemalist diye caka satıp her yerde Mustafa Kemal Paşa marşını söylüyorlarmış.
Dün çocuklarını, ailelerini cemaatlere, Kuran Kurslarına gönderenleri, bugün cemaatlerin önünden bile geçmiyorlarmış.
Dünün, Laiklik düşmanları bugün heryerde Laikliği savunuyorlarmış.
*
Bütün bu gerçekleri göz önünde bulundurursak dünün FETÖ'cülerini, veya FETÖ ile şöyle ya da böyle ilişkisi olanları Adalet ve Kalkınma Partisi'nden kökten temizlemekte başarılı olunacak mı?
Bu konuda bağışlayın biraz karamsarım.
Zira şimdiye kadar onbinlerce kişi FETÖ'den tutuklandı, işinden oldu, göz altına alındı, açığa alındı, soruşturma atlattı.
Ancak ne yazık ki; bu onbinlerce kişi arasından Adalet ve Kalkınma Partisi mensubu diyebileceğimiz çok çok az kişi var.
*
Ne diyelim; umarız Türkiye genelinde yapılacak olan AK Parti il ve ilçe kongrelerinde, delege seçimlerinden ilçe ve il yöneticilerine kadar, kadın ve gençlik kollarına kadar, Cumhurbaşkanı Edoğan'ın uyarısına aşırı özen gösterilir, iyi araştırılır, cesur davranılır ve FETÖ ile hiçbir şekilde en ufak irtibatı, ilişkisi, bağı olmayan kişiler parti içerisinde barınır veya görev alırlar...
Teşekkürler...
Dün bildiğiniz gibi; 24 Temmuz basın Bayramı ve Gazeteciler Günü idi.
Her ne kadar ülkemizin içerisinde bulunduğu şartlar ve medya dünyamızın sıkıntılarından dolayı bu özel günü bayram havasında kutlayamasak da.
Bu özel günümüzü anımsayarak, arayan, çiçek gönderen, ziyaretimize gelen, mesaj atan tüm basın dostlarına teşekkür ediyorum.
Mustafa Kemal Atatürk'ün basın ile ilgili bir kaç sözünü sizlerle bu güne özel paylaşmak istiyorum:
* Basın, milletin müşterek sesidir. Basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir.
* Cumhuriyet devrinin kendi anlayış ve ahlâkını taşıyan basınını yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir.