Gün geçmiyor ki ülkemizi yasa boğan acı haberleri almamış olalım. Bombalar.
Patlamalar.
Saldırılar.
Çatışmalar.
Havadan, karadan, sağdan soldan atılan ne idüğü patlayıcılar.
Adeta kevgire döndü koca ülke.
Bir de bu atılan bombaların haberini veren ajanslar; Batman'a bomba düştü.
Dizle'ye hava topu düştü!
Hakkari'ye top mermisi düştü!
Diye haber vermezler mi.
Sanırsın gökyüzünde sırasını bekleyen bombda o an o bölgeye düşmüş.
***
Arkadaş şuna desene; Suriye'den şu örgüt veya bilmem ne tarafından atılan bomba şuraya düştü.
Irak'tan şu örgüt veya bilmem ne tarafından atılan top mermisi buraya düştü.
Herkes gibi haber ajanslarımızda işin kolayına kaçarcasına; şuraya bomba düştü, buraya mermi düştü diye haber vermeye devam ediyorlar.
Neyse bu ayrı tabi biz yine söylemek istediğimize dönelim.
***
Evet ne diyorduk; ya terör olmasaydı!
Hani üç tarafı denizlerle çevrili, dört mevsimi yaşayan istisna ülkelerden birisi, insanlarının büyük bir bölümü açlık sınırı altında yaşamasına rağmen son derece barışçıl, sevecen, samimiyet içerisinde yaşamını sürdürenlerden oluşan, kolay kolay isyan etmeyen, kafasına kafasına bile saydırsanız Allah'ım çok şükür diyebilen bir özelliğe sahip yurttaşlarını barındıran bir ülke.
Topraklarında her türlü bitki yetişebilen.
Her renkten insanların yaşadığı.
Kuruluşu sağlam temellere dayanan.
Asırlarca geçmişini bir arada barındıran.
Kurtuluş savaşında yedi düveli yerle bir eden bir miletin mirasını barındıran güçlü bir orduya sahip olan.
Ve bunlara benzer bin bir güzel özelliği bir arada bulunduran güzel güçlü bir ülke.
***
İşte bu güzel ülke gelin görün ki yıllardır terör laneti ile boğuşup duruyor.
Kaç başbakan değişti.
Kaç cumhurbaşkanı değişti.
Kaç genelkurmay başkanı değişti.
Kaç bahar kaç kış geçti.
Belki ara ara azıcık dindi ama hiçbir zaman kökü kesilmedi şu terör lanetinin.
***
Peki bu güzel ülkenin başında şu lanet terör olmasaydı ne olurdu dersiniz?
O zaman da o ülkenin Cumhurbaşkanı ülke kadınlarına; çocuk doğurmayan kadın yarım kadındır! der miydi?
O ülkenin Başbakanı kendisine annesi ile ilgili şikayette bulunan bir vatandaşına; ananı da al git! Dermiydi.
O ülkenin elinde tek başına iktidarını barındıran en büyük siyasi partisi bir kişiye mahkum olur muydu?
O ülkenin tek başına iktidarı elinde bulunduran en büyük siyasi partisi genel başkanı ve başbakanı elinde hiçbir resmi yetkisi ve gücü olmamasına rağmen, cumhurbaşkanının emri ile başbakanlığı ve genel başkanlığı bırakır mıydı?
O ülkenin muhalefet partisi kendisine oy veren yüzde 11, 12 oy potansiyeline rağmen iktidar partisinin her başı sıkıştığında ona karşılıksız destek verir miydi?
Ve yine şayet bu güzel ülkenin başında şu lanet terör olayı olmasaydı sadece ve sadece kimlik üzerinden politika yapan bir siyasi parti seçimlerde o ülke seçmeninden yüzde 13 oy alabilir miydi?
***
Hayır, hayır, hayır.
Tabiki hayır.
Kesinlikle hayır.
Başımızda lanet terör olmasaydı bütün bu soruların cevabı tartışmasız hayır olurdu.
Ancak ne yazık ki terörden beslenen bir çok özellik gibi ülke siyasetimizde başka türlü besleniyor.
Terör korkusundan yurttaşımız tam anlamı ile siyasi görüşünü sandığa yansıtamıyor.
Yeterince tedirgin olduğundan daha fazla hayatını riske sokmak istemiyor.
Yeterince huzursuz olduğundan daha fazla huzursuz olmamak için bir çok siyasi gelişmeye tepki gösteremiyor.
Terör yeterince canını sıktığından siyasi partiler arası can sıkıcı gelişmelere yeterince akıl yormuyor, zaman ayırmıyor, daha fazla ciddiye alamıyor.
***
Lanet olası terör ne ülkemizde olsun, ne başka bir ülke veya yerlerde ne de düşmanımızın başında.
Emin olun her şeye rağmen bu ülkede ve bu dünyada yaşamak güzel.
Ancak bir şekilde şuy dünyayı dizayn eden güçler kimi ülkelerin başına terörö lanetini getiriyorlar, kimi ülkelerin başına başka başka derler getiriyorlar.
Baktılar ki Türkler; açlığa alışıyor, yokluğa alışıyor, ne yapsak kenetlenmelerini kıramıyoruz.
Son kırk yıldır başımıza teör olaylarını diktiler.
Şimdi de bizi bu insanlık dışı şartlarda yaşamaya alıştırıyorlar.
***
Yazımızın sonunda en kısa sürede ülkemizin başından şu vahşet terör olaylarının dağılmasını ve yok olmasını diliyor ve bu yolda yaşamını yitiren şehitlerimizi, yurttaşlarımızı saygıyla anıyorum.
Bu ülke bu insanlarımıza çok şey borçlu, en azından onun farkındayız.
***
Şimdi bir cümle kuracağım, bunun için sakın yanlış anlamayın ama ne yazık ki ben öyle düşünüyorum ve bunu söylemek zorundayım.
Şayet bu güzel ülkenin başında şu lanet olası terör olayları olmasaydı, bugünkü iktidar ve iktidarın başı Erdoğan kendisine karşı olanlara çok daha gaddar, çok daha acımasız, çok daha haşin olurdu.
Net...
Ya terör olmasaydı...!
.